Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olağan döviz gelirleri, dışsatım (ihracat), turizm, taşımacılık gelirleri gibi gelirlerdir. Olağan döviz giderleri ise dışalım (ithalat), faiz giderleri gibi giderlerdir.Giderler fazla olduğu için biz "cari açık" (döviz açığı) sorunuyla karşı karşıyayız. Sorun giderek büyüyor. 2002 yılında açık 1.5 milyar dolardı. 2005 yılında 23.1 milyar dolara tırmandı.Dün, 2006 yılının11 aylık açık rakamı yayımlandı. 2005 yılının 11 ayında 19.9 milyar dolar olan açık, 2006 yılının kasım ayı sonunda 29.9 milyar dolara yükselmiş.2006 yılını 34 milyar dolar dolayında döviz açığıyla kapatacağız. 2007 yılında döviz açığının azalmayacağı, artışını sürdüreceği tahmin ediliyor. Ama bu konuda herhangi bir tedbir alınmadı. Alınmıyor. Açık artma eğilimine girince (tedbir alınmazsa), kendiliğinden azalmaz, artışı sürdürür... Ta ki ekonomi bir duvara toslayıncaya kadar... Olağan döviz gelirleri ile olağan döviz giderleri (faiz hariç) arasındaki fark "cari açık" (döviz açığı) olarak adlandırılıyor. Dış ticaret açığı Cari işlemler açığı2000 -21.9 -9.82001 -3.7 +3.42002 -7.2 -1.52003 -14.0 -8.02004 -23.8 -15.62005 -32.9 -23.12005/II -29.4 -19.92006/II -37.4 -29.9 İthalat (dış ticaret açığı) cari açığı nasıl büyütüyor? (milyar dolar) Dün cari açık rakamları Merkez Bankası tarafından saat 16.30'da açıklandı. Saat 11.00'de ise Bursa'da Ticaet ve Sanayi Odası'nda Merkez Bankası Başkanı, Bursalı işadamlarına ekonominin durumunu anlattı.Merkez Bankası Başkanı, konuşmasında, milli gelire oranı yüzde 8.5'e ulaşan cari açığın "konjonktürel bir nitelikten ziyade, yapısal bir nitelik taşıdığını, cari açığın yüksek büyüme hızının da etkisiyle arttığını, iç ve dış şartların daha yüksek cari açıkların sürdürülebilmesine imkân tanıdığını" söyledi.Merkez Bankası Başkanı, cari açık sorununun çözümü için kısa sürede bir tedbir alınmayacağının, ekonominin duvara toslamasına kadar mevcut yüksek faiz ucuz döviz politikasını sürdüreceğinin işaretini verdi. Açık dur durak bilmiyor Sayın okuyucularım, ekonomi üretimle büyür. Üretimi artırmak için iç pazarın sınırlarını aşmak, ihracata yönelmek gerekir. İhracat için ülke parasının gerçek değerinde işlem göstermesi esastır. Üretim artınca ülke büyür. Kalkınır. İstihdam ve refah artar. İhracat geliri, ülkenin yatırım için gerekli dövizi ve üretim girdilerini kendi imkânlarıyla karşılamasını sağlar.Merkez Bankası'nın sürdürmede ısrar ettiği "yüksek faiz, ucuz döviz" politikası, ucuz ithalata dayalı olarak enflasyonun (sanal olarak) aşağıya çekilmesini sağlıyor ama, üretimi, ihracatı yıktı. Yıkıyor. Ülke ucuz ithalata dayalı tüketimle büyür hale geldi. Ucuz ithalatın coşturduğu tüketim, tasarruf açığını artırıyor. Tasarruf açığının artması cari açığın (döviz açığının) büyümesine yol açıyor.Olan biteni bir de bu anlatım çerçevesinde değerlendiriniz... Eleştiri için değil, uyarı için bunları yazıyorum. guras@milliyet.com.tr Üretmeden olmaz