Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyada IMF ile ”stand-by” (Kurtar beni- Kolla beni “IMF Baba”) anlaşması yapan 6 ülke
kaldı. Gabon, Irak, Makedonya, Paraguay, Peru ve bir de Türkiye...
IMF’nin “stand-by” anlaşması yaptığı 7 ülke için imzalanan kredi sözleşmelerinin toplamı 7.4 milyar SDR (SDR denilen şey IMF’nin para birimidir. 1.62 ABD dolarıdır.) Bu toplam kredi anlaşmalarında Türkiye’nin payı yüzde 89 dur.
Açık anlatımıyla, öbür ıvır zıvır müşteriler dışında IMF’nin tek büyük müşterisi kala kala Türkiye kaldı. (Müşterisi kalmayan IMF, geliri azaldığından, altınlarını satarak memurlarının parasını ödemeye çabalıyor.)
Bir ülke, IMF ile genelde (1) Zora düştüğünde, krize girdiğinde veya (2) Zora düşme veya krizle karşılaşma tehlikesi olduğunda “stand-by” anlaşması imzalıyor.
Zora düşmenin veya krize girmenin nedeni “cari açık” (döviz açığı) oluyor. Ülke döviz açığını kapatacak kadar (1) döviz bulmakta zorlanınca veya (2) döviz bulmakta zorlanabileceğini anlayınca, IMF ile masaya oturuyor.

Kurtar bizi IMF dedik
Ülke (1) Ya kendisi, (2) Ya IMF uzmanlarıyla ortaklaşa bir program hazırlıyor.(3) Ya da IMF bir program hazırlayarak ülkeye kabul ettiriyor. IMF yetkili organları hazırlanan programa sahip çıkıyor. Bu programın uygulanmasının kontrol edileceğini, bu programın uygulanması için IMF kaynaklarından kredi desteği yapılacağını, ülke ekonomisinin denetim altında tutulacağını dünyaya ilan ediyor. Dünyadaki kredi kuruluşları IMF’nin verdiği bu desteğe güvenerek ülkeyle kredi ilişkilerini sürdürüyor. Böylece ülke döviz açığını kapatma şansını buluyor.

Kurtulamıyoruz
Biz 2001 krizinden çıkmak için IMF ile masaya oturduk. IMF’nin uzmanlarının bizim için hazırladıkları “Krizden Çıkış Programı”nı kabul ettik. Bunun üzerine IMF ile 4 Şubat 2002 tarihinde bir stand-by anlaşması imzaladık. Onun süresi 11 Mayıs 2005 tarihinde bitince, “aynı programı uygulamayı kabul ederek” bir “stand-by” anlaşması daha yaptık. Bu anlaşmanın süresi de 10 Mayıs 2008 tarihinde bitiyor.
Yakın zamana kadar hükümet yetkilileri “IMF ile yeni bir anlaşmaya gerek yok” diyordu.
Derken, Ekonomiden Sorumlu Bakan Şimşek, “İhtiyati Stand-by Anlaşması”ndan söz etmeye başladı.
Dün CNBC-E/NTV’de ekrana çıkan Bakan Şimşek, eskilerine benzer bir “stand-by” anlaşması yapılacağı işaretini verdi. Bunun için de yeni bir “Beş Yıllık Program” yapılacağını anlattı.
IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapılacaksa yeni bir programa ihtiyaç vardır. Çünkü son iki stand-by anlaşmasının dayanağı olan ve de IMF tarafından hazırlanmış olan program “Krizden Çıkış“ için yüksek faiz ve düşük kur esasına dayalı programdı. Bu programla 7 yıldır ekonomiyi düze çıkaramadık. IMF’ye muhtaç durumdan kurtulamadık.
Yeni programın “Ekonomiyi Krizden Koruma ve IMF’den Kurtarma” programı olması zorunludur. İyi de bu programı kim ve ne zaman hazırlayacak? Gene IMF tarafından önümüze konulacak bir programı kabul mecburiyetinde kalmayalım. Biz kendi programımızı hazırlayalım.

IMF ile ‘krizden kaçış’ programı