Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Van’da deprem sonu binaların çoğu yenilenmiş, kalanı yenileniyor. İnşaat sektörü canlı. Ama esnaf durgunluktan yakınıyor.
Halbuki Van’a gelirken gazetede yer alan fotoğraflı bir haberi kesip cebime koymuştum. Haberde Van’da 2 gece 3 gün süren düğünde gelin ve damat için ortaya konulan düğün çanağına 1 milyon 11 bin TL para bırakıldığı, geline 1.5 kg altın takı hediye edildiği yazıyordu.
Ekonomi durgun ise, bu düğünleri kimler yapıyor, düğünde para çanağını kimler dolduruyor, altınları kimler alıyor?
Genel söylem şudur: “İşler bugüne kadar olmamış kadar durgun. Bunun iki nedeni var. (1) Van gibi yerlerde sanayi yok. Hayvancılık, tarım para getirmiyor. Para harcayacak kesim, memur, öğretmen, asker, polis. Bunlar kredi kartı limitlerini sonuna kadar kullandı. Şimdi banka borcu ödüyor. (2) Van’da piyasayı canlı tutan sınır ticaretidir. Sınır ticareti ve yerli yabancı turist hareketi durdu. Esnaf sabit masraflarını karşılayamaz durumda.”

Hareket var, bereket azalmış
Kuyumcuların bulunduğu Cumhuriyet Caddesi’nde dolaşmaya başladık. Dikkatimizi çeken, banka ATM’leri önündeki kuyruklar oldu.Yeni Özpolat Kuyumculuk’ta Mithat Polat, Bişaroğlu Kuyumculuk’ta Kasım Aslan ile sohbet ettik. Altın fiyatları daha da düşer bekleyişi ile son günlerde altın satışları duraklamış. Nişan, düğün alımları ise canlı. “Durgunluk başka, düğün harcamaları başka” dediler. Şimdilerde varlıklı ailelerin düğünlerinde tüm göğsü kaplayan Hint işi kiloluk altın takı modası varmış. Böyle takıların fiyatı 100 bin TL dolayında imiş.
Kapısında “Hastaların Doktoru Ali Usta” yazılı çay salonunda kürsülere çömelerek Van usulü kıtlama şeker ile kaymaklı çay içtik. Kaymaklı çay, süzgeçten geçmemiş, kırıntıları bardağın üzerinde yüzen demli Rize Çayı. Çaycı Nurettin’in oğlu Ali Karabacak (49) günde 800 bardak çay servisi yapıyor. Dükkân kirası 1.700 TL. Yanında 4 kişi çalışıyor. Çay 50 Krş. “Piyasada işler yavaşlayalı masrafı çıkaramaz oldum” diyor.

Savat sanatı unutuluyor
Kıtlama şeker makası ararken Ekinciler Ticaret’te Mehmet Akif Ekinci ile tanıştık. Büyük Peynirciler Çarşısı’na girdik. Tüm dükkânların önünde değişik tür Van peynirleri yığılı olduğu bir kapalı çarşı. Emin Nar, bize Van peynirine katılan yöre otlarını saydı: Sirmo (yabani sarımsak), Mendo (Mustafa çiçeği), kirenk (düğün çiçeği) helis, kekik, dereotu...
Yabancı turistlere halı kilim satan, yöredeki turizm hareketini çok iyi bilen Ferhan Güngörer son dönemde gelen yabancı turistlerin ellerini ceplerine sokmadığını anlattı. Büyük Rus Pazarı’nda Van’ın tarihi savat sanatını sürdüren ender kuyumculardan Yusuf Koyuncu’nun dükkânında savat işlerine bayıldık.
Hava kararırken çarşı içinde bulunan 60 yıllık Mevlana Kebap Salonu’nda Hacı Remzi Çamışlı’nın pide üstü kebabını tattık. Cengiz Teke hesabımızı getirdi. Üç kişilik hesap 35 TL idi.
“Dünyada Van, ahrette iman” derler... Anlamı ne biliyor musunuz? Vanlılara göre, ahrette iman nasıl gerekir ise, bir fani için Van’ı görmek, Van’da yaşamak da o kadar önemli imiş.