Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mevduat faizleri düştü. Enflasyonu bile karşılamıyor. Büyük tasarruf sahipleri birikimleri için farklı yatırım alanları bulabilirler. İyi de Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam ne yapacak?
Yolda beni çevirerek soruyorlar: Dolar mı, altın mı alalım?... Borsa kazandıracak ise hangi hisse senetlerini satın alalım?
Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam için kötü olan, paradan para kazanmayı beklerken, bir yanlış yapmaları ve ellerindeki paranın da uçup gitmesidir. Dolar, altın ucuzlar, hisse senedinin fiyatı düşer ise çok hem de çok üzülürler.
Eğer dolarda, altında, borsada para kazanabileceklerini düşünüyorlarsa, bir banka şubesine uğrayarak “Anapara Koruma Amaçlı” veya “Anapara Garantili” yatırım fonu katılma belgesi alabilirler. Altın, dolar fiyatı ve borsa yükselirse kazanırlar. Altın, dolar ucuzlar, borsa gerilerse, kârları olmaz ama, ana paraları da yok olmaz.

Fonları bankalar çıkarıyor
Yatırım fonu katılma belgelerini bankalar çıkarıyor. Fonları bankalar oluşturuyor, yönetiyor. Banka Koruma Amaçlı Fonu için halka arz sürecine başlarken fonun getirinin neye bağlanacağını baştan açıklıyor. “Bu fon altının getirisine, tarımsal ürünlerin, emtianın veya İMKB 30’un yükselişine yatırımcısını ortak edecek” diye duyuruyor.
Koruma Amaçlı Fonlarda anapara korumasını sağlamak üzere fonda toplanan miktarın büyük bölümü ile Devlet tahvili- Hazine bonosu alınıyor. Geri kalan kısım ile ilgili fon hangi enstrümanın getirisine bağlı olacaksa o enstrümanın kendisi değil opsiyonu alınıyor.
İşte bunun için de katılımcılar fonların bağlandıkları değerlerdeki değişimden tam olarak yararlanamıyor. Fonlar korumaya daha az önem verdiklerinde, daha çok kazandırıyor ama zarar durumunda da daha çok zarar ettiriyor.
Banka her ay 2 defa, fonun parasının bağlandığı bononun, altının, doların, hisse senedinin değerindeki değişime göre, fonun toplam değerinin ne olduğunu açıklıyor. Fona parasını bağlayanlar da ve ellerindeki katılım belgesinin değerinin ne olduğunu görebiliyor.
Bu fonların vadeleri en az 6 ay. Yatırımcının parasını 6 ay, 1 yıl fona bağlamayı göze alması lazım. Fonlara katılım belgeleri alınıp satılmıyor. Katılımcı süre dolmadan ayrılırsa, son değerlemeye göre katılım payının karşılığı belirleniyor. Bundan da yüzde 2 kadar ayrılma cezası kesiliyor. Ara vadede fonlardan çıkmanı durumunda fon anapara koruması sağlamıyor. Piyasa değeri üzerinden açıklanan fiyat ile çıkış yapılabiliyor.

Kazanmak piyasa ve şansa bağlı
Bankalar yatırım fonuna bağlanan ana paranın yüzde 2’si dolayında bir yönetim gideri alıyor. Sadece hisse senedine bağlanan yatırım fonlarının getirisinden yüzde 10 gelir vergisi kesiliyor. Milliyet Ekonomi’de Zeynep Aktaş 2010 yılında, Koruma Amaçlı ve Anapara Korumalı değişik fonların ne kadar getiri sağladıklarını gösteren bir tablo yayınladı.(26.12.2010,Sayfa 13) Tarım ürünlerine para bağlayan bir fon yüzde 35 getiri sağlamış. Fonları izleyen Mülkiye’li kardeşimiz Yıldız Kemaloğlu’ndan öğrendiğime göre bu tür fonlara bağlanan para 2.4 milyar TL’ye ulaşmış. Fonların yüzde 85’e yakın bölümü “Anapara Korumalı”, kalanı “Anapara Garantili”ymış.
Her şey fonun kuruluş günü ile sona erdiği gündeki fiyatlara bağlı. Aradaki fiyat hareketi fonun değerini etkilemiyor. Örneğim fonun kurulduğu gün altın fiyatı, borsa, döviz düşük, süresinin sona erdiği gün yüksek ise fon kazandırıyor. Tersi olursa fon kaybettiriyor. Burada “şans-kader-kısmet” faktörü de devreye girmiş oluyor.
(Uyarı: Ben bunları bilgi vermek için yazıyorum. Önerim yoktur. İlgilenenler bir banka şubesine giderek daha fazla bilgi alabilirler.)