Ayşe Hanım Teyzem "ABD’de şirketler patır patır batıyormuş. Borsa güm diye çöküyormuş... Bana ne bunlardan?.. Benim derdim bana yetmiyor da, bir de Amerikalılar için mi dertleneceğim?" deyince, ABD’de batan şirketlerin, çöken borsanın sonunda Ayşe Hanım Teyzem’in derdine nasıl yeni dertler katacağını anlatmak "vacip" oldu.
Ayşe Hanım Teyzeciğim dedim... Vaktiniz var ise önce size olan biteni anlatayım... Sonra sizi nasıl etkileyeceğinden söz ederim..." "Hadi anlat... Ama uzatmadan anlat" dedi. Başladım anlatmaya...
"Teyzeciğim, gücün kaynağı zenginlik, zenginliğin kaynağı üretimdir. ABD’nin gücünü koruması için daha çok üretmesi şart. Bu ise, devamlı büyüyen pazara bağlı. ABD büyümeyi sürdürebilmek için dünya pazarını hedef aldı. Engellerini kaldırarak dünyada serbest ticaretin yolunu açtı. IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşların yardımı ile kapalı ekonomilerin de dünya pazarına katılmasını sağladı. Talep düşer gibi olunca, kredi imkanlarını genişleterek, faizi ucuzlatarak canlandırma arayışına girdi. Ancak bol ve ucuz faizli kredi sadece tüketim talebini canlandırmadı.
Dünyada da üretim kapasitesi fazlalığı ortaya çıktı. Buna karşılık, maliyet rekabeti nedeniyle "insan yoğunödan sermaye yoğun üretime geçiş sonucu, insanların işsiz kalması, ücretlerinin kesilmesi nedeni ile talep artışı kapasite artışının gerisinde kaldı. Kar marjları düştü, sermaye spekülatif alana yöneldi. Reel ekonomiden sanal ekonomiye geçildi. Kağıttan kaleler kuruldu. İnsanlar hisse senetlerini kapışarak bu kağıttan sanal kalelere paralarını bağladı. Şimdi bu kağıt kaleler borsalarda dökülüyor. Bunlara yatırılan paralar yok oluyor. Para piyasadan çekilince talep düşecek... Halbuki ABD ekonomisinde, Avrupa’da ve hatta Türkiye gibi, "yeni yetme ülkelerde" kapasite fazlası var... Bu kapasiteler kullanılamaz ise ülke ekonomileri çöker..."
Ayşe Hanım Teyzem sordu: "Bizim ülkede de borsa çöküyor... Aynı şey değil mi?" "Hayır, aynı şey değil Teyzeciğim" dedim. "ABD’de patır patır iflas eden şirketlerin tek birinin aktif yekünü bizim borsa şirketlerinin tümünün aktif yekününden büyük. WorldCom’un aktif toplamı 107 milyar dolar. Bizim milli gelirimizin yarısından fazla!.. ABD’de borsalardaki çöküş sonucu bu borsalara yatırım yapanların en az 10 trilyon dolar kayba uğradıkları hesaplanıyor. Bütün dünya ekonomisi 100 trilyon dolar olarak tahmin edildiğine göre, sadece ABD’deki kaybın büyüklüğünü hesaplayınız..."
Ayşe Hanım Teyzem hırçınlaştı. "Anlatıyorsun anlatıyorsun, soruma cevap vermiyorsun. Bütün bunlardan bana ne?" "İşte oraya geliyorum Hanım Teyzeciğim..." dedim. "ABD nezle olur ise bizim gibi ülkeler öksürür... Bu defa ABD zatürree oldu... Bizim etkilenmememiz imkansız. Sanal şirketler çöktükçe, insanların paraları bu şirketlerin hisse senetlerine bağlı olarak battıkça, iç talep daralıyor. Sanal şirketler battıkça ABD’ye oluk gibi akan yabancı kaynaklar oluk gibi geri çıkıyor. Geçen yıl bütçe fazlasını ne yapacağını bilemeyen ABD yönetimi şimdi açığı nasıl kapatacağının derdinde. Dış Ticaret açığı ilk defa dert oldu. ABD bu durumda ne bizim tekstilcilerimizden mal alabilir, ne de Türkiye’nin krizden çıkması için yardım edebilir. ABD’nin bu krizden çıkabilmesi kendindeki fazla kapasitenin kullanılmasına, başka ülkelerdeki fazla kapasitelerin batmasına bağlı. Bunun yolu harptir. Harp ABD ekonomisine can verir. Kan verir. Kapasite kullanımını hemen artırır. Dünya ekonomilerini çökerterek dünya pazarında ABD mallarına talep yaratır. ABD’nin bu konuda sicili bozuk. Başkan Bush ekonomiden anlamıyor ama harbe meraklı. Sonuç: "Ey gaziler... Yol göründü... Irak seferine hazır olunuz!.."