Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ayşe Hanım Teyzem "merhaba" demeden konuya girdi. "Benim bildiğim muhasebe hilesi, kar eden şirketlerin, bankaların, karlarını küçük göstererek devlete daha az vergi vermeleri, vergi kaçırmalarıdır. Şimdi dünya mı değişti, muhasebe mi değişti anlayamıyorum... Öğreniyoruz ki, Türkiye’de bankalar muhasebe hilesi ile kar etmedikleri halde kar etmiş gibi bizi kandırmışlar... Ama hepsi zarar ediyormuş. Amerika’da anlı şanlı dev şirketler kar etmedikleri halde muhasebe hilesi ile kar etmiş gibi göründüklerinden batıyor... Dünya borsaları sarsılıyor... Anlat bana bakayım... Zarar eden şirket neden muhasebe hilesi ile kar etmiş görünümü verir? Üstelik vergi öder? Bizim bankaların ceremesi bize... Ama, Amerika’da kar etmedikleri halde kar etmiş görüntüsü veren şirketlerin sapır supur dökülmelerinden bana ne? Hikaye olarak mı dinleyeyim, yoksa benim cebimi de etkileyecek mi?"
"Teyzeciğim" dedim, "Ege Cansen muhasebe uzmanıdır. Eskiden beri uyarır. Türkiye’de bankalar ve şirketler kar etmiyor. Halbuki kar sağlık göstergesidir. Kar etmeyen sağlıksız şirketler karlı gibi görüntü vererek halkı aldatıyor. Halkın pahalı faturalar ödemesine yol açıyor."
Ayşe Hanım Teyzem sordu, "Kar etmeyen banka, kar etmeyen şirket yöneticisi enayi mi ki, kar etmiş gibi görünüp Maliye’ye vergi versin?"
Anlatmaya çalıştım, "Kar etmeyen bankalar kar etmiş görüntüsü ile mevduat sahiplerini, borsada hisse senetlerini satın alanları kandırıyor. Zarar ederken kar etmiş görüntüsü veren şirketler, o şirketlere teşvik dağıtan devleti, kredi veren bankaları, o şirketlerin hisse senetlerine para yatıranları kandırıyor."
Ayşe Hanım Teyzemin aklı almadı. "Neden yapsınlar ki?" diyerek araya girdi. Devam ettim, "Türkiye’de bu tür muhasebe hilesi ile karlı görünen bankaların, şirketlerin büyük ortakları belli kişiler, belli aileler... Onlar bilançoyu karlı gösterdikçe kar payı veya başka isimlerle bankadan, şirketten para çekiyor, oyunu sürdürüyor... Onlara bu oyunu kuran, yürüten genel müdürler bolca ücret, yüksek başarı primi alıyor... Yılın en başarılı yöneticisi seçiliyor. Yurtdışında özellikle ABD’de zarar eden şirketleri karlı gösterenler bu şirketlerin tepe yöneticileri... Onların da amacı, şirketi karlı göstererek borsada hisse senetleri fiyatlarını yükseltmek. O yoldan hem başarılı görünmek, hem de hisse senedi operasyonu ile kendi ceplerini, yakınlarının ceplerini doldurmak. Hisse senedi alım satımıyla para kazanmak..."
Ayşe Hanım Teyzem sordu: "Olan oldu, her şey bitti mi?" Anlattım, "Bizde kamu bankaları hariç, özel bankalar gerçekçi bilanço açıkladı. Özel bankalarda sorun kalmadı. Ama borsada hisse senedi işlem gören, karlı bilanço yayımlayan anlı şanlı şirketlerimizin bilançolarının banka bilançoları gibi şişirilmiş olup olmadığını bilemiyoruz. Enflasyon muhasebesi uygulanınca anlayacağız... Öte yanda ABD’de her gün bir yeni dev şirketin bilançosunun şişirilmiş olduğu ortaya çıkar ise bu haberlere şaşırmamak gerekir..."
Ayşe Hanım Teyzem baştaki soruyu unuttuğumu sanarak tekrarladı: "ABD’de olan biten beni etkiler mi? Benim cebimden bir şey çıkar mı? Onu söyle..." "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "Sizi doğrudan etkilemez ama, hep birlikte bizi, Türkiye ekonomisini etkiler..." Ve de anlattım. "Para sahipleri inanıyordu ki, ABD ve Avrupa şirketlerinin hisse senetlerine yatırım yapmak en emin, en verimli iştir. Hele adı sanı ünlü şirketlere paranı bağla, hiç endişe etme!.."
Dünya para babaları diyor ki: "Paranı yatıracaksan ABD ve Avrupa borsalarında yatır. Oraların getirisi az ama emin borsalar. Türkiye benzeri ülkelerin tahvillerinin hisse senetlerinin her ne kadar getirisi yüksek ise de o ülkeler riskli... Amma velakin Enron, WorldCom, Xerox, General Electric, Vivendi gibi ‘top atsan yıkılmaz’ bilinen şirketlerin muhasebe hileleri ile karlarını şişirdikleri anlaşılınca ve bu nedenle yüksek fiyatla satın alınan hisse senetleri üç paraya inince, dünya para babaları telaşa düştü... Bu durumda dünya para babaları bir süre ABD ve Avrupa borsasından kaçar... Boş kalan paraları tahvile, bonoya yönelir. O zaman tahvil ve bono faizi düşer. Türkiye’nin tahvil, bono satma şansı artar. Türkiye daha ucuz faizle borç bulabilir... Bu doğrudan Ayşe Hanım Teyzemin cebine para girmesi demek değildir ama, 65 milyon insan için esecek iyilik rüzgarından Ayşe Hanım Teyzem de nasibini alır... Bilmem anlatabildim mi?"
Ayşe Hanım Teyzem, "Çok karışık anlattın ama, bir şeyler kaptım..." diyerek uzaklaştı...