Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Gecekonduları yıkıyorlar... Herhalde bu ailenin de gecekondusunu yıktılar, bunları sokakta bıraktılar" diye düşündüm... Ama, "Baba, 22 bin 95 kişi 17 aydır çalmadık kapı bırakmadık... Kimse bizi ciddiye almıyor... Gitti bizim paracıklar... Nolur yaz... Bunu yaz" diye konuşunca, İmar Bankasına bono parası kaptıranlardan olduğunu anladım.Öyle şeyler anlattı ki. Yüreğim parçalandı. O Ramazan günü pide kuyruğunda orta yaşın üzerindeki karı kocayı nasıl teselli edeceğimi bilemedim.İmar Bankası, gizli gizli değil, "gümbür gümbür" reklam yaparak bono parası topladı. Bono satın aldığını sanan saf ve bakir 22 bin 95 kişiden "bononuz kasada duruyor" diyerek 753 trilyon lirayı "iç" etti.Hazine, Merkez Bankası, SPK ve BDDK, olan bitene seyirci kaldı.Banka batınca, bankada sadece "sanal bono satışı" olmadığı, bankanın bunun çok çok üzerinde "kayıt dışı mevduat" topladığı anlaşıldı.Burada bir ayrım yapıldı... BDDK ve TMSF (!) İmar Bankasının kayıt dışı topladığı 7 katrilyon 725 trilyon lira tutarındaki mevduatı ödedi. (2) Bankanın mevduat dışındaki borçlarını ödedi. (3) Ama bankadan Hazine bonosu satın alanların parasını ödemedi.Burada bir çelişki var: Mevduat sahiplerine, "İmar Bankasının durumu sallantıda idi... Neden paranızı bu bankaya yatırdınız?" demek mümkün de... Bankadan devletin çıkardığı Hazine bonosunu satın alanlara "Devletin bonosunu neden bu bankadan satın aldın?" diye sormak akılcı bir yaklaşım değil...İmar Bankasının bono satışında bir de özellik var... Daha önce bankada mevduat hesabı olanların bir bölümü, bankanın durumu hakkında söylenti çıkınca mevduat hesaplarını kapatmak istemiş. Banka görevlileri parayı iade edemeyeceklerini, para yerine hazine bonosu vereceklerini söylemiş. Bono satışlarının bir bölümü böyle gerçekleşmiş.İmarın battığı ortaya çıktığında devlet (veya BDDK) bankayı kurtarmaya kalkarak, tüm sorumlulukları üstlenmese idi, sadece kayıtlı tasarruf mevduatı sahiplerinin 50 milyar liraya kadar olan paralarını ödeyeceğini açıklasa, bunun dışında kimseye bir ödeme yapmasa idi, bugün bunlar tartışılmazdı.Ama mademki devlet (veya BDDK) kayıtlı kayıtsız her türlü mevduatı son kuruşuna kadar ödemeyi üstlendi. Sadece onunla kalmayıp bankanın yerliye yabancıya tüm borçlarını ödemeyi kabul etti, bu durumda "bonozedeler"e "sizin paranızı ödemeyeceğiz" demek insafa sığmaz.Bugün gelinen noktada bu sorunun idari kararlarla veya mahkeme kararı ile çözülmesi imkansız. Sorun ancak özel bir kanun ile ve de kaynak bulunarak çözülebilir. Çünkü İmardan alacağı olanlara ödenen 7 katrilyon 625 trilyon lira gibi, bu parayı da (maalesef) iç edenler ödemeyecek. Ödenecek ise halkımız vergi olarak ödeyecek. guras@milliyet.com.tr Ramazanın son günlerinden birinde, akşamüzeri, pide kuyruğunda iken, orta yaşın üzerinde bir erkek ile bir hanım yaklaştı. Erkek birden elime sarıldı. "İmarzedeyiz... Perişanız baba! Allah rızası için şu Ramazan gününde bize yardım et..." deyince şaşırıp kaldım... Para istiyor desem... Pek para isteyecek insanlara benzemiyorlar...