Kötü haberi “bayram arifesinde” akşamın geç saatlerinde duyduk. ABD Kongresi’nin “kurtarma planı”nı reddettiğini, ABD’nin önemli bir mevduat bankasının Citibank’a devredildiğini, bu haberler üzerine ABD’de ve diğer ülkelerde borsalarda fiyatların gerilediğini telefonla öğrendiğimde Elazığ’daydım.
Son iftarı açan Elazığ halkı çoluk çocuk bayram alışverişi için çarşılara çıkmıştı. Bazı dükkânların kasalarının önünde, kuyruk demeyeyim de, yığılma vardı.
Akşamın geç saatinde sokaklarda gezinenlerin bazılarıyla sohbet ettim. Çoğunun ABD’deki krizden haberi yoktu.
Haberi olanlar krizin sonucunu değil de, “Kriz oldu diye, doların fiyatı çıkar mı, iner mi?” diyerek soruyordu.
Birkaç kişi “Hocam, bizim bankalara bir şey olur mu?“ diye sordu. Çarşılardaki dükkân sahipleri ise, tarihi Kapalıçarşı esnafı, “Bayram alışverişi iyiydi... Bayramdan sonra işler ne olur?” merakı içindeydi.
Krizin Amerika’daki ve Avrupa’daki yansıması farklı. Bizim endişelerimiz farklı.
Güvenin sarsılmaması önemli
Amerika’da ve Avrupa’da yaşayanların birikimleri genelde bankaların mevduat hesaplarında değil. Emeklilik fonlarında, yatırım fonlarında, tahvilde, bonoda, borsada.
Yatırım fonlarının batması ve borsanın çökmesi insanların ortak endişesi, ortak sorunu.
Hükümetler ise sorunun mevduat bankalarına bulaşmamasına önem veriyor. Herhangi bir mevduat bankası şu veya bu nedenle sarsılacak gibi olursa, hemen kurtarıyor.
Bizde ise çok az kimsenin borsada ve yatırım fonunda parası var. Bizim birikimlerimizin hemen tamamına yakını mevduat bankalarında. Dövizi ve YTL’si de bankalarda duruyor. Bu nedenle bizim için mevduat bankalarının herhangi bir şekilde sarsılmaması önemli.
Halkımızın bankalara güveninin sarsılarak paralarını çekmeyi akıllarına getirmemesi önemli.
Bunları sıraladıktan sonra gelelim işin “püf noktası”na... Dikkat buyurunuz... Başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinde devlet başkanları, hükümetler ve parlamentolar işi gücü bıraktı, ülkelerinin bu krizden zarar görmemesi için her gün bir çaba içinde...
Tekerlek kırılmadan tedbir alınmalı
Bizde genel bir rehavet var. Halkımızın henüz bu konunun önemini kavrayamaması iyi de, TBMM’nin Başbakan’ın, bakanların ilgisizliği üzücü.
Buralarda bir deyim var. ”Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur” derler... ABD’de olan bitenden ders almak gerekiyor. Bakınız, ABD’de tekerlek kırıldı... O kadar yol gösteren var... Ama koskoca Amerika yolunu bulamıyor.
İşte bu da bize ders olsun... Tekerlek kırılmadan tedbirleri alalım.
Bizim bankacılık sistemimiz iyi durumda. Ama Amerika’da Avrupa’da yatırım bankaları, ticari bankalar büyük sıkıntıda. Bu halkımızda endişe yaratabilir. Başbakanımız, BDDK başkanımız, Bankalar Birliği başkanımız, Merkez Bankası başkanımız, büyük Türk büyüklerimiz, çıkıp halkımıza anlatmalı; “Bizim yerli yabancı hiç bir bankamızda sorun yok. Sakin olunuz” demeli. Cuma günü piyasalar açılmadan bu yapılırsa iyi olur.