Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden AB ülkelerinin ihracatında ortanın üstü ve yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin payı yüzde 63.4 oranında iken, bizim ihracatımızda bu tür ürünlerin payı sadece 34.5.Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı diyor ki, "Türkiye'nin dünya üzerindeki rekabetçilik, çağdaşlık, üretim, verimlilik, etkinlik ölçütlerine göre durumu hiç de olması gereken düzeyde değil.AB'yi çağdaşlaşma çapası olarak kabul ettik. Ama AB'ye uyum sadece siyasi boyutlarıyla öne çıkıyor. 301'inci madde, Kıbrıs ve Ermeni sorunları çözülünce uyumun gerçekleşeceği sanılıyor.Bizim siyasi sorunlardan öte, ciddi sorunlarımız var:- Makroekonomik bakımdan dünya ülkeleri arasında 111'inci, altyapı kalitesi bakımından 63'üncü, sağlıkta çocuk ölümleri bakımından 79'uncu, temel eğitim alan nüfus oranı bakımından 80'inci, teknolojiye hazır olma bakımından 52'nci, yeni teknolojiye uyum bakımından 25'inci sıradayız. Devlet Planlama Teşkilatı'nın tespitlerine göre yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin toplam üretimimizdeki payı yüzde 6.3, ihracatımızdaki payı yüzde 6. Bundan kırk yıl önce bizden geri olan birçok ülke gibi başarılı çözümlere yönelik stratejiler uygulayabilseydik, AB'ye tam üyelik konusunda karşı taraf bize bugünkü gibi güçlükler çıkarmaya devam etmezdi.Faruk Eczacıbaşı'nın başkanlığını yaptığı Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) işte bu sorunlara çözüm için faaliyet gösteriyor. Türkiye'nin bilgi toplumu olması, bilgi çağının daha fazla gerisinde kalmaması, sürekli olarak kendini yenilemesi ve rakipleriyle atbaşı gitmesi için yol yöntem belirlemeye çalışıyor.Hedef, "Yüksek teknolojinin Türkiye'de katma değer yaratacak şekilde kullanılması". Önemli olan ise, "Üretimde yüksek teknolojinin kullanılması". Yüksek teknolojiye dayalı ürünler, küresel pazarda talebi yüksek ve de yüksek gelir getiren ürünler".İleri teknoloji, bilime, araştırma ve geliştirmeye dayanıyor. Kısa sürede Türkiye'nin üretime dönük olarak ileri teknoloji geliştirmesinin zorluğu, başka ülkelerle birlikte çalışmayı zorunlu kılıyor. Teknoloji olmadan olmuyor Küresel rekabetin giderek yoğunlaştığı bir çağda, ülkeler kendi ekonomik rollerini belirlerken, biz üretimde teknolojiyi verimli olarak kullanmanın önemini yeterince anlayamadık. DPT'nin verdiği bilgilere göre,- 2000 yılında toplam üretimde düşük teknolojili ürünlerin payı yüzde 41.2 imiş. Beş yılda değişmemiz. 2005 yılında yüzde 41.4 oranında. Açık anlatımla, düşük teknolojideki üretimi azaltamamışız.Yüksek teknolojili ürünlerin toplam üretimdeki payı 5 yılda yüzde 5.9 dan yüzde 6.3'e çıkabilmiş.- Çarpıcı olan, toplam ihracatta yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin payının gerilemesi. 2000 yılında toplam ihracatta yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin payı yüzde 7.8 iken, 2005 yılında yüzde 6'ya düşmüş.(Konu ilginizi çekiyorsa, aylık "Bilgi Çağı" dergisini okuyunuz.) İhracatta düşük teknoloji Teknoloji Üretim yoğunluğu (1) 2000 (2) 2002 2005 (3)Yüksek 5.9 5.1 6.3Ortanın üstü 22.5 18.2 25.3Ortanın altı 30.4 26.7 27.0Düşük 41.2 50.0 41.4Toplam 100.0 100.0 100.0 Türkiye AB Teknoloji İhracatı İhracat (4) yoğunluğu (1) 2000 2005 2003Yüksek 7.8 6.0 21.5Ortanın üstü 20.4 28.5 41.9Ortanın altı 20.5 26.9 15.9Düşük 51.3 38.7 20.7Toplam 100.0 100.0 100.0 Kaynak: TÜİK, OECD STAN Database (1) OECD Science, Technology and Industry Scoreboard sınıflandırması esas alınmıştır. (2) 10+ kişi çalıştıran işyerlerini kapsamaktır. (3) 2002 yılı fiyatlarıyla DPT tahminidir. (4) OECD üyesi AB ülkeleri. guras@milliyet.com.tr İmalat sanayiimizin ve ihracatımızın yapısı