Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika’nın en güçlü ve asırlık bankaları çökmeye başlayınca finans sistemindeki dalgalanmanın bize de zarar getirmesinden korkmaya başladık.
Bugüne kadar Amerika’daki konut kredisi krizle başlayan fırtınanın Avrupa’nın güçlü bankalarını sarsmasının önemini pek fark edemiyorduk.
Olan biteni sadece, dolar fiyatı, euro fiyatı, faiz oranı, borsa endeksi penceresinden izliyorduk.
Fakat hafta başından bu yana, “Acaba biz de bu fırtınadan zarar görür müyüz?“ korkusu yayılmaya başladı.
Bu hafta ne değişti de endişeler, korkular arttı?
-  Asırlık, güçlü bankaların bile durup dururken iflas edebilecekleri görüldü. 
-  İflas eden bankaların varlıklarının, yükümlülüklerini karşılayamadığı, bu bankalara güvenerek paraları emanet edenlerin, bankaların çıkardığı bonoları satın alanların büyük kayıplara uğradıkları ortaya çıktı.

Birbirlerinin ayağını çekiyorlar
-  Bankaların varlıklarının yükümlülüklerini karşılayamaması sonucu bu bankalara paralarını emanet eden veya bankaların bonolarını satın alan bankaların da “zincirleme olarak” sarsılacakları, kötü duruma düşebilecekleri, iflas edebilecekleri anlaşıldı.
-  Sadece Amerika’da değil, Avrupa ve Asya’da da bankaların birbirleriyle parasal ilişkilerinin karmaşıklığının ileri boyuta ulaştığı, bu nedenle “saadet zincirinden bir halkanın kopmasının” domino etkisiyle diğer bankaları da yıkabildiği görüldü.
-  Merkez bankalarının faizi düşürerek, piyasaya para akıtarak ve de güç duruma düşen bankaları destekleyerek fırtınayı önleyemeyecekleri ortaya çıktı.
Finans kesimindeki fırtınanın reel kesime de sıçrama olasılığı “korkuları/endişeleri” artırdı.
Amerika’nın dev otomotiv kuruluşu General Motors ayakta kalabilmek için 26 milyar dolar arıyor. Bu parayı bulamazsa, fabrika kapanacak. Finans kesimindeki kriz nedeniyle bu parayı bulamıyor. Bulabilme olasılığı da az. General Motors üretimi durdurursa, finans kuruluşlarına borçlarını ödeyemez. Bankalar güç duruma düşer. Hisse senetlerinin değeri sıfıra iner. Borsa çöker.

Reel kesim bıçak sırtında
General Motors‘un sorunu reel sektör-finans kesimi ilişkisini anlatan en güzel örnek. Finans kesiminin (bankaların) desteği olmazsa reel kesim (sanayi) ayakta kalamıyor. Reel kesim (sanayi) batarsa, finans kesimini de peşinden sürükleyebiliyor.
Bugüne kadar finans kesimindeki kriz reel kesime büyük ölçüde sıçramadığı için, reel kesimde benzer sorunlar yaşanmadı. Fakat General Motors örneği gösteriyor ki, reel kesimde de sıkıntıların boyutu artarsa, reel kesimin yükü finans kesiminin sorunlarını daha da artıracak.
Kriz reel kesime bulaşırsa borsalarda finans kuruluşlarının hisse senetlerindekine benzer şekilde sanayi kuruluşlarının hisse senetleri de değer kaybedecek ve borsalar da çökecek.
Ümit edilir ki bütün bunlar ileride “gerçekleşmeyen felaket senaryoları” olarak hatırlanır.
Şu bir gerçek ki finans kesimindeki dalgalanma yeniden yapılanmayı zorunlu kılıyor. Sistem çalışmaya hazır hale gelinceye kadar sadece Amerika’da değil başka ülkelerde de bazı kuruluşlar iflas edecek, bazıları birleşecek.