Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hazine tahvilleri ile bonolarının faizleri düştü. Banka faizleri enflasyonu karşılayamıyor. Bu durumda birikimi olanların ve nakit almak isteyenlerin önünde iki alternatif var: Borsaya yatırım yapacaklar veya yatırım fonlarından katılım belgesi alacaklar.
Yatırım fonları sadece tasarruf birikim sahipleri için değil, özel emeklilik şirketleri ve özel emeklilik sistemi katılımcıları için de önem taşıyor. Hatta daha fazla önem taşıyor.
Özel emeklilik sisteminin avantajı, düzenli bir birikim programı içinde birikimlerin profesyonel kadrolarca özel yatırım fonlarında değerlendirilmesidir. Katılımcılardan vergiye tabi olanlara tanınan vergi avantajı, bazı işyerlerinde işverenin ödemelere katkısı avantaj teşkil etmektedir. Ancak, şirketin fon getirilerinden kestiği işletme gideri ve de birikimler ödenirken, yatırılan para ile alınan para arasındaki farkın vergilendirilmesi, şirketin elde ettiği yatırım getirisinin tamamının katılımcıda kalmasını önlemektedir.

Getiriler düştü
Başka ülkelerde bireysel emeklilik sistemini teşvik etmek için hükümetler tüm katılımcılara ve şirketlere vergi avantajı sağlamakta, bireysel emeklilik şirketlerinin yararlanabileceği yüksek getirili yatırım araçlarının piyasaya çıkmasına imkân vermektedir. Bu nedenle katılımcılar alternatif yatırım araçları yerine tüm tasarruflarını bireysel emeklilik şirketlerine yöneltmektedir.
Bireysel emeklilik şirketleri katılımcılara sadece yatırımlardan alacağı getiriyi dağıtabilir. Getirinin tamamını da dağıtamaz. Bir bölümü ile masraflarını karşılamak, bir bölümünü kâr olarak ayırmak zorundadır. Bütün bunları uzun uzun neden anlatıyorum? Bizde bireysel emeklilik sistemine katılanların büyük bölümü, şirketlere yaptıkları ve yapacakları ödemelerin çok çok üzerinde bekleyişler içine girmektedir.
Faizlerin ve hisse senedi getirilerinin çok yüksek olduğu dönemlerde sistemi cazip göstermek için yapılan abartılı hesaplar katılımcıların kafalarını karıştırmaktadır.
Geçmişte kötü bir deneyimimiz oldu. Şimdiki bireysel emeklilik sisteminden önce, sigorta şirketlerimiz ihtiyarlık sigortası, emeklilik sigortası adı altında bir dönem çok sayıda poliçe sattı. Çok kişi 5 yılda 10 yılda yüksek emekli aylığı alacağı bekleyişine girdi. Süre sonunda katılımcılara yatırdıkları paradan daha düşük ödeme yapılınca sigorta şirketleri ciddi sorunlarla karşılaştı. Benzer sorunlarla karşılaşılmaması için dikkatli olmak gerekiyor.

Şeffaf olmak gerekir
2010 yılının başından bu yana yatırım fonlarından hisse senedi ağırlıklı olanlar yüzde 8-21 oranında getiri sağladı. Fakat karma fonların getirisi 3-12 oranında, B tipi altın fonlarının getirisi yüzde 6-8 dolayında kaldı.
Sigorta şirketlerinin yatırım fonlarında da hisse senedi ağırlıklı çok az sayıda fonun getirisi yüzde 10-24 oranında gerçekleşti. Diğerleri yüzde 11’in altında.
Bireysel emeklilik sistemine girenlerin fon seçme ve de fonun getirisinden memnun değil ise yılda 3 defa fon değiştirme imkânı var. Şirketten memnun olmayanlara 1 yıl sonra fonu başka şirkete devretme şansı tanınıyor. Sistemi denetleyen bir merkez var. Önemli olan sisteme girenlere bunların anlatılması.
Bunlar ekonominin gerçekleri. Yatırım fonu oluşturanlar, yönetenler tabii ki katılımcısına yüksek getiri sağlamayı hedef alır. Ama görülüyor ki günümüzde yatırım fonlarının getirisi sınırlı. Özel emeklilik şirketleri katılımcılarına yatırımlarının net getirileri hakkında düzenli ve açık bilgi verirlerse katılımcılar abartılı beklentilere girmez, şirketler de daha rahat hareket imkânına kavuşur.