Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de şirketlerin tepe yöneticisine şimdiye kadar "genel müdür" veya "genel koordinatör" denilirdi. Şimdi "C.E.O." diyorlar. Bu modayı da Sabancı Holding Genel Koordinatörü Hasan Güleşçi çıkardı. Türkiye'nin ilk C.E.O.'su oldu. Sonra Koç Holding kendi C.E.O.'sunu tayin etti.
C.E.O. harfleri İngiliz dilinde "Chief Executive Officer" (İcraattan Sorumlu Baş Yönetici) kelimelerinin baş harfleridir. Türkçe anlatımı aynı şekilde kısaltsan "İSBAY" olur.
Her ne ise... C.E.O. harflerini belledik ya... Nerede görsek dikkatimizi çekiyor.
Geçen ayın son günü International Herald Tribune isimli saygın gazetenin ilan sayfasında "Female C.E.O. (P.H.D.) 37/5'5'' is simply SWEET" başlıklı bir ilan görünce ilgilendim. Allah Allah... "37 yaşında bir bayan C.E.O. herhalde iş arıyor" diyerek ilanı okumaya başladım. Başlıktaki (P.H.D.) kısaltması bayanın doktora derecesine sahip olduğunu belirtiyor. Onu anladık. Ama başlığın sonundaki "basit anlatımla tatlı mı tatlı" diye yapılan duyurunun ne ilgisi var? Parantez içindeki (37) yaşı... Ama yaşın yanındaki (5'5'') rakamlarıyla boyunun (5 feet/5 inch) 162.5 cm. olduğu acep neden ilan edilmiş ki?
Başlığın altını okuyunca şaşırdım kaldım... Efendim bizim tatlı mı tatlı olduğu belirtilen 162.5 boyunda, 35 yaşındaki doktora dereceli C.E.O. hanımımız, iş aramıyormuş. Eş arıyormuş. İlanı da kendisi vermiyor. Eş avcısı şirket veriyor.
Avrupa'da "iş avcısı / kelle avcısı" şirketler yanında şimdi eş avcısı şirketler de bollaştı ya... İşte onlardan birinin ilanı.
Bakınız ilan nasıl başlıyor, nasıl bitiyor: "Tam anlamıyla, bulunmaz, pırlanta gibi bir kadın. Dikkat çekici. Uğrunda ölünecek kadın. Genç sosyetenin bir parçası. Kadın olarak taşıdığı cazibe ve güzellik yanında profesyonel iş hayatında da cazip bir yeri var. Onunla yeni ufuklara yelken açma imkanı var. Dünyanın her yanını gezmiş. Dört yabancı dil biliyor. İşteki başarısını, şimdi aile hayatında da devam ettirmek istiyor. Bunun için, onu takdir edecek, her zaman destekleyecek, her konuda onun yanında olacak bir eş arıyor. ABD'deki veya Avrupa'daki saygın üniversitelerden birinden mezun, diplomat veya çokuluslu şirkette çalışan, romantik, duygulu, sevecen bir erkek için bulunmaz fırsat. Sadece evlenmeyi düşünenlere yardımcı olmak bizim için şereftir." (Telefon 49 - 171 - 2141721)
Bu ilanın yanındaki bir başka ilan da dikkatimi çekti. İlanda şunlar yazılı: "Tango yapmak için iki kişiye ihtiyaç var: Bir erkek, bir kadın. Eğer tek başına iseniz tango yapamazsınız. Yalnız kalırsınız. Bizim müşterilerimizin hepsi hayatta başarıya ulaşmış, başarı için çaba göstermiş kişiler. İşleri ile uğraşmaktan, bir dans salonuna uğramayı akıl edememişler veya vakit bulamamışlar. Bizim eş bulma büromuz, arşive dayalı çalışmıyor. Bilgisayara yüklenmiş adaylardan seçim yapmıyoruz. Bizim uzmanımız Bayan Irene Hoogerhout, adaylarla teker teker meşgul oluyor, tango oynamak isteyene uygun çifti buluncaya kadar çırpınıyor. Bizde sınır yok. Biz sınırlar ötesi çalışıyoruz. Dans pistine adımınızı atın. - Bugün bizi arayın. Yalnız kalmazsınız." (www.partnersearchint.com)
Bu ilanları okuyunca acaba dünyada eş bulmak iş bulmaktan daha güç hale mi geldi diyerek dertlenmeye başladım... Baksanıza, eş bulma şirketleri evde kalmış aile kızları için değil, işinde başarılı olmuş, dünyayı gezip dolaşmış, iş gereği yüzlerce kişi ile tanışma, görüşme, arkadaş olma şansına sahipler için çalışmaya başlamış... Daha neler göreceğiz?


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr