Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bandırmaspor, Denizlispor ile maç yapıyormuş... Bandırmalı seyirciler başlamış bağırmaya, "Bandırma... Bandırma... Bandırma..." Denizlili seyirciler bir süre birbirlerine bakışmış... Sonra "Denizli" şivesi ile başlamışlar bağırmaya, "Bandırcez... Bandırcez... Bandırcez..."
İşte o biçim... Önce yerli seyirciler başladı bağırmaya, "Revizyon... Revizyon... Revizyon..." Ardından yabancı seyircilerin sesi duyulur oldu, "Revizyon... Revizyon... Revizyon..."
İstikrar programının revizyonu mu olur? Üç yıllık bir istikrar programı uygulamanın yedinci ayında değiştirilir ise o programdan hayır mı çıkar?
Koşucu 3.000 metre koşacak. 8 dakika 5 saniyede koşmak üzere kendine hedef belirlemiş... Yola çıkmış. Arkadan bağırıyorsunuz, "8 dakika 5 saniyede koşamayacaksın, 10 dakikada koşmaya çalış... Yok yok... Sen en iyisi 1.500 metre koş. 3 dakika 35 saniyede yarışı bitir. O da olmazsa 20 kilometre yürüyüşe dönersin 1 saat 19 dakika vaktin olur."
Bizim IMF destekli istikrar programının "Revize edilir ise edilebilecek tek, ama tek bir hedefi var: Merkez Bankası'nın belirlediği döviz kuru hedefi." Bu da şimdilik (Allah'a şükür) yolunda gidiyor. Aksama yok. Döviz sıkıntısı yok.
Onun dışında enflasyon "hedeflenen" değil, "beklenen" çizgide gidiyor. Cari işlemler (olağan döviz gelir gider) açığı "hedeflenen" değil "beklenen" büyüklükte gidiyor.
Enflasyon hedefini yüzde 20 - 25'ten yüzde 30 - 35'e çekmek ile bir şey değişmez. Cari işlemler açığı tahminini 4 milyar dolardan 8 milyar dolara çıkarmakla bir şey değişmez.
Eğer revizyon isteyenler "döviz kuru ayarlamasını hızlandırmak" (açık anlatımla döviz fiyatını daha hızlı artırmak) istiyor da bunu söyleyemiyor ise o başka!.. Bunu yaptın mı da her şey "sil baştan" demektir.
"Revizyon, revizyon, revizyon" diyerek her gün bilir bilmez beyanat verenler, "kavram karışıklığı" içinde ise... O da başka...
Acaba, "enflasyon ve cari işlemler açığı hedeflenen çizginin üzerine çıktı, tedbir alınsın" mı demek isteniliyor?
Tedbir alınsın da nasıl tedbir alacaksınız?
- Cari işlemler (döviz) açığını küçültmek için, ihracatçıya prim mi vereceksiniz? İthalata ek vergi mi koyacaksınız?
- Fiyat artışlarını sınırlamak için "Milli Korunma Kanunu" benzeri bir fiyat kontrol mekanizması mı kuracaksınız?
- Halkımız çok tüketiyor diyerek KDV'yi mi artıracaksınız? Otomobile, buzdolabına, beyaz ve kahverengi eşyaya ek vergi mi koyacaksınız?
- Bankalar tüketiciye kredi veriyor diyerek, banka kredilerine yasaklama mı getireceksiniz?
- Hiç olmazsa kamu fiyatları enflasyonu azdırmasın diyerek bütün kamu fiyatlarını dondurup, bütçe açığını mı büyüteceksiniz?
IMF destekli bu istikrar programının yükü "seçilen model gereği" memurun, işçinin, emeklinin ve çiftçinin sırtına binmiştir. Bugüne kadar bu dar ve sabit gelirli kesim "dişini sıkıp" programı taşıdı. İyi günler bekleyişinde "inliyor, sızlıyor ama çizmeden yukarı laflar etmiyor". Çizmeden yukarı lafları edenler, Allah'ın günü "program başarısız, revize edilmeli, bu iş olmadı" diyerek ortalıkta dolananlar bu programdan hiç mi hiç bir şekilde olumsuz etkilenmeyen "sırtı kalın iş alemi kesimi"nin mümtaz temsilcileri. "Anlar ki laf ile verir dünyaya nizamat / Bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde..."




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr