Yazının başında belirteyim. “Faizler iniyor” diye Ayşe Hanım Teyzem mutsuz...
Siz istediğiniz kadar Ayşe Hanım Teyzem’e “Teyzeciğim, daha önce bankalar sizin 10 bin TL mevduatınıza yüzde 22-23 faiz öderken, yılda elinize net 2 bin TL dolayında faiz geçiyordu ama, o zaman
enflasyon da yüzde 15’lerde dolaşıyordu. Bugün 10 bin TL’ye bankalar yüzde 9-10 faiz ödüyor, elinize yılda net 800 TL faiz geçiyor ama enflasyon da yüzde 5’lere indi” deyiniz.
Ayşe Hanım Teyzem diyor ki, “Enflasyon indi ama benim harcamam değişmedi. Ben faizden gelen 2 bin TL ile kızımın yıllık ev kirasını ödüyordum. Yıllık kira değişmedi. Ama faiz gelirim 2 bin TL’den 800 TL’ye düştü. Faiz geliri yıllık kirayı karşılamıyor” diyor.
Merkez Bankası gecelik borç alma ve verme faizini düşürdükçe düşürdü. Bankalar da buna paralel olarak mevduat faizlerini indiriyor. Faiz hesabı alt-üst olan Ayşe Hanım Teyzem de üzüldükçe üzülüyor.
Ucuz faiz kime yarıyor?
İyi de... Merkez Bankası faizi neden indiriyor? Merkez Bankası istiyor ki, faiz ucuzladığı için insanlar tüketici kredisi kullansın. Talep artsın.
Merkez Bankası bekliyor ki, faiz ucuzladı diyerek girişimciler bankalardan borçlansın üretimi başlatsın. Yatırım yapsın...
Merkez Bankası son 12 ayda faizi 10 puan ucuzlattı. Gene de piyasada tık yok. Banka kredileri artmıyor. Üretimde ve yatırımda artış yok.
Acaba girişimciler faizi hâlâ yüksek gördükleri için mi üretimi ve yatırımı artırmıyor? Banka kredisi kullanmıyor?
Tersten gidelim: Bankalar da kredi vermek istiyor. Ama sağlam müşteriler talep olmadığı için, iç piyasa canlanmadığı, ihracat zorlaştığı için kredi talep etmiyor.
Bankalardan kredi isteyenler krizden önce sarsıntısı başlayan, kriz ile güç duruma düşen firmalar. Bankalar da onlara kredi vermekten korkuyor.
İç ve dış talep canlanmadı
Açık anlatımıyla faiz ne kadar ucuzlar ise ucuzlasın, görülüyor ki, iç talep canlanmadan, ihracatta artış başlamadan, sadece faizin ucuzluğu nedeniyle ekonomide canlanma başlayamayacak.
Kredi faizlerinin ucuzlaması en fazla Hazine’yi mutlu ediyor. Çünkü faiz ucuzladıkça, Hazine, Hazine bonolarını daha düşük faiz ile satabiliyor. Bütçe açığı nedeniyle Hazine’nin en az 50 milyar TL ek borç bulmak zorunda olduğu 2009 yılında bu çok önemli bir gelişmedir. Normal şartlarda faiz ucuzladıkça hazinenin bono satmakta güçlük çekmesi beklenir. Halbuki 2009 yılında bankalar kredi veremedikleri için, kasalarındaki para ile faizi ne kadar düşük olur ise olsun bono satın almaya çalışıyor.
Hazine bonosu faizi düştükçe bankaların ellerinde bulunan eskiden yüzde 20 dolayında faiz ile çıkarılmış bonoların değeri artıyor. Fakat unutmamak gerekir. Bu bonoların vadeleri geldikçe, onların yerini ucuz faizli bonolar alıyor. Eski yüksek faizli bonolar faiz gerilerken bankaları nasıl kazandırıyor ise, bunların yerini alan ucuz faizli bonolar da yarın faiz yükselmeye başladığında bankaları üzebilir.
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025