Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"- Diyarbakırdan İstanbula gelmeden önceki akşam TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyinde belki ben de bir konuşma yaparım diyerek evde bir şeyler karalıyordum. On dört yaşındaki ikiz kızlarımdan biri yanıma geldi, Baba ne yapıyorsun diye sordu... İstanbula gideceğim, oradaki işadamlarına buraları anlatacağım diye cevaplayınca, Baba dedi, Onlara de ki, Türkiye bir güvercin. Güneydoğu Anadolu ise güvercinin bir kanadı. Güvercinin bu kanadı kırıldı. Kırık kanat iyileşmeden güvercin uçabilir mi? Bunu sor!.."Konuşma bittiğinde benim gözlerimden yaşlar dökülüyordu... TÜSİAD üyeleri de konuşmadan etkilenmiş olmalı ki konuşmacıyı uzun süre alkışladı. Konuşmacıyı ilk defa görüyordum. İsmi Mustafa Akyıl imiş. Diyarbakırda önceleri pamuk ekerlermiş. Sonra çırçır fabrikası kurarak pamuğun çekirdeğini ayıklamışlar. Derken iplik, iplikten bez yapmışlar. Şimdilerde tarladan pamuğu alarak konfeksiyon haline getiren entegre tesise sahiplermiş. Çoğu kadın iki bin Diyarbakırlıya iş ve aş imkanı sağlıyorlarmış. Almanya ve ABDye giyim eşyası ihraç ediyorlarmış. Kürsüye "kara yağız" bir genç adam çıktı. Kılığı, kıyafeti ve de konuşması ile "usul - adap" bildiği anlaşılıyordu. "Ben TÜSİADa Diyarbakırdan üye olan Güneydoğu Anadolulu bir işadamıyım" diye başladığı konuşmasını şöyle bitirdi: Doğu gündemden düştü Batılı işadamları Doğuya gelecek, yatırım yapacak hayali ile günler geçti. Şimdi artık Doğu ve Güneydoğu insanı kendi ayağının üzerinde kalkınmaktan başka çaresi olmadığını anlamış durumda. Dibe vurduk. Artık çıkmak üzereyiz. Sermayeyi, kalifiye elemanı, iç ve dış pazarı kendimizin bulması gerektiğini biliyoruz. Doğu ve Güneydoğu için 4325 sayılı Teşvik Kanunu iyilikler getiriyor. Ama tarım çok önemli. Doğu ve Güneydoğuya yapılan barajlar sadece elektrik üretmede kullanılıyor. Baraj ve santral yapılınca sulama yatırımlarına para kalmadığından sulama sistemi tamamlanamıyor. GAPta 22 barajdan el edilen elektrik 20 milyar kilovat saat. Halbuki aynı enerjiyi ENKAnın iki doğalgaz santralı üretebiliyor. Barajlar enerji yerine sulamaya yöneltilse Doğu ve Güneydoğuda tarım gelişecek."Akyılı dinledikten sonra telefon ile Diyarbakırdan Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Danışmanı Celal Balıkı aradım. Balık, gıda, mermercilik, tekstil, konfeksiyon ve turizm alanlarında yerel sermayenin bir şeyler yapmak için harekete geçtiğini anlattı. GÜNSİAD Başkanı Bedrettin Karaboğa ise, Irak konusundaki belirsizliğin, savaş çıktı çıkacak söylentilerinin bölgeyi huzursuz ettiğini, söyledi. Karaboğa, "Terör bitti... Doğu ve Güneydoğu insanı normal şartlarda üretime geçmek için ayağa kalktı. Pat diye bir savaş belası ile karşılaştı... Büyük şanssızlık" diyor.Sayın okuyucularım, bunları neden yazıyorum? Terör bitti diyerek Doğu ve Güneydoğu Anadolunun ekonomik, sosyal sorunları Batıda yaşayanların gündeminden çıkıverdi. Doğu ve Güneydoğu unutuldu. Akyılın 14 yaşındaki ikiz kızı ne kadar güzel anlatıyor: "Bir kanadı kırık Türkiye güvercini kırılan Doğu ve Güneydoğu kanadı iyileşmeden, güçlenmeden uçamaz!.." guras@milliyet.com.tr Akyıl diyor ki: "1927 sanayi sayımında Diyarbakır iller arasında 7nci sırada idi. 1997 sıralamasında 57nci sıraya düştü. Güneydoğu Anadolu ihmal edildi. İhmal fakirliği, fakirlik terörü getirdi. Terör sadece Güneydoğu Anadolunun değil tüm ülkenin ekonomisini rezil etti. 30 bin insan öldü. 100 milyar dolar para harcandı. O kadar mı? Hayır... Doğu ve Güneydoğu Anadoludan göç eden insanlar Batı Anadolunun zengin şehirlerinin varoşlarına yerleşti. Batının sosyal ve ekonomik dengesini bozdu. Tüketiciyi üretici yapalım derken, üreticilerin çoğu tüketici oldu. Ekonomik krizlerin önemli bir nedeni bu olumsuz gelişmelerdir.