Ekonominin bugünkü durumunu “yaşayarak değerlendiriyoruz”. Önemli olan “yarını bilebilmek”.
Geçen hafta sonu 2010 Bütçe Taslağı açıklandı. Dün Merkez Bankası (MB) Başkanı konuştu.
Bütçe açıklamalarına ve MB Başkanı’nın açıklamalarına bakanlar, 2010 hakkında az çok bilgi sahibi olabilirler. Buna göre ne yapabileceklerini düşünmeye başlayabilirler.
- Bütçe taslağında yer alan rakamlara ve taslakla ilgili açıklamalara göre, 2010 yılında halkın gelirinde ve refahında iyileşme beklemek yanlış olur. Memur maaşları, emekli maaşları ancak enflasyon kadar artacak.
- Hükümet vergi toparlayabilmek için KDV ve ÖTV gibi vergilerin oranlarına zam yapacak. Bunun sonucu alt gelir gruplarının yaşam şartları biraz zorlanacak.
- Krizden sarsılan, üretimleri yavaşlayan, yatırımları duran işletmelere bütçeden herhangi bir destek sağlanamayacak.
Olanlara bak, olacakları anla
Bunları bir yana yazalım. Gelelim MB Başkanı’nın konuşmalarından öğrenilenlere...
- Krizden çıkışın işareti önce talebin artması sonra talebe bağlı olarak kapasite kullanımının ve üretimin artması, insanların iş bulmaya başlaması gerekiyor. Krizde iç ve dış talep daraldı. (1) İç talebin daralmasında önceleri halkın korkuyla harcamalarda frene basmasının etkisi oldu ama, uzun sürede halkın parası bitti. Sadece cebindeki para değil, zuladaki altınları da bitti. (2) Dış talep /ihracat, küresel daralmadan kaynaklandı.
- Vergi indirimlerinin uyarıcı etkisinde tüketim talebi 2009 yılının ikinci 3 aylık döneminde biraz hareketlendi ama vergi indirimlerinden sonra yılın kalan döneminde gene zayıfladı.
- Küresel ekonomideki büyüme beklentilerine paralel olarak ihracattaki toparlanma da yavaş ve kademeli olacak.
- Üreticiler tüketim talebindeki artışın geçici olduğunu düşündüklerinden üretime başlamak yerine stok eritmeyi tercih ediyor.
- Sanayideki kapasite kullanım oranında biraz iyileşmeler varsa da firmalar iç ve dış talep yetersizliği nedeniyle üretimlerini kısmaya devam ediyor.
- Kullanılmayan kapasitenin fazlalığı nedeniyle özel yatırımlarda hareket yok. Bu ise istihdam artışını engelliyor.
Bu anlatımdan anlaşılan şudur: Vergi indirimleri ekonomide biraz canlanma yarattı. İndirimler bitince iç talep gene daraldı. Dış talebin (ihracatın) kısa sürede artması beklenemez. Bu durumda kapasite kullanımı, üretim, yatırım artamaz. İstihdamda iyileşme olamaz.
Bunlar olmayınca da ekonomi büyüyemez. Büyüyemeyen ekonomide (gelir dağılımındaki bozulmadan yararlananlar dışında) kimsenin reel geliri, refahı artamaz.
Ucuz faiz, ucuz döviz
MB Başkanı, enflasyon, faizler ve krediler konusunda da olan biteni ve olacak bitecekleri de anlattı:
- Enflasyonda ufak tefek iniş çıkışlar olacak ama enflasyon düşük çizgisini sürdürecek.
- Faiz olanlarındaki ucuzluk devem edecek. Bunun sonucu, mevduat faizleri yerlerde sürünecek. Kredi faizleri ucuzlayacak.
- Bankalar kredi vermek istiyor ama, kredilerin batmasından korkuyor. Son zamanlarda KOBİ kredilerinde ve tekstil sektörüne verilen kredilerde karşılaşılan sorunlar bankaları üzmeye başladı.
- Ferdi (bireysel) kredilerde de riskten korkan bankalar, taşıt kredilerini, ferdi kredileri kısarak, ipotek teminatına güvenerek konut kredilerine yükleniyor.
- İthalatın daralmasının etkisiyle, cari açık (döviz açığı) küçüldü. Döviz açığı küçülünce açığı kapatmak daha kolay oluyor. Bu nedenle döviz sorun olmayacak. Döviz fiyatı bu çizgilerde kalacak. Doların ucuzlamasının nedeni euro karşısında değer kaybetmesinden kaynaklanıyor. Bunları bilmek iyidir. Bunlar bilinecek ki herkes önünü görebilsin, 2010 yılında ne yapacağına karar verebilsin.
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025