Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Belgeleyecekleri harcamalarını vergilendirilecek gelirlerinden düşme imkanı sağlanır ise, insanlar her ödemede belge toplar. Böylece "kayıt dışı" ekonomi ortadan kalkar. Böylece "vergi kaçakçılığı" önlenir.
Vergi iadesi adı ile başlatılan ve de ücretliler ve emekliler için yürütülen uygulama bu hedefe dönük "kör - topal" bir yola çıkıştır. Ama anlaşıldığı kadarı ile IMF bu uygulamayı durdurmak için hükümete baskı yapıyor.
Vergi iadesinde (1) Ücretliler indirime esas olacak belgelerini toplayarak işverene veriyor. İşveren harcamaların belli bölümünü ücretlinin yıllık vergisinden düşürüyor. (2) Emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlar üç ayda bir harcamalarının listesini yaparak, aylık gelirlerinin tutarını aşmayacak ölçüde belirledikleri harcamalarının belli oranındaki vergi iadesini bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarından nakden tahsil ediyor.

Ücretliler 1 Ocak 2001 ile 31 Aralık 2001 tarihleri arasında yapmış oldukları özel gider indirimine konu olacak harcama belgelerini derleyip, düzenleyecekleri özel gider indirimi bildirim formu ile 20 Ocak 2002 tarihine kadar işverenlerine verecekler.
Ücretlilere vergi iadesi adıyla ilk uygulanmaya başlandığında aylık olarak teslim edilen belgeler karşılığında yine aylık olarak alınan vergi iadesi 1994 yılından itibaren yıllık olarak uygulanmaya başlandı.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesinin (5) numaralı bendinde, özel gider indirimine konu olacak harcamalar eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamaları olmak üzere beş tür olarak belirlenmiştir.
Vergi uzmanı Sezgin Özcan, ücretlilere vergi iadesi uygulamasının inceliklerini şöyle anlatıyor:
Söz konusu harcamaların özel gider indirimine konu olabilmesi için ücretlinin kendisi, eşi ve çocukları tarafından yapılması ve satın alınan mal ve hizmetlerin bunlar tarafından tüketilmesi gerekmektedir. Ücretlinin ücreti ile uyumlu olmayan veya bunlar tarafından tüketilmeyen mal ve hizmetler özel gider indirimine konu olmayacaktır. Örneğin aylık ücreti 300 milyon lira olan kişinin bir defada 3 milyar liralık giyim veya gıda harcaması yapması ücret geliriyle uyumlu olmayacağından bu giderlere ilişkin belge özel gider indirimine konu olmayacak, ücret gelirinin dışında başka gelirlerinin de olması halinde 3 milyar liralık eğitim gideri özel gider indirimine konu olabilecektir.
Ayrıca harcamaların Türkiye’de yapılması ve Gelir ve Kurumlar Vergisi’ne tabi olan mükelleflerden alınan fatura, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, serbest meslek makbuzu, kiralama ile ilgili olarak da kira kontratı, kiranın ödendiğine dair herhangi bir belge veya banka makbuzu ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Sayın okuyucularım, dikkat buyurunuz ücretliler 5 harcama grubunda iadeden yararlanmak için belge toplamak durumunda: Gıda, giyim, sağlık, eğitim ve kira. Emeklilere bunlara ek olarak temizlik malzemesi, kuaför ve berber harcaması, dayanıklı tüketim malları bakım ve tamir harcaması gibi harcamalara da iade imkanı tanınıyor.
Sınırlı harcamada vergi iadesi imkanı tanınınca, bu harcamalar dışındaki harcamalar için belge toplama zorunluluğu kalmıyor. Bu harcamalar ne kadar büyük olur ise olsun, kayıt dışı ve vergi dışı kalabiliyor.

Bir önemli güçlük ücretlinin on iki ay, emeklinin üç ay süresince belge toplayıp, biriktirme ve beyannameye kaydetme zorluğudur. Şu veya bu şekilde vergi iadesi uygulaması halkta belge toplama alışkanlığı oluşturdu.
Bunun daha ileri adımı, Gelir Vergisi uygulamasının yaygınlaştırılması, ücretliler ve emekliler dışında Gelir Vergisi verenlerin giderlerinin belli bölümünü vergi matrahından düşmelerine imkan tanınmasıdır. Bu yapılabilir ise, hem Gelir Vergisi uygulaması yaygınlaşır, hem de kayıt dışı ekonominin daha büyük bölümü kayıt içine girer, vergi gelirleri de artar.
Eğer IMF’nin önerileri doğrultusunda vergi gelirlerini artırmak arayışında vergi iadesi uygulaması kaldırılır ise, bu yoldan sağlanacak imkanın çok üzerinde vergi kayıpları olacaktır.