Temmuz-ağustos ve eylül aylarını kapsayan yılın üçüncü 3 aylık döneminde ülkenin bütününde üretim, gelir ve harcamalardaki gerileme, bir yıl öncenin aynı dönemine göre yüzde 3.3 oldu. Birinci 3 aylık dönem için gerileme yüzde 14.7 ikinci 3 aylık dönem için yüzde 7.9 hesaplandığına göre demek ki, yıl başından bu yana üçer aylık dönemler itibariyle gerileme yavaş da olsa düzeliyor. Yılın ilk 9 ayında ekonomideki daralma yüzde 8.4 olarak hesaplandı.
Ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değerine GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) milli gelir deniliyor.
Milli geliri (ülke ekonomisinin gücünü) belirleyen üretim miktarıdır. Üretim artınca gelir artıyor. Gelir artınca hane halkının, devletin ve girişimcilerin cebine daha çok para giriyor. Harcamaları artıyor.
Üçer aylık dönemlerde üretim mevsimlik dalgalanmalardan etkilendiğinden biz üretimin/gelirin atıp artmadığını bir önceki 3 aylık dönemin üretimine/gelirine bakarak değil de, bir önceki yılın aynı dönemindeki üretimin/gelirin büyüklüğüne bakarak değerlendiriyoruz.
Enflasyonun/fiyat artışlarının etkisini yok etmek için de rakamlardaki fiyat artışlarının şişkinliğini yok ediyoruz, tüm fiyatları 1998 yılı sabit fiyatına dönüştürüyoruz.
Ne kadar üretim, o kadar gelir
1998 yılı sabit fiyatlarıyla 2009 yılının ilk 9 ayındaki milli gelirimiz 71.2 milyar TL olarak hesaplandı. 2007 yılında 75.1 milyar TL, 2008 yılında 77.6 milyar TL idi. 2008 ve 2009 yılı rakamları birbirine bölünerek 2009 yılının 9 ayında milli gelirdeki gerileme yüzde 8.4 oldu diyoruz
Bu gerileme oranı ilk 3 ayda yüzde 14.7, ilk yarıda (6 ayda) yüzde 10.5 olmuştu.
Bu yılın ilk 9 ayında milli gelirin oluşumunu sağlayan (toplam katma değer üretiminde):
- Tarımın ağırlığı yüzde 10 oldu. Tarım ilk 3 aylık dönemde (geçen yılın aynı dönemine göre) yüzde 0.4 geriledikten sonra, ikinci ve üçüncü 3 aylık dönemde yüzde 6.4 ve yüzde 2.7 oranlarında büyüdü.
- Milli gelirin oluşumunda yüzde 23.4 payı olan imalat sanayii üçer aylık dönemlerde sırasıyla yüzde 21.8, yüzde 11.2 ve 3.9 oranında küçüldü. Dokuz aylık küçülme yüzde 12.4 oldu.
- Bizim milli gelirimizin lokomotifi sanayidir. Sanayi ne kadar büyür, küçülürse, ulaştırma, haberleşme, toptan-perakende ticaret kesimleri de o kadar büyür ve küçülür.
Ne kadar gelir, o kadar harcama
Üretim/gelir gerileyince harcamalar da azalıyor:
- Milli gelirin yüzde 71.6’sını bu yılın ilk 9 ayında hane halkı tüketti. İlk 9 ayda toplam harcamalar yüzde 8.4 daralırken, hane halkının tüketim harcaması yüzde 4.1 oranında azaldı.
- Harcamaların yüzde 10.5’unu oluşturan devlet harcamaları yüzde 3.6 arttı.
- Harcamalar içinde yüzde 19.9 payı olan yatırımlar ise, yüzde 27.7 oranında geriledi.
Sonuç: Her şeyin başının üretim olduğu görülüyor. Üretim artmazsa ne iş imkânı oluyor, ne gelir imkânı... İlk 9 ayda üretimimiz sadece 2008 yılının değil 2007 yılının da gerisine düştü. Şundan düştü, bundan düştü... Ama çok düştü. Toparlanmak için bir şeyler yapmamız şart. Yapılması gereken, üretim artışının önünü açmaktır. Bu kendiliğinden olmaz. Doğru ekonomi politikalarıyla olur. Ekonomi politikalarının doğru olup olmadığı ise milli gelir rakamlarından anlaşılır.
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025