Sayın okuyucularım, sayın halkım "devlet bütçesi" idare edilemez hale geldi. Hükümetin bütçeyi kontrol etme gücü kalmadı. İşin kötüsü bu bütçe gelecek iktidarların da elini kolunu bağlayacak. Sizlere olan biteni rakamlarla anlatayım...
2002 yılının ilk altı ayında devletimiz, daha doğrusu hükümetimiz halkı için bir şeyler yapacak para bulamadı. Sadece memur maaşı, emekli maaşı ödedi. Faiz ödedi... Gene de bütçe 17.8 katrilyon lira açık verdi.
Katrilyonları izlemek zorlaştı. İnsanlar dolar ile düşünmeye başladı. Yuvarlak rakamlarla sizlere bir "bakkal hesabı" yapayım. Maliye altı ayda kabaca 30 milyar dolar para harcadı. 15 milyarı vergiden olmak üzere 20 milyar dolar geliri oldu. Bütçesi altı ayda 10 milyar dolar açık verdi.
Demek ki, kaba rakamlarla devlet bu yıl sonuna kadar 60 milyar dolar harcayacak. 20 milyar dolar açık verecek. Bu açığı borçlanarak bulacağından, borçlar 20 milyar dolar daha artacak...
Devlet kamu hizmeti yapıyor da, bu nedenle mi bütçe açık veriyor?.. Hayır... Devlet artık halk için hiçbir şey yapamaz hale geldi... Bakınız, yılın ilk altı ayında kamu yatırımlarına giden para 1.5 katrilyon lira, tarıma giden para 900 trilyon lira, KİT’lere giden para 800 trilyon lira... Buna karşılık memur ve emekliye giden para 16.1 katrilyon lira... Bu yazının altında verilen özet tabloya bakınız... Ve de gelir ile gider arasında altı ayda ortaya çıkan 17.8 katrilyon açığı nasıl kapatabileceğinizi kendi kendinize bulmaya çalışınız.
Ekonominin şu durumunda vergi oranlarını artıramazsınız. Mecbursunuz giderleri kısmaya... Devlet başka iş yapamaz hale geldiğinden gider dediğiniz (1) faiz ile (2) memur ve emekli maaşı. Memur ve emekli maaşını kısamazsınız... Kalıyor geride altı ayda 28.4 katrilyon liralık faiz ödemesi kalemi...
İşte dananın kuyruğu da burada!.. Dananın kuyruğunu bir koparabilseniz, altı aydaki 28.4 katrilyon lira ödemeyi bir şekilde (mesela dedik...) yok edebilseniz, (1) 17.8 katrilyon liralık bütçe açığından kurtulursunuz. (2) Hükümetin elinde, halk için harcanabilecek 10.6 katrilyon lira da para kalır... Bunlar olmayacak şeyler... Ben sayın okuyucularıma "mesela..." diye yazıyorum. Yazdıklarımı sakın ciddiye almayınız!..