Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yılsonuna doğru piyasa ateş altında. Merkez Bankası piyasayı bombalamaya başladı. BDDK’yı ve Maliye’yi de yanına almaya çalışıyor. Üst üste yeni yaptırımlar açıklanıyor.
Bayram değil, seyran değil, Merkez Bankası neden harekete geçti?
- Türkiye’de mevduat eskiden vadeli idi de şimdi vadesiz olmadı ki... Yıllardır mevduat vadesiz ağırlı.
- Cari açık (döviz açığı) sorunu bu yıl ortaya çıkmadı ki. Cari açık yıllardır gümbür gümbür ses çıkararak büyüdü.
- Cari açık sıcak para ile (vadesiz döviz ile) bu yıl kapanır olmadı ki... Yıllardır cari açığı büyüten de kapatan da sıcak para.
- Büyümenin tüketim artışından beslendiği, tüketim artışının arkasında ise cari açığın ve sıcak paranın olduğu bir gerçek. Bu da bugüne kadar uygulanan ekonomi politikasının omurgasını teşkil ediyor.

Merkez Bankası piyasayı bombalarken ne bekliyor?
- Mevduatın vadesi uzasın istiyor. Bankaların kaynaklarını oluşturan yerli yabancı paraların vadesi uzasın diyor.
- Bankalar önüne geleni kredileyerek tüketim artışını desteklemesin istiyor. Bunun için bankaların kaynak maliyetlerini, kredi kullanacakların borçlanma maliyetlerini pahalı hale getirmeye çalışıyor.
- Cari açık devam etsin ama sıcak döviz ile kapatılmasın, gelen döviz kalıcı olsun diyor.
Şimdi dönelim hükümetin ekonomi politikasına:
- Hükümetin benimsediği uyguladığı ekonomi politikası “Cari açığa ve ucuz dövize dayanmaktadır.” Bu politikada ekonominin büyümesinin dinamiği döviz açığıdır. Sıcak para girişi devam edecek ki döviz ucuzlasın. Ucuz döviz ile iç tüketim canlansın. Büyüme gerçekleşsin.
- Sıcak döviz yerine kalıcı döviz gelmeli demek hiçbir şeyi değiştirmez. Sıcak döviz kâr var ise gelir. Ürkütüldü mü daha önce gelen de kaçar gider.
- Hükümetin benimsediği ve uyguladığı bu politika değişmediği sürece “sıcak döviz girişini” engellemek, ekonomiyi alt-üst eder. Sıcak döviz “adı üzerinde” vadesizdir. Sıcak dövizi vadeli hale dönüştürmek mümkün olamaz.
- Eğer hükümet ekonomi politikasında köklü değişikliğe gidecek ise (keşke gidebilse) üretim artışına, hazmedilebilir cari açığa dayalı bir politika benimseyecek ise, o zaman sıcak parayı engelleyecek etkili tedbirler uygulanabilir.
- Tekrarda yarar vardır. Hükümetin bugünkü ekonomi politikası uygulamada kaldığı
sürece sıcak dövizi kaçırtacak tedbirler hükümeti üzer. Hele hele seçim öncesi Türkiye’den döviz çıkışını ve dövizin fiyatının hızlı artışını bu hükümet hiç mi
hiç istemez.

Haberin Devamı

Bankalara kredi verseler de fırça vermeseler de...
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan acaba bugün Ankara’ya
davet ettiği banka genel
müdürlerinden ne isteyecek?
- Acaba hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı olarak, tüketimin azaltılmasından, bunu sağlamak için banka kaynaklarının kısılmasından, kredilerin yavaşlatılmasından, kredi maliyetinin artırılmasından yana mı tavır koyacak?
- Acaba hükümetin ekonomiden sorunlu bakanı olarak cari açığın daraltılması için sıcak döviz girişinin caydırılması için alınacak
tedbirleri mi anlatacak?
Hükümetin 2011 Yılı Orta Vadeli Programı’nda ekonominin yüzde 4.5 büyümesi hedef alındı. Bu büyüme için 42.2 milyar dolar cari açık (döviz açığı) tahmini yapıldı. Hesap kitap doların ortalama fiyatının 1.55 TL olacağına göre bağlandı. Evet sıcak döviz kötüdür. Evet sıcak döviz yerine doğrudan yabancı sermaye gelmelidir. Evet doğrudan yabancı sermaye gelmiyor ise gelen döviz uzun süre kalmayı göze almalıdır ama... Bu bir yılda değişmez. O zaman büyüme ne olur? Dolar fiyatı ne olur?
Döviz açığı nasıl kapatılabilir?
Herhalde bunların hesabı yapılmıştır. Bunlar konuşulmayacak... O zaman? Daha önce bankacılar (1) Neden büyüyorsunuz? Fazla büyümeyin. (2) Neden KOBİ ve tüketici kredilerini durdurdunuz. Kredi verin denilerek fırçalanmıştı. Bankacılar bu defa da (1) Neden KOBİ’lere ve tüketiciye bu kadar çok kredi veriyorsunuz. Vermeyin. (2) Neden banka sistemi güçlendi ve kâr etmeye başladı. Biraz yavaş olun, denilerek fırça yiyebilirler...
Hazırlıklı olsunlar.