Başbakanımız, Afyon'da derdini anlatmaya çalışan pancar üreticisi köylümü azarladı. "Pancar ile ilgili bir sıkıntı yok. Kota mota yok" dedi. Anlaşıldığı kadarı ile Başbakanımız pancar konusunda yanlış bilgilendirilmiş.
Anadolu'da dertlerini dinlediğim pancar üreticisi köylümün durumunu Başbakanıma arz edeyim de, sıkıntının ve kotanın ne olduğundan haberleri olsun.
Benim 400 bin üreticim pancar ekiyor. Bunlar aileleriyle 2 milyon insan ediyor. Bunlar pancar parasıyla geçiniyor.
Pancar, üreticinin şeker fabrikasıyla yaptığı sözleşmeye göre ekiliyor. Açık anlatımıyla her isteyenin istediği yerde pancar ekmesi, götürüp şeker fabrikasına satması mümkün değil.
Pancar mart ayından itibaren toprağa atılıyor. Şeker fabrikaları yıl içinde üreticiye "ayni olarak tohum, gübre, şeker" yardımı yapıyor. Sözleşme bedelinin yüzde 45'i dolayında "nakdi" avans veriyor.
Üretici pancarı fabrikaya eylül - ekim kasım aylarında teslim ediyor. Pancar parasını fabrikadan nisan ayı sonunda alabiliyor. (Köylüm geçen mart ayında toprağa diktiği, eylül ayında fabrikaya teslim ettiği pancarın parasını Allah kısmet eder ise önümüzdeki nisan ayı sonunda, tahsil edebilecek.)
Bir kilo pancarın fiyatı AB ülkelerinde, örneğin Fransa'da (peşin) 50 euro. Bizde (vadeli) 88.800 TL. (54 euro). (Bizdeki ortalama şeker maliyeti, Fransa'daki maliyet ile benzer çizgide.)
Pancarda 2 türlü kota var. Bu kotalar doğrudan değil, dolaylı kotalar. Hükümet şeker üretimine kota getirince, gerçekte bu kota pancar kotası olarak uygulanıyor.
(1) Hükümet, mısır şerbeti (mısır şekeri) üreten 5 fabrikaya, (mısır nişastasından şeker üretenlere), kota veriyor. Bu mısır şerbeti üreticilerine verilen kotanın miktarı, ülkede pancar ekim sahalarının daralmasını gerektiriyor. Türkiye'de toplam şeker arzının yüzde 10'u ile sınırlı olan kotayı hükümet yüzde 50 artırdı. Yüzde 15'e çıkardı. Bunun anlamı şeker ekim alanlarının biraz daha daralacağıdır.
(2) Türkiye'de kişi başına ortalama 30 kg. şeker tüketiliyor. Yıllık ihtiyaç 2 milyon ton dolayında. Dünyada şeker fiyatları (desteklemeli) fiyat olduğundan biz ihracat yapamıyoruz. Yaparsak zararına yapıyoruz. Bu nedenle Şeker Kurulu yıllık şeker üretim miktarını sınırlıyor.
Şeker Kurulu 2003 dönemi için toplam 2 milyon 341 bin ton şeker kotası belirledi. Bunun 1 milyon 550 bin tonu Türk şeker fabrikalarına, 557 bin tonu 3 özel fabrika ile 1 özelleştirilecek fabrikaya verildi. Yüzde 10'u karşılığı 234 bin ton üretim de mısır şerbetçilerine tahsis edildi. (Mısır şerbetçilerinin kotasını hükümet daha sonra yüzde 15'e, 351 bin tona yükseltti.)
Türkiye Şeker Fabrikaları'nın elinde 200 bin ton şeker stoku olduğundan üretimi 1 milyon 350 bin tona çekmek zorunda.
Pancardan şeker üreteceklere tanınan toplam 1.9 milyon ton şeker üretimi, aynı zamanda pancar kotasını belirliyor. Şeker fabrikaları 1.9 milyon ton şeker üretebilecekleri miktarda pazar için sözleşme yapıyor ve pancar satın alıyor.
Özet olarak, pancarda, "kota mota yok değil". Var. İki kota var. Hem, "mısır şerbeti kotası" var. Hem, "şeker kotası" var. Bu iki kota pancar ekim alanlarının daralmasına yol açıyor.
Pancar ile ilgili bir sıkıntı var. Üretici başta mazot parası olmak üzere üretim girdilerinden dertli. Ürettiği ve fabrikaya teslim ettiği pancar parasını 6 - 7 ay sonra tahsil edebilmekten dertli.
Bilmem (tedavisi mümkün olmayan popülist bir iktisatçı(!) olarak) durumu arz edebildim mi?
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025