Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan, 15 Kasım’da Washington’da, Başkan Bush’un ev sahipliğiyle toplanacak “G-20 Liderler Zirvesi”nde Türkiye’yi temsil edecek.
Bu zirvenin konusu “Mali Piyasalar-Dünya Ekonomisi”dir.
Zirve öncesi G-20’lerin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları Sao Paolo’da toplandı. Bu toplantıya Türkiye’den Bakan M. Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı D. Yılmaz katıldı.
Toplantıda, “IMF ile Dünya Bankası’nın küresel finansal sistemin yeniden kurulmasında işbirliğini sağlayan birimler olması ve de Avrupa’nın da desteğiyle IMF’nin küresel istikrarı sağlamak için daha etkin biçimde çalışması” konularında görüş birliği oluştu.
Konuya yabancı olanlara önce “G” nedir, onun yanındaki rakamlar neyi ifade eder, onu anlatayım. “G” harfi İngilizce “Group”, Türkçe ”Grup” kelimesinin kısaltılmışıdır. “G” harfinin yanındaki çizgiden sonra yer alan rakam ise, o gruptaki ülke sayısını gösterir. G-20 demek “Grup-20 /Ülke” demektir.

Zengin masasına oturmak
“G”nin fikir babası, Almanya’nın eski Başbakanı Helmut Schmidt‘dir. Schimdt, Fransız Cumhurbaşkanı Giscard d’Estaing ile birlikte ilk zirve toplantısını 1975 yılında Paris yakınlarındaki Rambouillet Sarayı’nda düzenledi. Bu zirveye 8 ülkeyi davet etti. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada, Japonya ve Rusya liderleri petrol krizi ve sabit döviz piyasaları sistemindeki çöküşü görüşmek üzere bir araya geldi. Bu 8 sanayileşmiş ülke daha sonra G-8’ler diye anılmaya başlandı.
Bazı toplantılara Rusya çağırılmayınca o toplantılara katılanlar G-7’ler olarak isimlendirildi.
1999 yılında Almanya ve Kanada maliye bakanları, G-8’lere ek olarak 12 ülkeyi daha Berlin’de yapılan bir toplantıya çağırdı. Böylece G-8’ler yanında bir de G-20’ler oluştu.
G-20’lere 11 ülke, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, S. Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye ile Avrupa Birliği katıldı.
G-20’lerin bir sekretaryası var. Her yıl bir ülke başkanlık ediyor. Bu yıl sıra Brezilya’da. Gelecek yıl İngiltere başkanlık edecek. Her yıl değişik seviyede toplantılar düzenleniyor. 2008 programında 8 toplantı vardı. Son toplantı maliye bakanları ve merkez bankası başkanları seviyesinde oldu.

Olacak var, olmayacak var
G-20’lerin son toplantısında G-8’in üye sayısının 15’e çıkarılacağı ve G-15 olacağı konusu gündeme geldi. Bizim ümidimiz, G-8’e eklenecek (dünya devleriyle aynı masaya oturacak) 7 ülkenin arasında olabilmek.
G-8 ve G-20 toplantıları ciddi toplantılar. Bu toplantılara hazırlıklı gelen, toplantıya ve toplantının yapılış amacına katkıda bulunan, karizması olan, iyi konuşan katılımcılar sadece öne çıkmakla kalmıyor, ülkelerini de öne çıkarıyor.
Onun içindir ki 15 Kasım’da Washington’daki toplantıya katılacak olan Başbakan’a büyük sorumluluk düşüyor. Türkiye inşallah iyi bir hazırlıkla katılır. İyi hazırlık demek, “Toplantıya bir şeyler götürmek ve de toplantıdan neler alınacağını bilmektir.”
Türkiye’nin toplantıda söyleyeceği “farklı bir sözü”, verebileceği “farklı bir mesajı” olmalıdır. Türkiye alamayacağı şeyleri “talep eden bir ülke” durumuna düşmemelidir.
Şunu bilelim ki, toplantı sonunda G-8’ler onlardan destek bekleyen diğer üyelere “Bizim size destek verecek halimiz yok. Siz IMF ile anlaşın. Sorunlarınız var ise bundan sonra başvuracağınız makam IMF’dir” diyecekler.