İç borcun nedeni, bütçe açıkları. Hükümetler vergi veya başka yollardan topladıkları gelirden fazlasını harcayınca bütçe açık veriyor. Bütçe açığı da iç ve dış borçlanma ile karşılanıyor.
Yazının altında bir tablo bulacaksınız. Bu tabloda 1990 yılından bu yana her yıl hükümetler milli gelirin ne kadarını harcamış, bütçede ne oranda açık vermiş (açık anlatımıyla topladığından fazla para harcamış), iç borç stoku nasıl büyümüş göreceksiniz. Son sütunda milyar dolar olarak, 1990 yılından bu yana her yıl bütçeden yapılan toplam harcamayı, her yıl bütçenin ne kadar açık verdiğini, buna paralel olarak iç borç stokunun nasıl büyüdüğünü izleyeceksiniz.
1990 yılından bu yana hükümetler bütçeden toplam 625 milyar dolar harcama yapmışlar. Ama bu harcamanın 169 milyar dolarlık kısmı gelir olmadan yapılmış. Gelir olmadan yapılan bu harcama (bütçe açığı) iç ve dış borçlanmadan karşılanmış. 1990 yılından bu yana öde / yeniden borçlan çarkı işledikten sonra, iç borç stokumuz bu yıl sonunda 88 milyar dolara ulaşacak.
Bu 169 milyar dolar bütçe açığı, kimin cebine girdi? İç borç, kimin ve kimlerin cebine fazladan giren para nedeniyle büyüdü?
Bankaları hortumlayanlar, hayali ihracatçılar bu 169 milyar doların bir bölümünü aldı.
Bir bölümü, bütçede karşılığı olmadığı halde açıktan fındıkçıya, pancarcıya, tütüncüye ödenen destekleme fiyatlarından oluştu.
Bütçede karşılığı olmadan memura, işçiye yapılan zam, kıyak emeklilik uygulaması, SSK, Emekli Sandığı, Bağ - Kur açıklarının kapatılması borç para ile mümkün olabildi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terörü önlemek için yapılan harcamaların ortaya çıkardığı bütçe açığı iç borçlanma ile kapatıldı.
Her yerleşim bölgesinde göze batan sivil ve askeri yapılar, dinlenme tesisleri, bu yapılarda ve tesislerde düşük fiyatla yatanlar ve yiyip içenler iç borcu büyüttü.
Ziraat Bankası’ndan, Halk Bankası’ndan cari faiz oranından ucuz kredi kullananlar iç borca katkıda bulundu.
Büyük sanayiciye, ihracatçıya yapılan teşvik ödemeleri, kaynak kullanımı destekleme fonu gibi yatırımın yarısını karşılayan ödemeler, iç borçlanma ile karşılandı.
Kaçak elektrik kullananlar, KDV fişi almadan vergi kaçakçılığını teşvik edenler bütçe açığını ve sonuçta iç borcu büyüttü.
Açık anlatımıyla bu iç borcun bir bölümü hortumcuların cebine girdi ama, büyük bölümü toplumun değişik kesimlerine bütçedeki açık pahasına yöneltilen paralardan oluştu. İç borçta bütçe açığına yol açan, göz yuman tüm politikacılar sorumludur. Bütçe açığından pay alan tüm kesimler sorumludur. Suçlu ararken "tencere dibin kara, seninki benden kara" durumuna düşmemek gerekir.
İç borç istemiyorsak, faizden şikayetçi isek bütçe denk olacak. Hükümet topladığı para kadar harcayacak. Karşılığı olmadan beş kuruş harcanmayacak.
* 2002 yıl sonu rakamları tahmindir.