Öte yandan özel sektörün inanılamayacak büyüklükte dış kredi kullandığını gösteren rakamlar var. Bu rakamlara bakılınca, bankaların topladıkları mevduatla iç borcu finanse ettikleri, reel ekonominin ise dış krediyle ayakta kaldığı ve büyüdüğü gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Acaba bu görünüm ne ölçüde doğru?2002 yılı Eylül ayı sonu itibariyle dış borç stoku 127.4 milyar dolar. Bunun 14.0 milyar doları kısa vadeli, 113.4 milyar doları orta ve uzun vadeli borçlardan oluşuyor. Milliyetin ekonomi sayfalarında Osman Ulagayın önceki gün yayımlanan yazısında, 2002 yılı sonu itibariyle mevduat bankalarının reel ekonomiye kullandırdıkları toplam kredi miktarının sadece 19.5 milyar dolar olduğu vurgulanıyordu. Ekonomiye bu kadar kredi verebilen mevduat bankaları buna karşılık kamu kağıtlarına 49.1 milyar dolar bağlamış. İç borç stokunun yüzde 56sını mevduat bankaları taşıyor. 5.7 Ticaret bankaları7.8 Diğer sektörler0.5 Merkez Bankası14.0 Toplam kısa vadeli B KISA VADELİ BORÇLAR 61.8 Kamu sektörü7.8 Merkez Bankası12.5 Almancıların mevduatı31.3 Özel sektör113.4 Toplam orta ve uzun vadeli B ORTA VE UZUN VADELİ BORÇ Mevduat bankalarımız yurtdışından 5.7 milyar dolar kredi kullanıyor. Bu dövizleri müşterilerine kredi olarak kullandıramadıklarına göre, demek ki, tamamını iç borç kağıtlarına yatırıyor.Toplam dış kredi rakamları arasında yer alan ve kısa vadeli dış borçlar bölümünde görülen 7.8 milyar dolar ile orta ve uzun vadeliler bölümünde görülen 31.3 milyar doları toplar isek, özel sektörün kısa, orta ve uzun vadeli olarak yurtdışından 39.1 milyar dolar kredi kullandığı ortaya çıkar. Türkiyedeki banka sisteminden sadece 19.5 milyar dolar kredi kullanan özel sektör yurtdışından bu büyüklükte kredi bulma ve krediyi kullanma imkanına sahip olabilir mi?Acaba dış borç stoku rakamlarında yer alan bu borç rakamlarının gerçek anlamı nedir? Ben geçen hafta sonu Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası Genel Müdürlüğü uzmanlarını arayarak, bu soruyu cevaplamaya çalıştım. Ama cevap bulamadım. Vadeli ithalat işlemleri ile ilgili borçların ve satıcı firma kredilerinin, özel sektörün dış borç rakamlarını büyütmesi mümkündür. Ama ne olursa olsun, Türk özel sektörünün yurtiçinden sağladığı kredinin iki mislini yurtdışından bulabilecek durumda olması şaşırtıcıdır. Düzeltme: Kira gelirinden ödenecek vergi ile ilgili olarak dün bu sütunda yayımlanan yazıda milyon ve milyar ifadeleri karışmıştır. Kira geliri üzerinden ödenecek vergi oranları şöyledir: İlk 3 milyar 800 milyon liralık gelirde vergi yüzde 10. Bunun üstüne eklenecek 5 milyar 700 milyon liranın vergisi yüzde 25, onun üzerine eklenecek 9 milyar 500 milyon lira için vergi oranı yüzde 30, onun üzerine eklenecek 28 milyar 500 milyon liralık dilimin vergi oranı yüzde 35, onun üzerine eklenecek 47 milyar 500 milyon liranın yüzde 40, 95 milyar lirayı aşan bölümlerin vergisi ise yüzde 45 oluyor. guras@milliyet.com.tr