Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Neler olacak?
Herkes bunu soruyor... Önümüzdeki yıl neler olacak? Önümüzdeki 12 ay neler olacağını söylemek çok zor, ama önümüzdeki 3 ay nelerin olacağı "belli." Sonraki 3 aylık dilimlerde olacaklar ise "şüpheli"...
İşte önümüzdeki 3 ayda olacaklar:
- Dövizler kazığa bağlandı. Döviz fiyatları artmayacak. Bunu görenler dövizden çözülüp Türk lirasına geçecek.
- Faizler düşmeye başladı. Biraz daha düşecek. Düşük faizler halkı şaşkına çevirecek... Tasarrufu olan ve eskiden dövize ve faize bağlı olarak yaşamını sürdüren şaşırıp kalacak.
- Dövizden ve faizden ümidini kesen paranın önemli bölümü borsaya yönelecek. Borsada fiyatlar bir aşağı bir yukarı gidip gelse de, borsa canlılığını koruyacak.
- İnsanların bir bölümünün reel geliri düştüğü için ve de parası olanlar şaşkınlıktan kurtulamadığı için, iç talep birden büyümeyecek. İç talebin büyümemesi demek, piyasadaki durgunluğun sürmesi demektir.
- Dövizin fiyatının sabitleştirilmesi ve dövizde fiyat artışının yüzde 20 ile sınırlandırılması ihracatı vuracak. İhracat hemen düşmeyecek ama, ihracatçı işi ağırdan almaya başlayacak.
- İlk aylarda döviz fiyatı dışındaki diğer fiyatların artması döviz ile diğer mal ve hizmet fiyatları arasındaki makası açacak. Makasın açılması hemen ithalatı artıracak.
- İç fiyatlara bağlı olarak maliyetlerin yüksek çizgide seyretmesi karşısında üretici ithal malı girdiye dönecek. Bu ise yerli sanayi için ara malı ve girdi üretenleri üzecek.
- IMF'nin açtığı kapıdan ilk aylarda önemli miktarda dış kredi girişi olacak. Dış kredi girişi ihracat ve turizm gelirindeki gerilemenin öneminin anlaşılamamasına neden olacak.
- Gayrimenkul piyasasında hemen bir açılma görülmeyecek.
- Tarımsal üretim dönemi olmamasına rağmen tarım üreticisi IMF reçetesi nedeniyle gelirlerinin azalacağı bekleyişine girecek.
Bu tabloda görülüyor ki, 2000 yılının ilk çeyreğinde,
- İnsanların gelirlerinde artış olmayacak.
- Gelir artmayınca iç talep patlamayacak.
- İhracat gelişmeyeceğine göre dış talep de değişmeyecek.
- Talep artmayınca yatırımda, üretimde, istihdamda gelişme sağlanamayacak.
- Kamunun da yatırım yapma, harcama yapma şansı olmayacak. Çünkü kamu harcamalarını kısacak.
Bu durum üç ay, beş ay böyle gider de... Sonra ne olur? O zamana kadar ya ekonomi rayına oturur... Ki, o zaman mesele yoktur. Ya da raydan büsbütün çıkar... O zaman da "Allah kerim"...
Unutmayınız 1 Ocak 1961 tarihinden bu yana biz IMF ile tam 16 defa anlaşma imzaladık. Bu son anlaşma 17'nci anlaşma.
IMF anlaşmaları sorun çözmeye yetse idi, biz çoktan enflasyonu önlemiş olurduk... Sorun IMF anlaşmasını imzalamakta değil, sorun bizim içimizde...

Karides çiftliği ile ilgili açıklama

20.12.1999 Pazartesi günü bu sütunda yayımlanan karides çiftliğine verilen krediler ile ilgili olarak Palmar Su Ürünleri Endüstrisi A.Ş. adına Hasan Saber bir açıklama gönderdi. Açıklama şöyle:
(1) Saber ailesi İranlı değil Azeri kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. (2) Manavgat'ta 600 dönüm arazide kurulan karides çiftliğinde 500 bin M2 dolayında 52 üretim havuzu vardır. Ve havuzlar 1.5 m. çapında çelik borularla denize bağlıdır. 10 bin M2 kapalı alanda kuluçkahane karides şoklama, işleme, muhafaza ve karides "uyutma" tesisleri kuruludur. (3) Tesislerin bugünkü değeri 50 milyon dolardır. (4) 1995 yılında işletmeye açılan 3 yıl ihracat yapan tesis işletme sermayesi yetersizliği ve faiz yükünden darboğaza girmiştir. (5) Yüzde 20 faiz yükü nedeniyle döviz kredilerine son 5 yılda 17 milyon dolar faiz ödenmiştir. (6) Alacaklı bankalarla anlaşmaya varılmak üzeredir. Tesis tekrar üretime geçecektir.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr