2003te ülkenin milli geliri (o yıl üretilen mal ve hizmetlerin, o yılın döviz kuru ile değeri) 239 milyar dolar idi. 2004te üretimde 61 milyar dolarlık artış olduğu için milli gelir rakamı 300 milyar dolara yükseldi.Bir yıl içinde elde edilen toplam milli gelir nüfusa (eşit olarak) bölününce, ortalama kişi başı milli gelir rakamı elde edilir. 2003te kişi başı milli gelir rakamı 3.383 dolar idi, 2004te 4.172 dolara tırmandı. Kişi başı gelir rakamı dolar olarak bir yılda yüzde 23 oranında büyüdü. Rekor kırdık. Ama bu rekor, ülkede herkesin gelirinin artması, herkesin refahının yükselmesi anlamına gelmez. Çünkü 71 milyonluk nüfusun her biri üretime eşit ölçüde katkıda bulunmuyor. Her biri üretim sonucu elde edilen geliri eşit olarak paylaşmıyor. Gelirin artması üretime bağlıdır. Üretim artacak ki, gelir de artsın. 2004te yurt içinde 300 milyar dolarlık mal ve hizmet ürettik. Ülkenin 2004 yılı geliri (milli geliri) 300 milyar dolar oldu. Gelir dağılımını, paylaşımını belirlemek için, 71 milyon nüfusun her birinin gelirini kâğıda yazarak karşılaştırma imkânı yok. Gelir dağılımında nüfus, en fakirden en zengine doğru gruplandırılır. Her bir grubun ve de bu grup içindeki insanların ortalama gelir durumu incelenir.Genelde nüfus 5 gruba (yüzde 20lik gruplara) ayrılır. Nüfusu 100 gruba (yüzde 1lik gruplara) ayıranlar da vardır. Ama biz 5 grupluk dağılımı belirlemede bile zorlanıyoruz.2003te yapılan bir çalışmada denildi ki, (1) Toplam milli gelirin yüzde 6.8ini en fakir yüzde 20lik nüfus paylaşır. (2) İkinci yüzde 20lik grup (ki bunlara "fakirler" diyelim) gelirden yüzde 11.3 pay alır. (3) Ortadireğin payı yüzde 15.4, (4) zenginlerin payı yüzde 21.4tür. (5) Nihayet en zenginlerin bulunduğu nüfusun yüzde 20lik dilimi de gelirin yüzde 45.1inin sahibidir. Tek tek karşılaştırılamaz Bu dağılım mutlaka 2004 yılında değişmiştir. Ama (elimizde daha başka bilgi olmadığı için) biz değişmediğini varsayarak 300 milyar dolar milli geliri bu şekilde paylaştırır, sonra da her gruptaki nüfus sayısına bölersek görürüz ki, (1) En fakirler grubundaki 14.3 milyon nüfusun kişi başı yıllık geliri 1.421 dolar, (2) Fakirlerin yıllık geliri 2.361 dolar, (3) Ortadirek dediklerimizin geliri 3.218 dolar, (4) Zenginlerin 4.472 dolar ve de (5) En zenginler grubundaki 14.3 milyon insanın ortalama yıllık geliri de 9.425 dolardır. Gelir dağılımı bozuk Toplam milli gelirin, 300 milyar doların 71 milyon nüfusa eşit dağıtıldığını varsayarsak, kişi başı gelirin 4.172 dolar olduğu görülür. Bu rakamları değerlendirdiğimizde şu ortaya çıkıyor. (1) Bizim fakirimiz fakir ama zenginimiz de fakir. Bizim en zenginlerin bulunduğu yüzde 20lik nüfus grubunda ortalama gelir 9.425 dolar. Komşumuz Yunanistanda kişi başı ortalama gelir bunun iki katıdır. AB ülkelerinde ortalama kişi başı gelir 25-30 bin dolardır. (2) Mutlaka çok çok zengin - çok çok fakir insanlarımız var. Bu ortada. Ama, yüzde 20lik gelir grupları karşılaştırılınca (açık anlatımıyla en zengin ve en fakir 14.3 milyonluk nüfus gruplarına bakılınca) en zengin ile en fakir grup arasındaki gelir uçurumunun (9.425/1.421 dolar) 6.6 kat olduğu, büyük bir uçurum olmadığı görülüyor. Bizim halkımız genel olarak (71 milyon nüfusun ortalaması olarak) gelirinin yüzde 64.1ini tüketime harcıyor. Tüketim harcamasın üçte biri de gıda harcaması. 2004te 300 milyar dolar gelirin 198 milyar doları tüketime gitmiş. Zenginimiz de fakir Farklı gelir grubunda bulunan insanların gelirlerinden tüketime ayırdıkları pay farklıdır. Fakir gelirinin tamamını tüketirken, zengin çok azını tüketir. Fakir daha çok ekmek alır. Zengin ekmeğe çok az para ayırır. 