Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

J. P. Morganın Türkiye ile ilgili 13 Ocak 2003 tarihli değerlendirme raporunun başlığı şöyle: "Turkey, The Honeymoon is Over" (Türkiye, balayı bitti...)Balayının bitmesi ne demek? Anlatayım. Balayının bitmesi demek, başta yabancılar olmak üzere Hazine bonosuna para yatıranların AKP hükümetine güvenlerinin sarsılması demek. AKP hükümetine başta yabancılar olmak üzere yatırımcıların güveni sarsılınca, (1) Ellerindeki iç borç kağıtlarını satmaya, elden çıkarmaya bakarlar. (2) Hazinenin satışa sunduğu yeni iç borç kağıtlarının sadece ve sadece vadesi kısa olanları ile faizi yüksek olanlarını satın alırlar. (3) Bütün bunların sonunda iç borç stokunun vadesi kısalır. Reel faizi yükselir. İç borç stokunun "çevrilememesi tehlikesi" gündeme gelir. İşte o zaman gerçek anlamda "panik" başlar. Ekonomi "krize girer". J. P. Morgan isimli ünlü yatırım bankası, ülkelerin ekonomilerindeki gelişmeleri günü gününe izler ve uzmanların değerlemelerini dünyanın her yanındaki yatırımcılara yazılı olarak duyurur. Balayı bitti Faiz dışı bütçe fazlası rakamının tartışılması, İhale Kanununun değiştirileceğinin ifade edilmesi, emekli maaşlarına yapılan zam, maaşların daha önce belirlenen rakamların üzerine çıkarılması, nema ödeme arayışları, AKP hükümetinin IMF destekli programı bütünü ile uygulamaya niyetli olmadığı inanışına yol açtı.Piyasa denilen çevreler, paralarını hükümete emanet eden ve edecek olan yabancı ve yerli bankalar, finans kuruluşları ve kişilerdir... Bunların hiçbiri paralarının batmasını göze alamaz. "Du bakalım nolacak?" diyerek riske giremez. Güvenini yitirdiği an ellerindeki kağıtları satmaya başlar.Şimdi diyeceksiniz ki, "AKP hükümeti piyasayı bu kadar dikkate almaya mecbur mu? Piyasanın sopası da ne oluyor? AKP hükümeti istediğini yapar, piyasa da arkadan bakar..." Ne yazık ki bunun mümkünatı yok. Çünkü AKP hükümetinin sırtında ağır bir iç borç yükü var. Piyasa sopasını sallar ise bu iç borç stoku çevrilemez.Şimdi diyeceksiniz ki, "O halde AKP hükümeti iç borcu ötelesin., iç borç derdinden kurtulsun. Piyasanın sopası elinde kalsın..." Ne yazık ki bu da kolay değil. Çünkü Türkiyenin kaynakları yetersiz. Hükümetin bütçe açığını kapatmak için iç borca, döviz açığını kapatmak için dış borca ihtiyacı var.Borcunu öteleyenlere kimse borç vermez... Eeee... Nolacak... Durum ümitsiz mi? J. P. Morganın raporunda piyasalara "sakin olmaları, hemen paniğe kapılmamaları" tavsiye ediliyor. Deniliyor ki, "IMFnin, uluslararası finans çevrelerinin ve de piyasanın uyarısı ve baskısı ile AKP hükümetinin durumun ciddiyetini anlayarak yanlış yoldan döneceği sanılıyor..." guras@milliyet.com.tr Balayı neden bitti? Çünkü AKP hükümeti, "programın bütünlüğü" ile ilgili olarak kafaları karıştırdı. Piyasalar (dış ve iç yatırımcılar) IMF destekli istikrar programına güvenerek iç borç kağıtlarına para yatırdı. Yatırıyor. AKP hükümeti daha işe başlayıp "Bismillah" demeden, yanlış söylemlerle akılları karıştırdı. Yanlış uygulamalarla yatırımcıları paniğe sevk etti.