Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rahmetli Vehbi Koç, 1975 yılbaşında karıma ve bana birer “Siemens ajandası” hediye etti. Bunlar Alman dilinde basılmış ve plastik kapaklı küçük cep defteri boyutunda ajandalardı... Karım “Vehbi Bey, biz İngilizce biliriz. Bunların herhalde deri kapaklısı da vardır...” dedi.
Vehbi Bey ölünceye kadar, 20 yıl, bize İngilizce basılmış deri kapaklı “ajanda” göndermeyi sürdürdü. Vehbi Bey öldükten sonra, “Bize artık Siemens ajandası gönderen olmaz” diye düşünüyorduk. Yanılmışız. O yılbaşı bir zarf geldi. İçinden Vehbi Bey’in damadı Dr. Nusret Arsel’in kartı ile 2 adet Siemens ajandası çıktı.
Siemens ajandası sıradan cep takvimi... Ama bizim için manevi değeri büyüktü. Çünkü arkasında Vehbi Koç ile Nusret Arsel’in özel ilgi ve takibi vardı.
Cuma günü ofisime bir zarf içinde 2014 Siemens ajandalarını getirmişler. Zarfın üzerinde gönderenin ismi yok. İçinde gönderenin kartı yok.
Meraklandım. Nusret Arsel’i telefonla aradım. Telefona çıkan kişi “Hastanede” dedi. Cumartesi sabahı karım ile hastanede ziyaret etmek istedik. Hastane yolunda bir hanım yolumuzu kesti. “Ben Nusret Bey’e 6 yıldır yardımcı olan hemşireyim. Biraz önce vefat etti. Sabahları sizin yazılarınızı okuturdu. 2014 ajandanızı da göndermişti. Aldınız mı?” dedi.

Zarif bir beyefendi idi
Şaşırdık. Üzüldük. Nusret Arsel, gerçek anlamda zarif, birikimli bir insandı. Entelektüeldi. Müziğe, resme özel ilgisi vardı. Resim yapardı. Türkiye’de hayvancılığın ve tarımın geliştirilmesine önem verirdi. Uzun yıllar soya fasulyesinin daha sonra Siyah Angus türü etçi sığır cinsinin Türkiye’de üretiminin yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yaptı. Yazılar yayınladı. Türk ekonomisinin çağdaş Batı ekonomileriyle bütünleşmesinin önemini anlatmaya çalıştı.
Nusret Arsel, AÜ Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Fransa’da Sorbonne’da hukuk doktorası yaptı. Dönüşte Vehbi Koç’un iş teklifini kabul ederek Koç Ticaret’te (1953) Hulki Alisbah’ın yanında çalışmaya başladı. 1956 başında Vehbi Koç’un büyük kızı Semahat Arsel ile evlendi. 1959’da Almanya’da Siemens’e staja gitti. İki yıl sonra İstanbul’da Koç-Siemens ortaklığının başına geçti.

Siemens’te idi...
Koç, “Hayatım” isimli kitabında, “Siemens’i Türkiye’ye nasıl zorluklarla getirdiğini” anlatır. Der ki, “Hedefim, Siemens’in Türkiye’ye yatırım yapmasıydı. Çok uğraştım. Ama yılmadım. Siemens’i zorla razı ettim. 1963’ün ilk ayında fabrika kurma kararını verdik. 1966 Mayıs’ında fabrika işletmeye açıldı...”
Ne var ki, Vehbi Bey’in ölümünden 5 yıl sonra 2001’de Koç-Siemens ortaklığı bozuldu. Türkiye’de Siemens’in üretim faaliyetinin genişlemeye başladığı günlerde, Dr. Nusret Arsel’in karşı görüşüne rağmen Koç topluluğu Siemens’teki hisselerini sattı.
Vehbi Bey’in zorluklarla ortak olduğu Siemens ile bağını kopardı.
Nusret Arsel hatıralarını Müjdat Metiner ile Şaziye Karlıklı’ya anlatmıştı. (Yapı Kredi Yayınları. Dr. Nusret Arsel, Ana Duası, Temmuz 2012, 152 sayfa) Hatıraların birer bölümünü 1/11/2012 tarihinde bu köşede okuyucularıma aktarmıştım.
Allah rahmet eylesin