Olayların içinden Onun için Türkiye ile oynuyorlar. Oynuyorlar da ne oluyor? Her zaman iyimser olan Asaf Savaş Akat Hoca'nın bile kafası karışmış durumda. Asaf Hoca diyor ki "2000 yılından bu yana yedi yıldır IMF'nin her dediğini yapıyoruz. Sıkı maliye politikası dediler uyguladık. Faiz ödemeye milli gelirin yüzde 6.5'i büyüklüğünde faiz dışı fazla ayırarak dünya rekoru kırdık. Hâlâ bu sıkı maliye politikasına devam edin diyorlar.Sıkı para politikası uygulayın dediler, uyguladık. Bir gecelik risk almanın yıllık getirisinin yüzde 20'yi geçtiği dönemler oldu. Bugün de dünyanın en yüksek reel faizini biz ödüyoruz. Hâlâ bu sıkı para politikasına devam edin diyorlar.Reform yapın dediler, yapıldı. Kamu işletmeleri özelleştirildi. Düzenleyici kurullar kuruldu. Bankacılık sistemime büyük kaynaklar aktarıldı. İstenen kanunlar çıkarıldı. Hâlâ yapısal reformlar gecikmemeli deniliyor. IMF'nin Türkiye'den başka müşterisi kalmadı. Bir zamanlar IMF'nin Brezilya, Arjantin, Rusya, Endonezya gibi önemli müşterileri vardı. Bu ülkeler hesaplarını kapattı. IMF ile ilişkilerini kesti. Şimdilerde koskoca IMF'nin bir tek büyük müşterisi var. O da Türkiye. Bütün bunlardan sonra insanın aklı karışıyor. YTL'nin aşırı değerli hale gelmesinde,Dış açığın (döviz açığının) tehlikeli boyutlara ulaşmasında,Türk ekonomisinin dış mali dalgalanmalar karşısında kırılganlığının artmasında, IMF uzmanlarının ısrarla dikte ettiği ve Türkiye'nin uyguladığı politikaların hiç mi suçu yok ?" Asaf Hoca bunları Vatan'daki köşesinde yazdıktan sonra IMF temsilcileri Devlet Bakanı Babacan ile 13 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra öğrenildi ki IMF'nin yeni istekleri var. AB ülkelerinin Maastricht'te belirlediği ve tüm AB üyelerinin uyduğu kritere göre borç stokumuzu milli gelir rakamının yüzde 60'ının da altına düşürdük diye gururlanıyorduk. IMF'ciler borç stokunu milli gelir rakamının yüzde 30'unun altına indirin demişler.Biz Merkez Bankası'nda 64 milyar dolarlık döviz rezervi biriktiği için seviniyorduk. IMF'ciler bu yetmez... Merkez Bankası 20 milyar dolar dolayında döviz satın alsın, döviz rezervi en az 75-80 milyar dolara yükselsin demişler. IMF'nin suçu yok mu? Onlar istiyor. Biz de ne derlerse yapıyoruz ama... Durumu bizden kötü olanlar kurtuldu... Yedi yıldır IMF'nin yönettiği bizim ekonomi "fena halde kırılgan!"Kötümser olmamak lazım... Halkımız iyi haber bekliyor... Biraz da iyi haberlerden söz etmekte yarar var. Mahfi Eğilmez, IMF ve Hazine deneyimi olan, IMF ve Hazine politikalarının ne sonuç vereceğini iyi bilen bir iktisatçımızdır.Radikal'deki köşesinde, IMF'cilerin hükümete dikte ettikleri politikalar sonucu kısa dönemde olacakları şöyle özetledi: Yüksek faiz uygulaması devam edecek. Enflasyon kısa sürede inmeyeceği için Merkez Bankası da faizleri indiremeyecek.Kriz olmadığı sürece YTL değerli kalacak. Kriz olmadığı sürece döviz fiyatının yükselmesi beklenmemelidir.Faiz dışı fazlada yüzde 6.5'lik hedef devam edeceğinden bütçede gevşeme beklenemez. Hükümet harcayacak fazla para bulamaz.Emek lehine fazla bir gelişme olamaz. Tersine istihdamda işveren lehine düzenlemeler gündeme gelecektir. guras@milliyet.com.tr Yüksek faiz, ucuz dövize devam
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025