Evner Ergun, Viyana'da Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nda (BM) bir Tük diplomat olarak hizmet verirken, 19 Haziran 1984'te "Ermeni Devrimci Ordusu"nun otomobiline koyduğu bomba ile öldürüldü. Katilleri bulunamadı.Cenazesi Türkiye'ye getirildi, Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. Cenazeye protokol gereği gelenler ve dostları arkadaşları dışında fazla katılım olmadı. Hiçbir bakan gelmedi. 1973'ten 1984'e kadar aralarında diplomatların, güvenlik görevlilerinin ve işadamlarının bulunduğu 41 Türk vatandaşı Ermeni teröristlerce öldürüldü. Bunlara üzüldük... Aynı, Türk vatandaşı Ermeni dostumuz Hrant Dink'in öldürülmesine üzüldüğümüz gibi. Hrant Dink kıymetli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeniydi. Ne şekilde ve hangi nedenle olursa olsun öldürülmesi çok çok kötüdür. Ailesi için acıdır. Ermeni asıllı olduğu için, Ermeni davasını savunduğu için öldürülmesi kabul edilemez... Hrant Dink dostumdu. Ermeni olduğu için öldürüldü. Evner Ergun dostumdu. Türk olduğu için öldürüldü. Taze ölümler içimizi yakıyor. Zaman geçince çok şeyi unutuyor, son olaya kilitleniyoruz. Milliyetçi duygularla olsun, teşvik nedeniyle olsun, örgüt üyeliği nedeniyle olsun bir Türk gencinin bir Ermeniyi öldürmesi insanlık suçudur. Daha önce Türklerin öldürülmesi daha sonra Ermenilerin de öldürülmesinin gerekçesi olamaz. Hrant Dink'in katiline sempati nedeni olamaz.Ama olanı biteni de abartmamak gerekir... Üzüntü nedeniyle ulusal bir suçluluk kompleksine kapılmak yanlış olur. Neden çok sayıda insan sokaklarda "Hepimiz Ermeniyiz !" diyerek slogan atıyor? Neden "Hepimiz Ermeni olalım?" Kusura bakmayınız, ben Türküm... Ben bir Türk olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermenilere sempati duyuyorum. Ermeni dostlarım, arkadaşlarım var. Onları Türk dostlarımdan, arkadaşlarımdan ayırmadım. Ayırmıyorum. Ama onlar Türkiye Cumhuriyeti'nin Ermeni vatandaşı. Ben ise Türküm. Din ve ırk farkı gerekçe olamaz Evner Ergun da Türk idi. Başka bir nedenle değil, sadece ve sadece Türk olduğu için öldürüldü. Asker bir babanın ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak 1932 yılında İstanbul'da doğmuştu. İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde okudu. Aynı üniversitenin "Şehir Plancılığı" bölümünde ders verdi. Askerden sonra bursla ABD'de şehir plancılığı ihtisası yaptı. İmar İskân Bakanlığı Bölge Planlama Dairesi Başkanı oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde şehir plancılığı dersi verdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nın ilk yıllarında Sosyal Planlama Dairesi Başkanlığı'na getirildi. 1967 yılında DPT'den ayrıldı, BM'de görevlendirildi. New York'tan sonra 1979'da BM'nin Viyana'daki Sosyal ve İnsani İlişkiler Merkezi Direktörlüğü'ne getirildi. BM'de en üst düzeyde sorumluluk alan tek uluslararası görevlimiz (diplomatımız) oldu. 1984 yılında öldürüldü. Oğlu Erden şimdi tıp doktoru. Eşi (meslektaşı) Ülkü Ergun İstanbul'da yaşıyor. Önceki gün Agos gazetesi bürosuna, Hrant Dink'in eşine başsağlığı dilemeye gitti. Eşini bulamadı. Üzüntüsünü büroda bulunanlara söyledi."Benim yüreğim yandı. Ben yürek yanışının ne olduğunu bilirim... Ne nedenle olursa olsun insanlar öldürülmemeli" diyor. guras@milliyet.com.tr Öldürülmemeliydiler
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025