Türkiye nüfusu 67 milyon. 67 milyon, 46.5 milyonu 15 yaş ve daha yukarı yaştaki "kurumsal olmayan sivil nüfus". 46.5 milyonun ise sadece 20.8 milyonu çalışıyor. 2.2 milyonu işsiz.
Önce "kurumsal olmayan nüfus" nedir onu anlatayım. Sonra "istidam" konusuna geçelim.
Kurumsal olmayan sivil nüfus "okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, hastane, hapishane, kışla ya da orduevlerinde ikamet edenlerle yabancı uyruklular" dışındaki nüfustur. Bu nüfusun 15 yaşın üzerindeki bölümü ise çalışma imkanı nüfus olarak adlandırılır.
Kurumsal olmayan sivil nüfustan çalışanlar (istihdam edilenler) ile işsizler toplamı, ülkenin toplam işgücünü oluşturur.
2002 yılının ikinci yarısında Türkiye’de toplam çalışan nüfus 20.8 milyon ama... Aması var... Bizde (1) Kayıtlı işçi / kayıtsız işçi ayrımı var. (2) Bizde ücretli ve yevmiyeli işçi yanında kendi hesabına çalışan ve de ücretsiz aile işçisi diye adlandırılan bir nüfus var. Özellikle kayıtsız işçi ile ücretsiz aile işçisinin ne yaptığı, kaç kişi olduğu bilinemez. Tahmin edilir.
20.8 milyon toplam çalışanın sadece 10 milyonu kayıtlı çalışandır. 20.8 milyon toplam çalışanın sadece 8.7 milyonu ücretli, 1.5 milyonu yevmiyeli çalışandır. 4.8 milyonu kendi hesabına çalışmakta, 4.4 milyonu ücretsiz aile işçisi olarak adlandırılmaktadır.
Gelelim 2002 yılının ilk yarısı sonunda Türkiye’nin istihdam durumuna... Geçen yılın aynı dönemine göre işgücü 392 bin artaken, istihdamda 258 bin kişilik azalma görüldü.
Toplam istihdamın yüzde 28.5’u (5.9 milyonu) kadın. İlginçtir ki toplam istihdam azalırken, kadın istihdamında bir yılda yüzde 2’ye yakın (109 bin) artış oldu.
Ama genelde istihdam edilen kadınların yarısı ücretsiz aile işçisi statüsünde.
Türkiye genelinde 12 - 17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 1 milyon 59 bin. Geçen yılın aynı dönemine göre çocuk işçi sayısında yüzde 9 oranında (100 bin) azalma var. Çocuk işçilerin yüzde 34’ü kentlerdeki işyerlerinde çalışıyor.
Kamuda çalışanların sayısı artıyor. Burada bir açıklamaya ihtiyaç var. Bizim "kurumsal olmayan sivil istihdam" rakamları içine emniyet güçleri, asker, jandarma girmiyor. Bunlar "sivil olmayan istihdam". Bunların sayısı kamu çalışanları içinde yer almıyor. Kamu istihdamı rakamları sadece sivil çalışanları gösteriyor. 2002 yılı ikinci üç aylık dönemi sonunda kamu sektöründeki sivil istihdam rakamları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.4 artış gösteriyor. Kamuda 3 milyon 127 bin sivil istihdam görülüyor.
Toplam istihdam içinde kamu çalışanlarının payı yüzde 14’ten yüzde 15’e tırmandı.
Çalışanlar kayıt altında ise, bir sosyal güvenlik kuruluşu ile bağlantılı olmak zorunda. Buradan hareketle yapılan tespitler ilginç. 20.8 milyon toplam istihdam rakamının 10.9 milyonunun kayıt dışı olduğu görülüyor.
Kentsel yerlerde çalışanların yüzde 34.1’i yaptığı iş ile ilgili bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı değil. Tarım sektöründe çalışanların yüzde 84.6’sı kayıt dışı.
Türkiye genelinde tarım sektöründe çalışan 7.2 milyonun yarıdan fazlası (3 milyon 882 bini) ücretsiz aile işçisi.
Şirketleşmemiş (hukuki durumu ferdi mülkiyet, ya da adi ortaklık olan) basit usulde vergilendirilen veya hiç vergi vermeyen ve 1 ile 9 kişi arasında çalışanı olan, tarım dışındaki tüm iktisadi birimler "informal sektör" olarak adlandırılıyor. Türkiye’de informal sektörde kendi hesabına veya işveren olarak çalışanların sayısının 1 milyon 182 bin olduğu belirtiliyor. Tarım dışı kesimlerde kendi hesabına veya işveren olarak çalışan 3 milyon 54 bin kişinin yüzde 38’i informal sektör mensubu. Tarım dışı sektörlerde çalışanların yüzde 13.1’i informal sektörde çalışıyor.
2001 yılının ilk yarısında Türkiye’de 1 milyon 567 bin işsiz vardı. İşsiz sayısı 650 bin arttı. 2 milyon 217 bine çıktı. İşsizlik oranı yüzde 6.9’dan yüzde 9.6’ya tırmandı. Önemli olan kent işsizliği. Kentlerdeki işsizlik oranı bir yılda yüzde 10.4’ten yüzde 13.5’a çıktı. Kentlerde eğitimli gençlerin yüzde 29.1’i işsiz. Unutmayınız. Bunlar kayıtlı işsiz!
(*) 15 - 24 yaş grubu içinde, lise ve daha yüksek eğitimli olanlar.