Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Camondolar bir Yahudi ailesidir. Trieste, Venedik ve Viyana üzerinden 1800'lü yılların başında İstanbul'a geldiler. Galata'da yerleştiler. 1830'larda Galata'da bankerliğe başladılar.
Tanzimat vezirlerinden Reşit Paşa'ya bankerlik yapan büyükbaba Abraham Salomon (1785 - 1873), İstanbul'da sarraflıktan bankacılığa geçişe önderlik eden Yahudi olarak bilinir.
Aile, bankerlikten kazandığı parayı "yaşam kalitesini yükseltmek" için harcamaya yöneldi. Galata Camondo semtine dönüştü. Camondolar on kadar görkemli bina, han, hamam yaptırdı. Bulundukları sokağa Camondo Sokağı, sokağa çıkan merdivene Camondo Merdiveni adı verildi. Bu binalar, sokak ve merdiven hala ayakta duruyor. Camondolar İstanbul'da Şirket - i Hayriye'nin (Denizcilik İşletmesi'nin), atlı tramvayın, havagazı şirketinin kuruluşuna öncülük ettiler.
Hasköy'de Fransızca - Türkçe eğitim yapan bir okul kurdular. Yahudi gençlerinin dini eğitim yerine laik eğitime yönelmesi yolundaki çabaları nedeniyle İstanbul'daki Yahudiler tarafından dışlandılar.
1869 yılında İstanbul'u terk edip Paris'e yerleştiler. Bankerlikten kazandıklarını sanata ve sanatçılara harcamaya başladılar. Paris'te operalara, tiyatrolara büyük bağışlar yaptılar. Aile üyelerinden İsaac, 19 Degas, 14 Monet, 9 Manet çok sayıda Delacroix ve Cezanne tablosundan oluşan koleksiyonunu Louvre Müzesi'ne bağışladı. Bu bağış hala Louvre'a yapılan en büyük bağışların başında gelir.
İstanbul'dan Paris'e göç eden Abraham Salomon Camondo, Paris'te öldüğünde naaşının İstanbul'a taşınmasını vasiyet etmişti. Abraham'ın anıt mezarı Hasköy'dedir. E - 5 karayolundan Haliç'e doğru ilerlerken yamaçta görülen harabe halindeki anıt Abraham'ın mezarıdır.
Camondo ailesinin bir özelliği az çocuk sahibi olmasıdır. Ailenin son üyelerinden Moise de Camondo (1872 - 1963), 1914 yılında Paris'te 18'inci yüzyıl stili mobilya, halı, tablo, heykel ve değerli eşya koleksiyonunu yerleştirmek için Versailles'daki Petit Trianon'a benzer malikane yaptırdı. Malikane ünlü mimar Rene Sergent'in (1865 - 1927) eseridir. Kont unvanını da alan Moise de Camondo'nun "Nissim" adında bir oğlu, "Beatrice" adında bir kızı vardı. Birinci Dünya Savaşı'na Fransız teğmeni olarak katılan Nissim (1892 - 1917) bir hava çatışmasında öldü.
Nissim'in ablası Beatrice (1893 - 1943) ile iki çocuğu Fanny (1920 - 1943) ve Bertrand (1923 - 1943) Yahudi oldukları için Alman toplama kamplarına sürüldüler. Kampta öldürüldüler. Baba Moise, Paris'teki içi zengin sanat eserleri ile dolu evini ölümünde oğlu Nissim Camondo'nun adını yaşatacak bir müze haline dönüştürülmek şartı ile Fransız hükümetine bağışladı.
Baba Moise 1963 yılında ölünce, bu ünlü Camondo ailesi de sona ermiş oldu.
Camondo ailesinden şimdilerde bu dünyada kalan eserler, Galata'daki Camondo binaları, merdiveni ile Hasköy'deki Camondo mezarlığı ve Paris'teki Nissim de Camondo Müzesi'dir.
Paris'e yolunuz düşer ise, Champs - Elyses'in hemen ilerisindeki Monceau Parkı'na yürüyünüz. Bu parkın önündeki Rue de Monceau üzerinde ilerleyiniz. Avenue Ruysdael'i geçiniz. 63 numaradaki görkemli bina Nissim de Camondo Müzesi'dir. Bu müze Paris'in "özel müzelerindendir." İçindeki eserler arasında "Acem halıları" hariç, Doğu'ya ait hiçbir eser yoktur. Fakat çok ilginç ve zengin Batı sanat eserleri koleksiyonu insanı etkiler.
Sayın okuyucularım, Camondolar'ın hayat hikayesi çok ilginçtir. Pierre Assouline'nin yazdığı "Camondoların Sonuncusu" isimli kitap Can Yayınevi tarafından bastırıldı. Nora Şeni'nin Camondolar ile ilgili çok geniş bir araştırması İstanbul Dergisi'nin Ekim 1995 sayısında yayımlandı. Raffi Portakal, "Nissim de Camondo" müzesini "P" Sanat ve Kültür Dergisi'nin 1998 yaz sayısında anlattı. İlgileniyorsanız bunları okuyunuz. Galata'daki Camondo binalarını ve merdivenini, Hasköy'deki Camondo anıt mezarını görünüz. Yolunuz düşer ise Paris'teki Nissim de Camondo Müzesi'ne de gidersiniz.




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr