TÜSİAD, “yeni bir anayasa” istiyor. Türkiye’de, politikacıların ve farklı grupların, “yeni anayasa” istemelerinin farklı nedenleri var. İşte bunun içindir ki TÜSİAD’ın yeni bir anayasadan bekleyişlerini açıklaması önem taşıyor.
TÜSİAD’ın yürürlükteki anayasanın beğenmediği yanları nelerdir?
- Acaba bugünkü Anayasa TÜSİAD üyelerinin ekonomik ve sosyal faaliyetlerini sınırlıyor, ekonominin büyümesine, sosyal gelişmeye engel mi oluyor?
- Yoksa TÜSİAD üyeleri, anayasadan memnun olmalarına rağmen “concerned citizens” (sorumlu vatandaşlar) olarak yeni bir anayasa ile halkın bazı sıkıntılarına çözüm getirecek yenilikler arayışında mı?
TÜSİAD’ın iki ayda bir yayımlanan Görüş dergisinin kapak konusu Anayasa idi. “Bize yeni bir anayasa gerekli. 1991’den bu yana 10 değişiklik paketi TBMM’den geçti. Anayasa’nın çehresi hâlâ değişmedi” deniliyordu.
Devlet her şeye hâkimdi
Bundan 40 yıl önce TÜSİAD kurulduğunda:
- Ülkede demokratik sistem asker baskısı altında idi.
- Anayasa’ya dayalı olarak ekonomide devlet hâkimiyeti söz konusu idi.
- Ekonomide karma ekonomi sistemi benimsenmişti ama, özel sektör ekonomide devamlı geri plana atılıyordu. Kamu İktisadi Kuruluşları (KİT’ler) ekonominin hâkim gücü idi.
- Özel sektör, “hür teşebbüs” olarak varlığını korumaya ve sürdürmeye çalışıyordu.
- Döviz lisansa bağlı idi. Dövizi devlet dağıtıyordu. Neyin ne kadar ve kim tarafından ithal edileceğini devlet belirliyordu.
- Faiz ve döviz fiyatı devlet tarafından belirleniyordu.
- Fiyat kontrolü vardı.
Bu şartlar altında TÜSİAD’ı kuranlar için anayasa güvencesi, kanun güvencesi çok, hem de çok önemli idi.
Çok şey değişti
Geldik bugüne... Demokratik sistem işliyor. Asker vesayeti/baskısı bertaraf edildi. Serbest piyasa sistemi içinde dışa açık bir ekonomik yapı oluştu.
Bugün TÜSİAD “Bize yeni bir anayasa gerekli” derken, acaba ne bekleyiş içinde?
Görüş dergisinde yer alan bir yazıda, “Yeni bir anayasa yapımında halledilmesi gereken çok derin sorunlar var. Bunlar Kürt sorunu, laikliğin anlamı ve bürokratik vesayet” deniliyor. Seçimlerde uygulanan yüzde 10 oyluk barajın kaldırılması veya hiç değil ise yüzde 5’e indirilmesi öneriliyor.
Buna karşılık kuvvetler ayırımı sorununa değinilmiyor. Referandum ile onaylanan değişiklik ile yasama, yürütme ve yargı gücünün tek elde toplanmasının ortaya çıkaracağı sorunlardan söz edilmiyor.
Bekleyişler farklı
Şu bir gerçek ki, anayasa değişikliği isteyenlerin belli bekleyişleri var.
- Kürtler özerkliğe imkân verecek yeni bir yapılanma arayışında.
- Geleneklere ve dine bağlı çevreler, tarikatlara, dini faaliyetlere daha müsamahalı, inançlara saygılı bir yaşam biçimi özlemindeler.
- Bugünkü iktidar, geleceği düşünmeden yönetim gücünü artıracak düzenlemeler arayışında.
Şu da bir gerçek ki, Atatürkçülük, laiklik, fikir hürriyeti, ilim bilim adamlarını, sosyal güvenlik, gelir dağılımının iyileştirilmesi, çağdaş eğitim, bilim, kültür gibi konular, “dolgu maddesi” olarak ileride belki gündeme gelir. Şimdilik gündemde bile değil.
Onun içindir ki, TÜSİAD yönetimi, ”Bize yeni bir anayasa gerekli“ derken, TÜSİAD üyelerinin yeni anayasanın temelini teşkil edecek ilkeler konusundaki görüş ve önerilerini açıklıkla ortaya koymasında yarar vardır.