2003 yılında gelir gruplarının tüketim harcamalarını gösteren bulgulardan yararlanarak 2004 yılında tüketimin dağılımını hesaplamaya kalksak acaba nasıl bir tablo ortaya çıkar?Şöyle bir tablo ortaya çıkar: (1) En fakir yüzde 20lik nüfus grubundaki 14.3 milyon insanımızın günlük tüketim harcaması kişi başına 2.57 dolar veya 3.69 YTL, (2) Fakirler grubunun günlük 4.28 dolar veya 6.14 YTL, (3) Ortadirektekilerin 5.84 dolar veya 8.37 YTL, (4) Zenginlerin 8.11 dolar veya 11.62 YTL, (5) En zenginler grubundaki 14.3 milyon kişinin ise günlük tüketim harcaması 17.10 dolar veya 24.50 YTLdir. Fakir daha çok ekmek alır Toplam nüfus ortalaması dikkate alındığında 7l milyon insanımızın, 2004 yılında kişi başı günlük özel tüketim harcamasının ortalama 7.36 dolar veya 10.54 YTL olduğu ortaya çıkıyor.Bu hesaplamaların ne yararı var? Bu rakamlara kimler bakar?On gün önce Dünya Bankası Direktörü Andrew Vorkink, "Türkiye nüfusunun yüzde 27si, 20 milyon Türk insanı yoksulluk çizgisinin altında. Yoksulluk çizgisi kabul edilen günlük 2 dolar 15 centden daha az gelire sahip" demişti. On gün içinde çok şey değişti. 2004 yılı milli gelir rakamlarına dayalı hesaplamalar gösteriyor ki, en fakir yüzde 20lik nüfus grubundaki 14.3 milyon insanımızın bile günlük geliri 3.85 dolara, günlük tüketimi 2.57 dolara ulaşmış durumda.Gelirimiz düşük, gelir dağılımımız bozuk ama, bizim insanlarımızdan Dünya Bankasının belirlediği açlık sınırı altında kalan yok. Bu önemli bir gelişmedir. Kişi başına milli gelir ve kişi başı tüketim rakamları ülke halkının yaşam düzeyini gösterir. 10 günde çok şey değişti Yaşam düzeyiyle ilgili temel gösterge insanların ne kadarının açlık ve yoksulluk sınırında olduğudur. Geniş anlamda "yoksulluk" kişinin eline geçen gelirin gıda, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçları karşılayamamasıdır. Dünyada bazı durumlarda 1 dolar, bazı durumlarda 2.15 dolar kişi başı tüketim harcaması "yoksulluk sınırı" olarak kullanılıyor. Günlük harcaması 1 doların altındaki nüfus, "açlık sınırı" altında, 2.15 dolardan düşük olanlar "fakir" olarak tanımlanıyor.2004te ulaştığımız kişi başı 4.172 dolar milli gelir rakamına göre, en fakir yüzde 20lik nüfusta bulunanların kişi başı günlük geliri 3.85 dolara, tüketime harcayacağı gelir 2.57 dolara yükseldiğine göre, biz uluslararası ölçülerde açlık ve fakirlik sınırının üzerine çıktık demektir. Ama bu Türkiyede aç ve fakir insan kalmadığı anlamına gelmez. Açlık sınırının üzerine çıktık Türk - İş her ay, açlık ve fakirlik sınırını belirler. Türk - İş belirlemesinde 4 kişilik bir ailenin, bir ay boyunca karnını doyurmak için (açlık sınırını aşmak için) ve de asgari gıda,barınma, giyim ihtiyacı için (fakirlik sınırını aşmak için) gerekli gelir açıklanır.Türk - İşten yapılan açıklamaya göre martta 4 kişilik ailenin açlık sınırını aşması için 525 YTL, yoksulluk sınırını aşması için 1.597 YTL aylık net gelirinin olması lazım.Bu rakamlar açlık sınırının yıllık kişi başına 1.200 dolar gelir ile, fakirlik sınırının yıllık 3.650 dolar gelir ile aşılabileceğini gösteriyor. Türk - İşin belirlediği ölçülere göre, 2004 yılında bizim en fakir yüzde 20lik nüfus grubundaki insanlarımız bile yıllık 1.400 dolar kişi başı milli gelir rakamı ile açlık sınırının üzerinde gelir imkanına kavuşmuş durumda. İyileşme var ama yavaş... guras@milliyet.com.tr