Bankalardaki mevduat yüzde yüz devlet garantisi altında idi. 1 Haziran'dan sonra devlet güvencesi bir kişinin bir bankadaki tüm mevduatı için 100 milyar liraya indirildi.
Ayşe Hanım Teyzem haberleri gazetelerde okumuş. Ercan Kumcu'nun "Dikkat edin. Repolar sigorta kapsamında değil" uyarısını duymuş. Telaş ile beni aradı. "Evladım, benim param bankada repo hesabında... Repoda devlet güvencesi yokmuş. Banka batarsa ben ne yapacağım?" diyor.
Ayşe Hanım Teyzeme reponun ne olduğunu anlatmam gerektiğini anladım. "Ayşe Hanım Teyzeciğim, 'repo' kelimesi İngilizce "'geri satın alma anlaşması' deyiminin baş harflerinden oluşmuş, uyduruk bir kelimedir. Repo işlemi ile siz vadesiz olarak Hazine bonosuna yatırım yapıyorsunuz. Hazine bonosu satın alıyorsunuz."
Ayşe Hanım Teyzem hayret etti. "Ben Hazine bonosu falan satın almadım... Sadece bankaya gidip repo hesabı açtım" deyince de işin esasını anlatmak vacip oldu.
"Ayşe Hanım Teyzeciğim, devlet baba, yüzde 34 faiz ile 6 ay vadeli Hazine bonosu satıyor. Banka gidiyor, 100 milyar liralık Hazine bonosu satın alıp kasasına koyuyor. Banka bundan sonra halka dönüp diyor ki 'Ey ahali... Sizin kaç paranız olursa olsun, ben sizi kasamdaki Hazine bonosuna ortak edeceğim. Kaç para yatırırsanız o kadar ortaklık belgesi vereceğim. Bir kolaylık daha göstereceğim. Bononun vadesinin 6 ay olmasına rağmen, siz paranızı geri almak için 6 ay beklemeyeceksiniz. Bir gün, altı gün... Kaç günlük vade ile para yatırmak istiyorsanız, size vereceğim o ortaklık belgesini, verdiğim gün ile geri aldığım gün arasındaki faizi hesaplayarak geri alacağım. Bu geri alma taahhüdümü de size vereceğim ortaklık belgesi üzerine yazacağım. Her ne kadar sizin ortak olacağınız Hazine bonosunun yıllık faizi yüzde 34 ise de, bu hizmete karşılık ben sizin paranıza yıllık yüzde 30 faiz işleteceğim. O aradaki fark da benim hizmetim karşılığı elde edeceğim kar olacak.' Teyzeciğim görüyorsunuz ki, repo ile Hazine bonosu alım satımı yapıyorsunuz. Bunun bankada mevduat hesabı açmak ile ilgisi yok. Bambaşka bir şey." Ayşe Hanım Teyzemin aklı gene devlet güvencesinde... "İyi de evladım... Mevduatta devlet güvencesi var... Repoda yok. Banka batarsa repodaki paralarım güme mi gidecek?"
Ayşe Hanım Teyzeme anlattım: "Ayşe Hanım Teyzeciğim, bankalar repo işlemi ile topladıkları paraların karşılığı Hazine bonosunu kasalarında saklamaya, buna el sürmemeye mecbur. Bu mecburiyete uyan banka batar ise repo müşterisi zarara uğramaz. Banka tasfiye olurken, kasadaki Hazine bonoları repo makbuzu olanlara bölüştürülür. Repo hesabı sahipleri paralarını hemen alamaz ama, bononun vadesi geldiğinde faizi ile tahsil edebilir. Ancaaaakkkk... Bir tehlike var. Banka üçkağıtçı banka ise... Müşterilerine repo hesabı açarken topladığı paralar karşılığı kadar Hazine bonosu satın almamış ise... Açık anlatımıyla 'Açığa repo yapmış' ise... Veya üçkağıtçı banka batarken repo müşterilerinin sahibi olduğu Hazine bonolarını kasadan çıkarıp çıkarıp satmış ve parasını yemiş ise... İşte o zaman repo müşterileri hava alır!.."
Ayşe Hanım Teyzem sordu. "- Ne yapayım?.. Repo hesabımı kapatayım mı?" "Hayır Ayşe Hanım Teyzeciğim... Kapatmayın" dedim. Ancak Hoca'nın tavsiyesine uyup eşeği önce sağlam kazığa bağlayınız, sonra Allah'a emanet ediniz. Repoyu hesabınızı güveneceğiniz bankalarda açınız. Sonraaa... Her repo işleminde bankadan repo depo makbuzu isteyiniz. Banka sizden aldığı paranın karşılığı olarak depoda Hazine bonosu bulunduğunu belgeleyecek bir makbuzu size versin..."
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr