Ülkenin ve insanların gelirinin artması, üretim artışına bağlı. Yatırım ve üretim kendi kendine artmıyor. Emek ile sermayeye ihtiyaç var. Bizde emek bol ama sermaye yok. Bu bakımdan banka kredileri çok önemli.
Bankaların ana kaynağı halktan topladıkları mevduat. Halkımızın geliri ve buna bağlı olarak tasarrufu az olduğundan mevduatımız da az. Mevduat yavaş büyüyor.
Sistemde çarpıklık var. Bu çarpıklık da gün geçtikçe ciddiyet kazanıyor. Yetersiz mevduatın her gün daha büyük kısmı Hazine’nin çıkardığı tahvile, bonoya (açık anlatımıyla iç borç faizine) gidince, bankaların yatırıma, üretime yönlendirebilecekleri kredi imkanı daralıyor.
Sayın okuyucularım, Türkiye’nin milli geliri (normal yıllarda) 200 milyar dolar dolayındadır. Demek ki, bir yılda 200 milyar dolar dolayında bir üretim gerçekleştiriyoruz. Katma değer yaratıyoruz. Bu üretim için acaba ekonomiye banka sistemi tarafından enjekte edilen kredi ne kadar? 2000 yılı sonunda 22.0 milyar dolardı. Ağustos ayında 18.3 milyar dolara düştü. Türk ekonomisi (çoğu da donmuş, likiditesini kaybetmiş durumdaki) 18.3 milyar dolar banka kredisi ile 200 milyar dolarlık üretimi gerçekleştirmek ve de bu arada üretim artışına dönük yatırım yapmak zorunda... Olamaz böyle bir şey.
Yılbaşından bu yana yurtiçinde yerleşiklerin bankalardaki mevduatı yüzde 15.7 oranında arttı. 118.1 katrilyon liraya ulaştı. Fakat yılbaşından bu yana yüzde 18 oranında artan TEFE endeksine göre rakam enflasyondan arındırılır ise, reel olarak mevduatın büyümediği, buna karşılık yüzde 1.7 oranında azaldığı görülür. İyi de, acaba ağustos ayı sonundaki bu 118.1 katrilyon liralık mevduatı bankalar ne yaptı? Ne kadarı ile kredi verdi?
- Bankalar mevduatın sadece yüzde 25.1’ini kredi olarak kullandırdı. Mevduatın yüzde 62.8’i ile bankalar Hazine bonosu, tahvil satın aldı. Yüzde 8.4’ünü de kanuni karşılık olarak Merkez Bankası’na yatırdı.
- Halbuki bundan 8 ay önce, yılbaşında bankalar mevduatın yüzde 30.5’unu krediye yönlendiriyordu. Yılbaşından bu yana reel olarak (enflasyondan arındırılmış olarak) toplam banka kredileri yüzde 19.4 oranında küçülürken, Hazine’nin bankalardan emdiği kaynak reel olarak yüzde 10.3 oranında büyüdü.
- Bankalar yatırıma ve üretime gidecek krediden keserek, paraları Hazine’ye veriyor.
- Son sekiz ayda toplam banka kredilerinde yüzde 19.4 (reel - enflasyondan arındırılmış) daralma / gerileme var... Bunlar çok önemli. Önemli ama, bunları tartışmadan aş imkanı, iş imkanı artsın diye bekliyoruz. Kredi imkanlarının giderek daraldığı bir ekonomide aş imkanı, iş imkanı artmaz. Artamaz.
Bankalar ne kadar mevduat topluyor?
Bu parayı ne yapıyor?
Kredi olarak verilmeyen para nereye gidiyor? (Katrilyon TL)