Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonomide sorunları ortaya çıkarın yanlış politikalardır.Yanlış politikalar zembereği gerer. Yay bir yerde pat diye boşalır. İşte o zaman da sorumluluğu üzerlerinden atmak isteyenler "Rüzgâr esti de böyle oldu. Yağmur yerleri ıslattı da öyle oldu" türü bahaneler uydurur.IMF destekli politikaları ödün vermeden uygulayan, Merkez Bankası'nın yüksek faiz ve ucuz döviz politikasının yanlış olduğunu/hata yapıldığını baştan beri uyaranları dinleyen olmadı.Bugünkü durum, IMF destekli Merkez Bankası politikasındaki yanlışın/hatanın sonucudur. Bugün ekonomi ve Türk insanı Merkez Bankası'nın yanlış/hatalı politikasının faturasını ödemektedir. Bir kısmını ödemektedir. Bu faturanın daha ödenecek bölümü daha var. Döviz fiyatı doğru rakama gelinceye kadar ya yavaş yavaş ya da güm diye düzeltme hareketleri olacak. Cumhurbaşkanı Anayasa kitabını fırlattı da önceki kriz ondan çıktı. Cumhurbaşkanı Sosyal Güvenlik Yasası'nı veto etti de bu dalgalanma ondan çıktı. Masallarına inanmayınız. Yüksek faiz ve ucuz döviz politikasıyla yurtiçine döviz akımını sağlarsınız, dövizi bollaştırır ve ucuzlatırsınız, ucuz ithalata ve ucuz dövize dayalı olarak enflasyonu aşağıya çekebilirsiniz ama bunu bir süre için yapabilirsiniz. Sürdüremezsiniz.Döviz açığı ayda 3 milyar dolara ulaşınca, ülkeye döviz getirenler, Türk lirasına geçenler telaşa kapılır. Türk lirasından dövize dönme telaşı başlar. Saadet zinciri kopar... İktisatçının görevi, günlük rakamlara bakarak ona buna alkış tutmak değil, ekonominin geleceğini görerek, yanlışları uyarmaktır. Merkez Bankası başkanları, "yılın başkanı", banka genel müdürleri, "yılın bankacısı" seçildikten sonra bakıyorsunuz, ülke krize girmiş, banka batmış. Kimse de sorumluluk kimde diye aranmıyor.Enflasyonu aşağıya çekmek, fiyat istikrarını sağlamak başarıdır ama, soracaksınız (1) Bu kalıcı mı/sürdürülebilir mi? (2) Bunun faturası nedir? Bu faturayı kim, nasıl ve ne zaman ödeyecek? Ucuz döviz bela getirir İşte görülüyor ki, IMF destekli Merkez Bankası'nın yüksek faiz/düşük döviz politikası sürdürülemiyor. Bunun faturasını gecikerek de olsa halk ödüyor.Bunun alternatifi, (Merkez Bankası politikasını eleştirenlerin savundukları) ihracata dayalı olarak üretimi artırma, ihracata dayalı büyüme politikasıydı.Türkiye ekonomisi iç piyasayla sınırlı kalarak, borçlanarak, döviz açığını büyüterek, ucuz ithalat yaparak uzun süre büyüyemez, fiyatları aşağıya çekemez.Ama Türk ekonomisi dış pazara yönelik üretimi artırarak büyümeyi başarabilir. Bu büyüme sürdürülebilir bir büyüme olur. Bu büyüme halkın gelirinin artmasına, istihdam sorunun azalmasına ve de gerçek ve kalıcı fiyat istikrarına yol açar.Bu düzeltmenin nedenlerini, halen Türkiye'de bulunan IMF temsilcileri inşallah fark etmişlerdir. Etmemişlerse, aynı politika sürecek, düzeltmelerin faturasını saf ve bakir Türk halkı devamlı ödeyecek demektir. guras@milliyet.com.tr Büyüme ihracatla olur