Yıl başında, yüzde 35’lik enflasyon hedefi gündeme geldiğinde gerçekçi olalım ki, çok kişi bunun olabileceğine inanmadı. Dün açıklanan eylül ayı fiyat artış oranlarının, yıl sonunda yüzde 35’lik enflasyon hedefinin gerçekleşeceğini gösteriyor.
Türk halkı bu hedefin gerçekleşmesi için çok fedakarlıkta bulundu, bulunuyor. Önemli olan hedefe ulaşıldıktan sonra "ipin ucunun bırakılmaması" ve inişin kalıcı olması. Çünkü ipin ucu bir daha kaçar ise, "yazık olur emeklere"!.. Enflasyonu aşağıya çekmek çok zor ama, yukarıya sıçratmak çok kolay.
Eylül ayının üç özelliği vardı: (1) Harman sonu tarımsal üreticinin eline geçen para bu ay harcanmaya başlandı. (2) Okullar açıldı. İlkokuldan üniversiteye milyonlarla çocuk için harcama yapıldı. (3) Tatilciler evlerine döndü. Tatilciler ve de tatile gidemeyenler kış hazırlığına başladı.
Bu üç nedenle eylül ayında piyasaya diğer aylara göre biraz daha fazla para çıktı.
Buna rağmen toptan eşya fiyat artışlarının yüzde 3.1’de, tüketici fiyatları artışının yüzde 3.5’ta kalması olumlu bir gelişmedir. Aylık fiyat artış oranlarının düşük olması ve de yıl sonu enflasyon hedefinin tutturulması iyi de... Halkımızın durumu acep nedir?
Enflasyon, fiyat artışı tartışmaları gündeme geldiğinde, farklı rakamlar tartışılır. Dört farklı rakam var: (1) Aylık fiyat artış oranı var. (2) Geçen aralık ayından bu yana fiyat artış oranı var. (3) Bir önceki yılın aynı ayındaki fiyat endeksi ile bu yılın aynı ayındaki fiyat endeksi arasındaki (örneğin Eylül 2001 / Eylül 2002 ayları arasındaki) artış oranı var. (4) Son 12 aylık dönemde, her aydaki fiyat artışlarının ortalamasına göre hesaplanan yıllık fiyat artış oranı var.
Bunların her biri önemli ama, halk için önemli olan son 12 aylık dönemde, her ayın fiyat artışına dayalı olarak hesaplanan yıllık ortalama fiyat artış oranıdır. Çünkü halkımızın toptan alımlarda, tüketim harcamalarında cebinden çıkan paradaki değişimin en doğru, en sağlam göstergesi budur.
Eylül ayı sonu itibariyle kentlerde yaşayanlar için tüketici fiyatları son bir yıl (12 ay) ortalamasına göre yüzde 54.2 oranında arttı. Açık anlatımıyla halkımız son 12 aylık sürede tüketim için geçen eylül ayından önceki 12 aylık döneme göre yüzde 54.2 oranında daha fazla para harcadı.
Halbuki geçen yılın eylül ayında 12 aylık ortalamaya göre tüketici fiyatlarındaki artış, halkımızı sadece yüzde 47.8 oranında etkilemişti. Evet rakamlar doğru... Enflasyon düşüyor ama, halkımız eylül sonu itibariyle tüketici fiyatlarındaki artıştan, geçen yılın aynı döneminden çok daha kötü etkilenmiş durumda. (Kafaları karıştırmayayım ama ilgilenenlere bilgi vereyim: Eylül / eylül fiyat endeksleri karşılaştırmasına dayalı olarak, geçen yıl eylül sonunda tüketici fiyat artışları yüzde 61.8 idi. Bu yıl yüzde 37.0 artış oldu. Bu rakamlara dayalı yorum yapılırsa... Oh... Ohh... Halkın durumu çok iyi denilecek...)
Aynı şekilde 12 aylık ortalamaya göre geçen yıl eylül sonunda toptan eşya fiyatları artışı yüzde 49.7 iken, bu yıl yüzde 63.0 oldu. (Ama eylül / eylül endeks sayıları arasındaki farka göre, geçen yıl yüzde 74.7 olan endeks artışı bu yıl yüzde 40.9’a geriledi...)
Tekrarda yarar var... O rakamlar da doğru, bu rakamlar da doğru. Ama önemli olan halkın toptan eşya alırken, tüketim harcaması yaparken cebinden çıkan para...
Siz halka istediğiniz kadar bu yıl enflasyon düşüyor, yıl sonunda yüzde 35 olacak deyiniz.