Hoşmerim

Erini (erkeğini) bir sebeple darıltmış olan bir genç kadın, onun gönlünü etmek, onunla barışmak için hiç yemediği bir tatlı yapmak istemiş. Evde bulunan unu, tereyağında kavurmuş. Sonra kaymak ve toz şekerle karıştırmış. Tarladan dönen kocası tatlıyı çok beğenerek kaşık kaşık yerken sabahki dargınlığını unutmuş. Bu arada kadın sevinçle sormuş: "Hoş mu erim? Hoş mu erim?.." Tatlının adı da çok tekrarlanan bu sorudan kaynaklanmış. Hoşmerim olmuş. Bu anlatımı, Hakkı Devrim Usta'nın "Meydan"ından aktardım. Hoşmerimi Trakya'da yapanlar, kaymak yerine taze tuzsuz peynirden yapıyorlar. Şarköy'de ise, un yerine "irmik" kullanıyorlar. Hoşmerimi "peynir helvası" diye satıyorlar. Şarköy'de "Çarşıiçi" denilen semtteki "Şarköy Çiftlik Gıda Mağazası"na girdim... Tezgahın üzerinde kutu kutu "hoşmerim"leri sıralamışlar. O kadar taze ki, kutuların ılıklığı geçmemiş.
"Biz peynirciyiz... Bunu fabrikada yapıyoruz... Hoşmerim için tuzsuz peynir hazırlıyoruz... Özel ürünümüzdür... Tadınız" dediler... Tattım ki... Nefis... Daha önce adını duymuşluğum da yok, tadını tatmışlığım da yok...
"Acep nerede nasıl yapılıyor?" diye sual eylediğimde, beni fabrikaya götürdüler. Ve de gördüklerimden çok etkilendim... Sayın okuyucularıma gördüklerimi anlatayım ki, Anadolu'da, Trakya'da ne güzellikler olduğunu, çalışkan Trakya ve Anadolu insanının neler yaptığını sayın okuyucularım da duysun. Moralleri düzelsin.
Doğan, Ahmet ve Atlıhan Küçük kardeşlerin ecdadı 1356 yılında Süleyman Paşa'nın peşine takılıp Konya'dan Trakya'ya göç edenlerden. Osmanlı onlara "mülk" vermiş. Onlar da Rum ve Ermeni çoğunluğun arasında azınlık olarak yaşamış. Bağcılık, zeytincilik, hayvancılık yapmış. Doğan, Ahmet ve Atlıhan Küçük kardeşlerin üçü de üniversite tahsilini tamamlamış. En büyükleri Doğan Küçük, 1972 yılında İstanbul'da İktisat okuyup Şarköy'e dönünce sütçülüğe başlamış. Küçük bir imalathanede yoğurt yapmış, derken işi büyütmüş. Şimdi üç kardeş bir arada çalışıyor. Şarköy'ün hemen dışında büyük ve modern bir süt işleme tesisleri var. Günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahipler ama günde 35 ton süt toplayabiliyorlar. Sütün litresini köylüden 150 bin liraya alıyorlar. Her gün 16 ton beyaz peynir, 15 ton kaşar, 1 ton yoğurt işliyorlar. Yoğurdu bölgede, peynirleri İstanbul'da satıyorlar.
Doğan Küçük diyor ki, "Allah'a şükür sıfırdan bu hale geldik. Teşvik ve kredi kullanmadık. Biz memleketimiz olan Şarköy'de büyüyeceğiz..."
Süt tesisinin yanında yaklaşık 1 milyon dolar harcama ile tamamlanacak zeytinyağı tesisi kuruyorlar. Bölgedeki zeytinleri işleyecekler.
Küçük kardeşlerin bir sonraki projesi "şarap fabrikası kurmak". Yöredeki kaliteli üzüm üretimi gelişiyor. Yöre üzümünü işleyip kaliteli şarap yapacağız diyorlar.
İşte Trakya ve Anadolu'yu ayakta tutan, Türk ekonomisinin omurgası Küçük kardeşler gibi müteşebbisler...



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr