Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sağduyu çağrısı, şimdi uzlaşma arayışına döndü. Cumhuriyet devrimlerine, Anayasa’nın değişmez sanılan ilkelerine karşı söylem ve eylemlerde bulunanlara, toplumu gerenlere, toplumda huzuru ve güveni yok edici politikalarını sürdürenlere yapılan “sağduyu” çağrısının hemen ardından “Uzlaşınız, olsun bitsin” kolaycılığı ile sorunların çözümünü sağlanmaz. Bu tür bir yaklaşım sorunları ve çözümsüzlüğü tırmandırır.
Koca, işsiz. Sabahtan akşama kadar kahvede kumar oynuyor. Akşam eve gelince karısını dövüyor. Kolundaki bilezikleri alıp satıyor. Kadın aç kalmamak için gün boyu orada burada çalışıyor. Çabalıyor. Akşam eve üç kuruş getiriyor. Kocası o parayı da elinden alıyor. Dövüyor...
Yan evde oturan yaşlı komşu kadının kocasına “Sağduyu” tavsiye ediyor. “Yapma, etme, ayıptır, günahtır” diyor.
Evin alt katında oturanlar ise kocaya sağduyu tavsiye etmenin işe yaramayacağından emin. Onların tek beklentisi, gürültünün kesilmesi. Onlar da karı kocaya “Uzlaşın” diyor.
Ama uzlaşın derlerken ne demek istediklerini onlar da bilmiyor. Acaba kocaya “Karını her gece döv... Döverken az vur... Bileziklerinin ve parasının hepsini elinden alma”, kadına da “Bak seni daha az dövecek. Çok acıtmayacak. Bırak bilezikleri ve parayı düşünmeyi... Sesini çıkarma. Acısa da bağırma... Uzlaşın gitsin...” mi demek istiyorlar?

Haberin Devamı

Uzlaşma başka, taviz başka
Bizim durumumuz da hikâyedekine benzedi... Cumhuriyet devrimlerine, Anayasa’nın temel ilkelerine karşı politikalar geliştirenlere, söylemlerde bulunanlara, uygulamalar içinde olanlara “sağduyu” tavsiye ediliyor.
Onlar ise, “sağduyu”yu reddederek, toplumu” kendilerinden yana olanlar ve olmayanlar şeklinde kutuplaşmaya itiyor. Ülke yönetiminde “Bilimden yana değil, dinden yana” bir davranış içine giriyor. Dini politikaya alet ediyor. Sinirler geriliyor. Ülke kamplara ayrılıyor.
Bütün bunlara neden olanlara önce “sağduyu” tavsiye edenler, birdenbire “Uzlaşın” demeye başlıyor .
Kimlerle kimler uzlaşacak? Ne konuda uzlaşacak? Cumhuriyet devrimleri ve Anayasa’nın temel ilkeleri üzerinde pazarlık mı başlayacak?

Haberin Devamı

Ülkeyi geriye götürmeyelim
“Türbanın üniversitede serbest olmasını kabul edin. Türbanlı doktorları hastanede çalıştırmayalım. Uzlaşalım.” “Valilerin 20’si imam hatipli olsun. 10’u imam hatip mezunu olmayanlardan atansın. Uzlaşalım...” “ Ankara’daki Başsavcı kapama davasından vazgeçsin... İstanbul’daki Savcı, Ergenekon dosyasını kapatsın. Uzlaşalım...” “Siz bizim yolsuzlukları dilinize dolamayın... Biz de sizin yaptıklarınızdan söz etmeyelim... Uzlaşalım” şeklinde bir uzlaşma mı bekleniyor? Böyle bir uzlaşma ülkeye iyilik getirebilir mi?
Eğer bugünkü huzursuzluğun, kamplaşmanın nedeni, cumhuriyet devrimlerine ve Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı politikaların benimsenmesi, aykırı söylemlerin dile getirilmesi ve aykırı uygulamaların ortaya çıkması ise, bu huzursuzluk ve kamplaşma ancak yanlış yola girenlerin yaptıklarının bu ülkeye ve bu ülkede yaşanlara iyilik getirmediğini görmeleri ve anlamalarıyla ortadan kalkabilir.
Cumhuriyet devrimleri ve Anayasa’nın temel ilkeleri üzerinde pazarlık yapılarak bunlardan taviz verilerek ülke geriye götürülemez.
İşte bunun içindir ki “sağduyu”ya evet. Ama Cumhuriyet devrimleri ve Anayasa’nın temel ilkeleri üzerinde “uzlaşma arayışı”na (pazarlığa) hayır.