Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tekstil ve giyim sanayiinin deneyimlilerinden, üretiminin çoğunu ihraç eden, Doğu‘da kurduğu tesislerini işletme çabası veren Osman Benzeş’i buldum: “Tekstil ve giyim sanayicilerinin önerilerini değerlendiren hükümet, tesisini Doğu’ya taşıyacak sanayicinin teşvik edileceğini açıkladı. Ne diyorsunuz?” dedim.
“Anadolu İstanbul’a taşınmış durumda. Mardinliler bir mahallede... Muşlular öbür mahallede... Siirtliler şu mahallede... Hem de hepsi iş bulma arayışında. Çalışmaya mecbur. Çoğu eğitimli. Disiplinli. Verimli...
Anadolu’ya gidenler, orada sadece İstanbul’a göç edecek gücü olamayanları bulacak. Onları eğitecek. Şunu kabul edelim ki, onların iş disiplini zayıf olacak. Verimliliği düşük olacak. Çünkü onların çoğu çalışma baskısı altında değil. Yan gelir imkânlarına sahipler.”
Sanayici Ünal Ekinci diyor ki, “Yaklaşık 25 yıldır hazır giyim sektörünün içinde olan bir işletme sahibiyim. Siz bizi ne zannediyorsunuz? Tekstil ve hazır giyim sanayii “köle” düzeninde oluşturulmuş bir sektör değildir. Biz sanayiciler de köle tacirleri değiliz. 

Tek sorun işçi ücreti değil
İnsanların düşük ücretle, sağlıksız koşullarda, sosyal güvenliksiz çalıştığı düzen yıllar öncesinde kaldı.
İhracata dayalı üretim yapan Türk tekstilcisi dünyanın en iyi markalarına üretim yapar duruma geldi.
Uluslararası markaların temsilcileri, gözetim kuruluşları Türk sanayi kuruluşlarını sürekli denetliyor. İşçilerin servis araçlarından soyunma odalarına, tuvaletlerine, duşlara, yangın merdivenlerine kadar her şeye bakılıyor.
Biz basit iş yapmıyoruz. Yaptığımız işi basit göstererek bizi aşağılıyorlar.
İşi o kadar basit gösteriyorlar ki, sanırsınız ucuz döviz nedeniyle kolaylaşan ithalattan ve ucuz döviz nedeniyle güçleşen ihracattan zor duruma düşen tekstil ve giyim sanayicisi tesisini kapayacak. İşçilerini çıkaracak. Anadolu’da bir arsa bularak orada bina yaptıracak. İstanbul’daki makineleri sökerek oraya taşıyacak. Taşındığı şehrin sanayiiyle tanışmamış insanını eğitecek. Onlara asgari ücretin altında ücret verecek...”
Parmağı taşın altında olan sanayiciler açıklanan eylem planının işlemeyeceğini söylüyorlar ama, bu planı, (1) Sektör temsilcileri hazırladı. (2) Hükümet şekillendirdi. 

Altyapı olmadan sanayi olmaz
Bu planın iki amacı var:
(1) İşçilik ve enerji maliyeti ucuzlatılıyor: Tekstil ve giyim sanayiinin genelinde sorun var. Sanayiciler sorunun, işçilik ve enerji maliyetlerinin yüksekliğinden, döviz fiyatının düşüklüğünden kaynaklandığını söylüyor.
(2) Sanayi tesislerinin Doğu’ya taşınması teşvik ediliyor: Bazı tekstil ve giyim sanayicilerinin sorunu aşmak için Mısır’da ve daha başka ülkelerde tesisler kurduklarından, Türkiye’deki tesislerini yurtdışına taşıdıklarından söz ediliyor.
Açıklanan “Eylem Planı” işleyemeyecek bir plansa, suçlu kim? Herhalde iyi niyetle tekstil ve giyim sanayiinin sorunlarına çözüm arayan hükümet değil.
Bu Eylem Planı işleyemeyecekse, “günah” aylardır bu planın hazırlanması için toplantılar yapan meslek kuruluşları temsilcilerinin omuzlarındadır. Onlar yanlış politikaları ortaya koyduktan ve de uygulanamayacak öneriler geliştirdikten sonra, onlara inanarak Eylem Planı hazırlayan hükümet ne yapabilirdi ki?