Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Reklama bağlı olmamak radyo ve TV kanalına bağımsızlık veriyor ama bunun da bedelini birilerinin ödemesi lazım. Bizde şimdilerde Açık Radyo'nun bağımsızlığının faturasını dinleyicileri ödemeye başladı.Açık Radyo modeli ilk ve tek değil. Bu modelin en başarılı örneği ABD'de ülke genelinde programları yayımlanan NPR (National Public Radio). 36 yıldır program yapan NPR'cılar reklam almadıkları için yıllar boyu sıkıntı içinde yayını sürdürme çabası içinde iken, 2003 yılında beklemedikleri bir gelişme oldu. Mc Donald's zincirinin kurucusunun dul eşi Ray A. Kroc ölmeden önce, programlarını devamlı dinlediği NPR'a 230 milyon dolarlık bir bağış yaptı. İşte bu bağış NPR'ın gelişmesinde dönüm noktasını teşkil etti. İmkânı artınca haber ağını genişletti. ABD içinde ve dışında özel muhabirleri, program yapımcıları var. Radyo programları hazırlama merkezi halinde çalışıyor. Olayları bağımsız olarak izliyor, anlatıyor, yorumluyor. Açık Radyo (94.9) onuncu yılını kutluyor. Açık Radyo şimdilerde izleyicilerinin desteğiyle yayınını sürdüren "bağımsız bir radyo" istasyonu. Bir radyonun, bir TV kanalının reklam almadan yayınını sürdürebilmesi imkânsız. Bir radyo veya TV kanalı reklam aldığında, çok doğal olarak reklam verenlerin ve reklam izleyenlerin bekleyişleri doğrultusunda yayın yapmak zorunda kalıyor. NPR stüdyolarında hazırlanan paket programları, ABD içindeki mahalli radyo istasyonları, günün belli saatlerinde veya günün bütününde dinleyicilerine aktarıyor. Bu tür mahalli radyo istasyonları da mahalli bağışlar ve desteklerle yayınını sürdürüyor. Mahalli radyo istasyonları NPR'a kullandıkları programların bedelini ödüyor. New York şehrinde yayın yapan WNYC'nin MPR'ın programlarını kullanmak için ödediği aylık ücret 250 bin dolar dolayında.ABD'de bulunduğum günler ben NPR programlarını New York'ta yayımlayan WYNC'i izliyorum. Çok şeyler öğreniyorum. (www.wnyc.org adresine giriniz. Türkiye'den de prorgamları izleme imkânı var.) ABD'de belli eğitim düzeyindeki insanlar şimdilerde gün boyu NPR programlarını dinliyor. Çünkü bağımsız yayın organı olarak NPR, dinleyicilere başka yayın organlarında izleyemeyecekleri haberleri veriyor, yorumları dinletiyor.Gelelim bizim Açık Radyo'muza. Açık Radyo'yu 1995 yılı sonunda, kâr amacı gütmeyen 92 ortak, İstanbul ve çevresine 94.9'dan yayın yapan bir bölgesel radyo istasyonu olarak kurdu. (Şimdilerde Digiturk Kanal 406'dan dinlenebiliyor). NPR 'bağımsız radyo' Bu radyoda haftada 154 programcı, 122 ayrı program yapıyor. Programcılarının özelliği tümünün gönüllü olması. Radyonun yaş ortalaması 33 olan 26 profesyonel çalışanı var. Radyo, haber programlarının yanında, müzik programları da yayımlıyor.2004 yılından bu yana "Açık Radyo dinleyicisini arıyor" sloganıyla başlatılan bir proje çerçevesinde, Açık Radyo gönüllüleri, dinleyicilerden destek sağlıyor. Bireysel sponsorlukla belli programları destekleyen dinleyiciler radyonun yaşamasını ve bağımsız yayını sürdürmesini mümkün kılıyor. Bireysel sponsor olan dinleyici bir programa isim veriyor. Bedava dinleyebileceği yayınları dinlemek için bugüne kadar 3 bine yakın Açık Radyo dinleyeni cebinden para ödedi.Eğer dinleyici radyonun yayınını beğeniyor ise, bağımsızlığının korunmasını ve devamını istiyor ise, radyosuna sahip çıkmak zorunda. Radyona sahip çıkmanın yolu da radyonun giderlerine katkıda bulunmak. Sayın okuyucularım, görüyorsunuz ki, bu ABD'de de oluyor. Bizim gibi gelir düzeyi düşük ülkelerde de oluyor. guras@milliyet.com.tr Desteksiz olmuyor