Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bankaların 2001 yılı bilanço ve gelir tabloları ‘enflasyon etkisini ayıklamak için’ düzeltilerek yayımlanacak. Bu düzeltmenin nedeni, bankaların özkaynak yeterlilik durumlarının ortaya çıkarılmasıdır.
Bazıları buna ‘bankalar enflasyon muhasebesi uyguluyor’ deniliyor. Tekrarda yarar var. Enflasyon muhasebesi farklı şey. Enflasyon muhasebesi sadece bankalarda değil, tüm şirketlerde uygulanır. Vergi de bu sonuçlara göre ödenir.
Halbuki bankalarda olan farklı. (1) Bankalar da diğer şirketler gibi, bilançolarını klasik usulde, enflasyon etkisini dikkate almadan düzenliyorlar, bu bilançoya göre vergi ödüyorlar. (2) Ama bunun yanında BDDK’nın istediği biçimde, ‘2001 yılı bilanço ve gelir tablolarında enflasyonun etkisini yok edecek düzeltmeler’ yaparak ‘düzeltilmiş bir bilanço’ düzenlemeye çalışıyorlar. Bu bilanço üç aşamalı denetimden geçecek, kamuoyuna da açıklanacak. Açıklanacak da ne olacak? Ne olacağını açıklayayım.
Türkiye’deki bütün şirketler nasıl bilanço düzenliyor ise, o şekilde, A bankası bilanço düzenledi. 2001 faaliyet dönemi sonu brüt karı 500 trilyon lira olarak belirlendi. Bu kar üzerinden Maliye Bakanlığı’na ödeyeceği vergi miktarının 200 trilyon lira olacağı hesaplandı. Sonuç olarak bilançosunda net karın (vergiden sonraki kar rakamının) (500 - 200 = 300) trilyon lira olduğu belirlendi.
Aynı banka BDDK’nın belirlediği biçimde, "gelir tablolarında enflasyon etkisini düzelterek" bir bilanço tanzim etti. Bu bilançoda (daha önce klasik bilançoda 500 trilyon lira olan) vergi öncesi kar rakamı 150 trilyon liraya düştü.
Ama banka bu düzeltilmiş bilançoya göre değil, klasik bilançoya göre vergi vermek zorunda. Vergiyi de klasik bilançodaki vergi öncesi karlılık rakamına göre hesaplamak zorunda olduğundan ödeyeceği vergi 200 trilyon lira.
Bu banka BDDK’nın belirlediği şekilde düzeltilmiş bilançosunu yayımlarken, vergiden önceki 150 trilyon liralık kâr rakamından 200 trilyonluk vergiyi çıkaracak ve de bilançoyu 50 trilyon lira zarar ile açıklayacak. 150 trilyon karlı bilanço üzerinden 200 trilyon vergi ödeyecek! Bankalar için, (hele bu ortamda), içeride ve dışarıda kar ve zarar rakamları çok önemli. Bankaya mevduatını yatıran veya hisse senedini alan için önemli. Bakınız bu konuda iki çarpıklığı da belirteyim:
(1) Ziraat ile Halk Bankası da mevduat kabul ediyor. Ama bu iki banka ‘gelir tabloları düzeltilerek bilanço yayımlamak zorunluluğu’ dışında. Ziraat Bankası (klasik bilanço düzenleyerek) 820 trilyon lira kâr açıkladı. İyi de mevduat sahibi bankaları değerlendirirken, elma ile armudu nasıl karşılaştıracak?
(2) Borsada 308 şirketin hisse senedi işlem görüyor. 10’u banka. Bankalar bilançolarını ‘gelir tablolarını düzelterek’ yayımlayacak. Bu nedenle klasik bilançoları kârlılık gösterse de zararlı sonuç açıklayacak. Halbuki diğer şirketlerin hepsi klasik bilanço sonuçlarını yayımlayacak. İyi de bankalar ile diğer şirketlerin kar ve zararları nasıl değerlendirilecek? Elma ile armut nasıl karşılaştırılacak? Alınız bakalım dertsiz başınıza bir dert daha!