Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da bazı değişiklikler yapılması için bir tasarı hazırladı. Tasarıyla, tüketiciye ek haklar getirilirken, üreticilerin ve satıcıların sırtına ek yükler bindiriliyor.
Tabii olarak tüketici bu tasarıyla getirilen ek haklardan çok memnun olacak, ama yük altına giren sanayi kuruluşları, ticaret kuruluşları ve bankalar tasarıya itiraz edecektir.
Zengin ülkelerde de fakir ülkelerde de tüketici (göreceli olarak) zayıftır. Tüketici bireysel olarak hakkını korumakta zorlanır. Onun için kanunlarla tüketicinin haklarının korunmasına çalışılır.
Ancak, tüketicinin kanunla korunmasında dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır... Piyasalar devamlı bir değişim ve gelişme içindedir... Bugün mortgage (taksitli konut) kredisinden söz ediyoruz. Kredi kartından, internet yoluyla satıştan söz ediyoruz... Devre mülk anlaşmasından, bireysel emeklilik sigortasından, taksitli satışlardan söz ediyoruz. Bunlar birkaç yıl önce yoktu.
Zayıf tüketici korunmalı
Yeni tasarıda bu konularda çıkan sorunlara çözüm arayışı var. Ama unutmayalım, her özel sorun için kanuna madde konulamaz. Her özel sorun için kanun çıkarılamaz. Kanunların objektif ve kalıcı olması, gelişen ve değişen şartları kapsayacak biçimde hazırlanması gerekir.
Tüketici için önem taşıyan konular:
- Satışlarda doğru bilgilendirilmesi,
- Ayıplı malını değiştirme veya parasını geri alabilme hakkına sahip olabilmesi,
- Kandırılarak taşıyamayacağı yükler altına sokulmaması,
- Sağlığa zararlı mallardan korunmasıdır.
Tüketiciyi korumak arayışında bunlara ek olarak üreticilere, satıcılara, hizmet satanlara getirilecek sorumlulukların sınırı tartışılabilir.
Örneğin, bankalarca hizmet komisyonları, kart ücretleri serbest rekabet ilkelerine uygun biçimde belirleniyor, müşterilere açık şekilde ilan ediliyor ise, bu konularda bankalara kanunla sınırlama getirmek tartışma konusu olacaktır.
Üretici de ezilmemeli
Örneğin, mağazaların indirimli satışlarının ne zaman yapılacağının bir kanun maddesi haline getirilmesi itirazla karşılanabilecektir. Çünkü indirimli satışlar kanuni zorunluluklara değil, ekonomik zorunluluklara dayanır.
Bunlara karşılık, örneğin, kapıdan satışa ve internet satışına düzenleme getirilmesinin yararı ise tartışılamaz. Ülke genelinde kapıdan satış yaygın bir uygulamadır. Ve tüketicinin en fazla zarar gördüğü satışlar bu tür satışlardır. İnternet satışları ise giderek yayılıyor. Tüketici internet satışında kredi kartı numarasını verdikten sonra mal ve hizmeti alabiliyor. Ödediği ücretin karşılığı olan mal ve hizmet “satış öncesi belirtilen özellikleri taşımıyor ise” hakkını koruması çok zor oluyor.
İşte bu nedenle özellikle kapıdan satış ve internet satışları konularında tüketicinin hakkını koruyacak düzenlemeler büyük yarar sağlayacaktır.