Brezilya’ya borsaya yatırım yapmak veya bono-tahvil satın almak için döviz getirecek yabancılar, getirecekleri dövizin yüzde 2’si kadar vergi ödeyecekler.
Dövizin ülkeler arasında spekülatif olarak gezinmesini caydırmak için, bir ülkeye girerken vergilendirilmesi fikrini ilk kez 1972 yılında Princeton Üniversitesi’ndeki bir konuşmasında Prof. James Tobin tartışmaya açtı. 1978 yılında ise bu görüşünü bir öneri haline getirdi.
Onun içindir ki, ülkeler arasında gezinen sermayeden alınacak vergiye “Tobin vergisi” deniliyor.
Tobin diyor ki, döviz hareketi serbestleşti. İsteyen istediği ülkeye istediği kadar döviz sokuyor, çıkarıyor. Bu dövizler bir gün için, üç gün için bir ülkeye giriyor çıkıyor. Veya daha uzun vadeli yatırımlar için giriyor.
Uzun vadeli yatırımlar için bir ülkeye giren döviz o ülkeye genelde iyilik getiriyor. Ama kısa süreli döviz giriş çıkışları ülke ekonomisinde sarsıntı yaratabiliyor.
Dövizler yüzüyor, geziyor
Ülkeler için olduğu kadar dünya ekonomisi için de kısa süreli döviz hareketlerinin olumsuz etkileri oluyor. Spekülatif amaçlarla bırakınız her günü, her dakika dövizler bir o ülkeye, bir bu ülkeye yöneltiliyor.
Hele günümüzde paranın bir bilgisayar tuşuna basılarak ülkeden ülkeye gezdirilmesi sorunun boyutunu daha da artırdı.
Eğer her türlü para hareketine (uluslararası finansal işlemlere) genelinde yüzde 0.25 gibi bir vergi uygulansa, paranın spekülatif hareketi bir ölçüde frenlenir. Çünkü bu vergi yükünü dikkate alan oyuncular, düşük getirilere özenerek parayı gezdirirken daha dikkatli olurlar.
Ülkelere giren dövizlere de yüzde 2 gibi bir vergi uygulanırsa, bu vergi uzun dönemli yatırım için döviz getirenleri üzmez. Caydırmaz. Ama “sıcak para” diye adlandırılan döviz girişini kontrol altına alır. Kısa sürede çıkmayı düşünenler bu vergi nedeniyle elenmiş olur.
Çünkü ülke ekonomileri en hassas dönemlerde sıcak paranın ülkeden çıkışıyla büyük sarsıntılar geçirebilmektedir.
Biz vergi koyamayız
Son küresel kriz, spekülatif para hareketlerinin ülkeleri nasıl güç duruma düşürdüğünü gösterdi. G-20 toplantılarının ilkinde Sarkozy, finans kuruluşlarının cesur ve fakat riskli yayılmalarını kontrol altına almak için “Tobin vergisi” fikrini ortaya attı. Onu Gordon Brown destekledi ama, bir süre sonra bu konu gündemden kalktı.
Tobin vergisi uygulamaya karar veren Brezilya’nın özel durumu var. Dövize ihtiyacı yok. Dünyada gidecek adres arayan döviz son günlerde Brezilya’ya akmaya başladı. Bu nedenle Brezilya parası hem dolar hem euro karşısında değer kazandı. Brezilya borsası çıldırdı. Brezilya borsaya, bono ve tahvile gelecek dövize vergi koyarak olası bir “balon”u önlemeye çalışıyor.
Bizim durumumuz farklı. Sermaye hareketi hesabına göre, ocak-ağustos döneminde borsaya, tahvile ve bonoya yatırım için net döviz girişi sadece 1.8 milyar dolar. Kredi girişi yok. 5.9 milyar dolar net kredi çıkışı var. Repo için giren-çıkan dövizin hesabını bilemiyoruz.
Borsa kazandırıyor ama, tahvil ve bononun faizleri cazibesini kaybetti. Kriz öncesi dönemde reel faizler yüksekken Tobin vergisinin yararı tartışılabilirdi ama, bugün Tobin vergisini koyabilecek durumda ve rahatlıkta (maalesef) değiliz.
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025