Türk: Güven, övün Evet. Dünyada kriz var. Evet, Türkiye de bu krizden az veya çok etkilenecek. Ama bugün göreceli olarak biz dünyadaki krizden en az etkilenen ülkelerden biriyiz. Belki de en az etkilenen ülkeyiz.
Neden mi?
- Biz bankalara para aktarma gereğini duymayan bir ülkeyiz.
- Biz bugüne kadar dövize müdahale etmeyen bir ülkeyiz.
- Biz mevduat güvencesini yükseltmeye gerek duymayan bir ülkeyiz.
- Finans sektöründe ve reel sektörde çöküş yaşanmayan bir ülkeyiz.
- Borsasını panik nedeniyle 1 gün bile kapamayan bir ülkeyiz.
Bizim sorunumuz dışarıdaki krizin rüzgârında doların fiyatının kısa sürede inip çıkmasının yarattığı belirsizlik ortamı ve güven bunalımıdır.
Piyasa sığ
Bizim döviz piyasamız eskiden beri ”sığ”dır. Döviz piyasası sığ demek, piyasadaki arz talep miktarı az demektir. Bu nedenle olağandışı döviz girişi olunca fiyat düşer. Olağandışı döviz talebi olunca fiyat yükselir.
Daha basit anlatayım: Örneğin, Botaş, döviz faturası ödemek için bir banka aracılığıyla piyasadan bir günde 200 milyon dolar satın almaya kalkarsa, “Eyvah, bankalar döviz topluyor!” diyerek döviz fiyatı yükselir. Örneğin Londra’daki genç Türk para cambazları dolar alıp-satmak ve para kazanmak için YTL bonolarını satarak 100 milyon dolar satın alsalar, “Yabancılar bonodan çıkıyor, döviz topluyor. Piyasadan kaçacaklar” diyerek döviz fiyatı yükselir.
Döviz satan yok
Biz dışarıdaki kriz fırtınasına “şanslı yakalandık.” “AKP kapatma davası” nedeniyle “kaçacak olan yabancılar” zaten pozisyon kapatmıştı. Şu dönemde onların pozisyonları açık olsaydı, “bizi perişan ederlerdi.”
Halkın bankalarda 100 milyar dolar dövizi var. Cebinde dünya kadar dövizi var. İhracatçılar döviz geliri sağlıyor. Bankalarda döviz var.
Ama kimse döviz satmıyor. Çünkü dövizin giderek yükseleceği beklentisi ortalığı kapladı.
Güven yok oldu. Dövizin fiyatının nerede duracağını kimse tahmin edemiyor.
- Vatandaş (dolar 1.30 YTL‘ye yükselince satacaktı) bir dolar bile satmıyor.
- Bankalar döviz satmıyor.
- İhracatçılar ve şirketler satmıyor.
Bu durumda piyasadaki talep ne kadar küçük olursa olsun dolar fiyatı anormal şekilde artıyor.
29 Eylül‘de dolar 1.22 YTL idi. 16 Ekim’de 1.50 YTL oldu. İnsaf... 17 günde Türkiye battı, döviz kaynakları tamamen kurudu da mı dolar fiyatı yüzde 25’e yakın artış gösterdi?
Bu tablonun 2 nedeni var: (1) Piyasa sığ. Merkez Bankası gerekeni yapmıyor. (2) Güven bunalımı var. Hükümet gerekeni yapmıyor.
MB: Sığlığa çare bul
Bu sütunda tam bir hafta önce yazıldı. Denildi ki,
(1) Merkez Bankası piyasadan döviz alım ihalesiyle dolar topluyor. Bundan vazgeçsin denildi. Merkez Bankası tam bir hafta gecikmeyle bu tedbiri aldı.
(2) Merkez Bankası döviz deposuyla bankalardan döviz toplayarak ihtiyacı olana kullandırmaya karar verdi ama, bu işe yaramaz denildi. Merkez Bankası bankalardan döviz mevduatı kabul etmeye başlamalı, ihtiyacı olan bankalara döviz kredisi vermelidir, denildi.
Sığlığı gidermeye yardımcı olacak bu tedbiri Merkez Bankası hâlâ alamadı. Bir hafta sonra alsa da etkisi az olacak.
Bu gün bu tedbire ek bir tedbir daha öneriyorum. 13 Haziran 2006 tarihinde Merkez Bankası 1.62 YTL’den dolar tanzim satışı yapmıştı.
Dolar tanzim satışı dipsiz bir kuyudur. Kriz ortamında işe yaramaz. Ama krizi önlemede başvurulabilecek bir araçtır. Çünkü dövizin nereye kadar tırmanabileceğini tahmin etmek isteyenler için bir “çıpa” niteliğini taşır.
Merkez Bankası dolar 1.50 YTL’nin üzerine çıktığında tanzim satışı yapabileceğini göstermelidir. (13 Haziran’daki euro/dolar çapraz kuruna göre 1.65 YTL’nin şimdiki karşılığı 1.55 YTL’dir.)