Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ama ne yazık ki, AKP kadroları "Biz ne istersek onu yaparız" inancıyla ve de "inat"la ülkeyi yönetmede "ısrarcı" oluyor.Bugün her ülkede "genel kabul görmüş ölçüler" var. Ülkeler demokrasiyle de yönetilse, diktatör tarafından da yönetilse, "üst kadrolar" bu genel kabul görmüş ölçülerin dışına çıkmamaya özen gösteriyor.Küreselleşme denilen şey, sadece mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı anlamına gelmiyor. Küreselleşen dünyada devleti yönetenlerin belli usullere uymaları gerekiyor. AKP iktidarının başarısı, sadece bu partiyi kuranlar, listesinden milletvekili ve bakan olanlar, değişik kamu kuruluşlarına atananlar ve de partiyi destekleyenler için değil, tüm Türk halkı için önemlidir. Başarısızlık faturasını "saf ve bakir halkın" tamamı yükleniyor. Onun için oy veren vermeyen herkes iyi işler bekliyor. Merkez bankaları, artık sadece bir ülkedeki yerel "bankaların bankası" olarak değil, dünya para sisteminin bir çarkı olarak işliyor. Bu nedenle başkanları, politikaları küresel finans sistemini ilgilendiriyor.Türkiye'nin hiçbir sorunu yokmuşçasına, durup dururken karşımıza bir de Merkez Bankası Başkanlığı sorunu çıktı. AKP hükümetinin "Başkan, bizim adamımız olsun da ne olursa olsun" politikası, bırakınız içeride yaratılan huzursuzluğu, dış dünyada AKP'ye ve Türkiye'ye olan güveni sarsıyor.Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak "atama" AKP'nin dış ve iç ekonomi politikalarının geleceğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor.AKP hükümeti, bugüne kadar dışarıda esen olumlu rüzgârı da arkasına alarak, ABD, IMF ve AB desteğiyle işi kolay götürdü. Ama rüzgârın ve desteğin önemini anlayamadı. "Böyle geldi, böyle gider, hiç olmazsa bizim çocuklara iş bulalım" dönemi başladı. Önemli bir müessese Ülkeyi yönetenlerin halkı "bizden olanlar ile bizden olmayanlar" diye iki gruba ayırması "ayıp" oluyor. Ama ayıbın da ötesinde ülkeye "yazık" oluyor.AKP hükümetinin yanlışları ve yanlışta ısrarı karşısında ABD, IMF ve AB ile ilişkiler soğumaya başladı.Saf ve bakir Türk halkı, "istikrar programı uygulanıyor, ülke düze çıkacak" bekleyişi içinde kaç yıldır ağır fatura ödüyor.ABD, IMF ve AB desteğini kaybederse AKP hükümeti bu istikrar programını yürütemez. Bugüne kadar ödenen faturalar boşa gider. "Sil baştan tekrar sıfıra" döneriz. Dikkat buyurunuz, AKP iktidarının ilk günlerinde AKP üst kadrolarına ABD'nin gösterdiği yakınlık ve ilgi artık yok. AB ülkelerinin gündeminden Türkiye düştü. AB'ye katılım müzakereleri önemini kaybetti. IMF'den eleştiriler arttı. Dış finans çevrelerinden olumsuz haberler geliyor.Bırakınız "illa da bizden olacak" inadını. Bu ülkede "onun/bunun adamı olmayan iyi yetişmiş binlerce genç" var. Bunlar arasından en iyilerini seçmeye çalışınız. Olsun bitsin. guras@milliyet.com.tr Bizden olan olmayan ayrımı