Bir süre önce, "Ecevit artık Başbakanlık koltuğunda oturamayacak kadar hasta... Bir an önce Başbakanlık’tan ayrılmalı... Başbakanlık’tan ayrılmak yetmez, DSP başkanlığından da ayrılmalı" diyenler, bunun için beyanatlar veren, Ankara’da kapı kapı dolananlar şimdilerde birden geri dönüş yaptı.
"Seçim ne zaman yapılacaksa o zamana kadar Ecevit başbakanlığını sürdürmeli... DSP’den ayrılmalar önemli değil... Ecevit DSP başkanlığında kalmalı. Başbakanlığı ve DSP başkanlığını korur ise ayrılanların çoğu da geri döner..." diyorlar. Ne oldu da böyle oldu?
İşadamlarının bu dönüşünün ardında hangi nedenler var:
(1) İşadamları gördüler ki, Ecevit’in Başbakanlık’tan ayrılması ile ülkede seçim dönemine kadar uzun süre bir hükümet bunalımı yaşanacak. Ecevit sonrası dönemde TBMM’nin yapısındaki dengesizlik nedeniyle yeni bir hükümetin kurulması ve işlere sahip çıkması zaman alacak... Bütün bunlar seçime kadar sürecek. Seçim yapıldıktan sonra aynı "ara dönem" karmaşası bir daha tekrarlanacak... Seçime kadar mevcut kadro işbaşında kalır ise, hiç olmazsa belli bir süre istikrar devam eder.
(2) İşadamları gördüler ki, Ecevit’in DSP başkanlığından ayrılması ile DSP’nin yönetimine İsmail Cem ve Kemal Derviş gibi kamuoyunun sempatisini kazanmış kimselerin geçmesine imkan yok. DSP parçalanıyor.
(3) DSP’nin parçalanması sadece sol kanatta değil, merkezde de oy dağılımına yol açacak... Bu dağılımdan Mehmet Ali Bayar’ın yeni hareketi bile zarar görecek. Sonuçta kazanan AK Parti olacak... Bu dağınıklığa razı olmaktan ise, DSP’nin eski konumunu sürdürmek evladır...
İşadamları gördüler ki, Ecevit’siz bir hükümet ile Türkiye’nin Irak macerasına sürüklenmesi tehlikesi daha büyük. Ecevit şöyle veya böyle ABD’nin olası Irak müdahalesinde Türkiye’nin sorumluluğunu sınırlamada başarılı oluyor.
(4) İşadamları gördüler ki, Ecevit’siz bir hükümette Kemal Derviş’in sorumluluk üstlenmesi zor, hatta imkansız. Ne zaman yapılacağı belli olmayan seçim dönemine kadar istikrar programının ve IMF ilişkilerinin sahipsiz kalmasının faturası ağır olacak.
(5) İşadamları gördüler ki, Ecevit’siz bir ara dönem, partileri ve partilileri sorumsuzluğa itecek. Seçime kadarki dönemde sorumsuz davranışlar nedeniyle Avrupa Birliği ile kurulmasına çalışılan köprüler atılacak... IMF ile ilişkiler bozulacak. İç borç çevirmek bakımında tehlikeli dönem olan sonbaharda işler sarpa saracak.
(6) İşadamları gördüler ki, Ecevit’siz bir hükümet arayışı içinde, ne zaman yapılacağı belli olmayan seçime kadar piyasa iyice rezil olacak. Kıpırdayan üretim geri gidecek.
İşadamları bunları görünce "Öfke ile kalkan, zarar ile oturur... Biz ne yaptık da ortalığı karıştırdık!.." diyerek üzüldüler...
Ve de geriye dönüş yaptılar...
"Bir süre önce Ecevit hasta, Başbakanlık’tan da, DSP başkanlığından da ayrılsın" diyenler şimdi "Yavuu... Şunun şurasında seçime ne kaldı... Şöyle böyle adamcağız çırpınıyor... Parti başkanlığında da kalsa, Başbakanlığı seçime kadar da sürdürse ne olur yani?" demeye başladılar.