Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Geçen hafta Rize, Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum'da seçmenlere "Belediye başkanından ne beklediklerini" sordum. Hemen herkes "işsizliğe çare bulsun" dedi. Üzerlerine gittim. "Belediye başkanının görevi hemşerilerine iş bulmak değil. Belediye hizmetlerini en iyi şekilde vermek" dedim. Onlar yine de tekrarladı, "İş bulmak hizmet değil mi? Burada en önemli sorun işsizlik. Önce halka iş bulsunlar. Sonra ne yapacaklar ise yapsınlar."
Öte yanda "seçildiklerinde ne yapacaklarını" sorduğumda, adayların hepsi de, "Önce hemşerilerimizin işsizlik sorununa çare bulacağım" dedi. Ve de "orada takılıp kaldı". Bir belediye başkanının işsizliğe nasıl çare bulabileceğini bilen yok. Bilmesine de imkan yok.
Halkın bekleyişini AKP'li adaylar çok iyi "istismar" ediyor. "Biz Tayyip Erdoğan'ın, iktidarın adamıyız. İktidarın tüm olanaklarını kullanacağız. Biz seçilince hükümet buraya para akıtacak. İş imkanları artacak" diyor. Diğer partilerin adayları AKP'li adaya değil, Erdoğan'a karşı seçim savaşı veriyor.

Münire Hanım güç durumda
Gümüşhane'de Atatürk Caddesi'nde Muammer Taş'ın Kızılay'ın altındaki dükkanında, "AKP'nin ilde ne yapacağını" konuşuyorduk. Taş, görevden alınan AKP il yönetiminde başkan yardımcısı idi. Çayımızı içerken dükkana bir hanım girdi. "Muammer Bey, yalvarıyorum bana bir iş bulun. Okullara temizlikçi aranıyormuş. Sizin gücünüz yeter, bana bir iş bulun. Ne iş olsa yaparım. Ne kadar verirlerse razıyım" diyerek söze başladı. "Siz beni tanıyamadınız. Ben sizin dört dükkan ilerinizdeki dükkanda yirmi yıldır perde - yorgan diken Vecdi E'nin eşi Münire E'yim" dedi.
Ben ilgilenince derdini anlattı. "Biz Atatürk Caddesi'ndeki dükkanımızda 20 yıldır karı koca perde, döşeme dikerdik. Son kriz bizi perişan etti. Dükkanı kapattık. Üç makineden başka bir şey kalmadı. Kocam evde seccade işliyor, ama bununla geçinemiyoruz. İki oğlum askerde. Bir oğlumun karısı ile çocuğu da başımıza kaldı. Yakacak dert değil ama yiyecek yok. Kocam iş bulamıyor. Ben ne iş olsa yapmaya razıyım. Bağ - Kur'a 3 milyar liralık borcumuz faizi ile 9 milyara çıktı. Bağ - Kur'dan yararlanamıyoruz." Ben Münire E'nin anlattıkları karşısında perişan oldum. "Ne yapabilirim?" diyerek dertlendim. Yapabildiğim sadece telefonunu almak oldu. Hayır sahiplerinden ilgilenen var ise telefonu (0536- 585 26 66). Sadaka değil. İş istiyor.

Komando Erdoğan iş arıyor
Aşkale karlar altında idi. Gece ışığını gördüğün tek katlı kulübeye yöneldim. Kapısında "Şirin Çayevi" yazıyordu. "Selamümaleyküm" diyerek içeri girdim. Sigara dumanından göz gözü görmüyordu. Birinde yaşlılar diğerinde gençler kağıt oynuyordu.
Önce yaşlılar masasına iliştim. "İşsiziz. Vakit öldürüyoruz" dediler. Özcan Kaya (38) "Buğday ekiyoruz toprak bire bir veriyor. Ziraat Bankası'ndan hayvancılık kredisi istiyoruz. Büyük hayvancılara veriyor. Kooperatif üyelerine vermiyor. Alanlar faizden batıyor. Alsan bir dert alamasan bir dert. İşsiziz beyim... İşsiziz" diyor.
Zeki Turgut (41), Halkbank'tan şikayetçi. "Esnaf Kefalet Kooperatifi'nden 14 milyar kredi kullanıp minibüs aldım. Faiz o kadar yükseldi ki, faizi ödeyemedim. Sonunda minibüs gitti. Evi de sattım. 70 milyar ödeyerek cıbıl kaldım. İşsizim abi" diyerek ağlaşıyor.
Gençlerin hemen hepsi askerden yeni dönmüş. Emrah İrsi (22) Hakkari'de Jandarma'lık yapmış. Erdoğan Gönük (21) Şırnak'tan yeni dönmüş. "Abi... Ben komando idim. Acaba İstanbul'a gitsem bir yerde koruma olarak iş bulabilir miyim?" diye soruyor. Muharrem Uslu (23), Kenan Yılmaz (18), Neşet Dağaşan (27), Özal Karaağaç (20) "İşsiziz ve de iş bulacağımıza dair hiçbir ümit yok" diye konuşuyor. Çay parasına "52" oynuyorlar. Bir bardak çay 150 bin lira. Çayevinin sahibi Hasan Şirin, "Burası işsizler kahvesi. Kimden para alacaksın? Derftere yazıyorum. Belki bir gün öderler diyerek bekliyorum. İşsizlik çok kötü şey abi" diyor.
İşte geçen hafta dolaştığın şehirlerden "insan manzaraları"...