Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Buna karşılık dolar fiyatı artmadı. Dolar fiyatı 2001 yılında 1.22 YTL idi. 2005 yılı ortalaması 1.34 YTL oldu.Bu tabloda, Türk lirasıyla girdilerin fiyatlarındaki artış nedeniyle maliyeti yükselen üretici, dolar fiyatının değişmemesi karşısında ihracatta zorlanmaya, iç piyasada ithal mallarıyla rekabet edememeye başladı. İyi de... Bütün bunlar 2001 yılından bu yana süregelen olumsuz gelişmeler. Buna rağmen üretim nasıl devam etti? İhracat nasıl devam etti? Üretici fiyatları 2001 yılında ortalama yüzde 61.6 oranında artmıştı. 2005 yılı ortalama artış oranı yüzde 5.8 oldu. Fiyat artışları geriledi ama, 2001 yılından 2005 yılına, son 5 yılda üretici fiyatlarındaki artış yüzde 121 oranında... Bir üretici 2001 yılında 100 liraya aldığı malı 2005 yılında 221 liraya alabildi. Üreticiler işçi ücretlerini kıstılar. İşçileri daha uzun süre çalıştırdılar. Kayıtlı işçi yanında, daha çok kayıtsız işçi çalıştırdılar. Üretimde daha çok ucuz ithal girdi kullandılar. Kâr marjlarını küçülttüler. Daha az kâra razı oldular. Son beş yılda imalat sanayiinde verimlilik artışında önemli gelişmeler oldu.Verimlilik 2001 yılından bu yana 31.6 oranında arttı. 2001 yılından bu yana verimlilik artışı sırasıyla yüzde 10-8.6-7.2-7.3-5.3 oranlarında gerçekleşti.Aynı makineyi daha çok çalıştıracaksınız. Daha az elektrik harcayacaksınız, ucuz hammadde kullanacaksınız. İşçiyi daha uzun süre, daha az ücretle çalıştıracaksınız.Verimlilik artınca maliyet, maliyet ucuzlayınca mal ve hizmetin fiyatı düşüyor. Ucuz ücret can simidi Ama verimlilik artışının bir sınırı var. İşçinin ücretini kısmanın, işçiyi daha fazla çalıştırmanın sınırı var. Bu sınırlara yaklaşıldı. İmalat sanayiinde çalışan işçinin 2001 yılında ortalama 100 olan ücreti 2005 yılında 97'ye indi.IMF destekli istikrar programına inananlar, "Son beş yıldaki fiyat artışları yükünü dikkate almıyor. Son beş yılda döviz fiyatının değişmesini umursamıyor. Üreticinin devamlı verimliliği artırarak rekabet gücünü koruyabileceğini iddia ediyor.Ne yazık ki, reel ekonomide olan bitenler sadece verimlilik artışıyla bu çarkın dönemeyeceğini gösteriyor. İhracat şampiyonu sektörler teker teker çöküyor. İş dönüyor, dolaşıyor ucuz dövize dayanıyor. "Ne yapalım, Türkiye'ye oluk oluk döviz giriyor. Döviz bol ve ucuz... Daha ne istiyorsunuz?" diyenler gerçeği göremiyor. guras@milliyet.com.tr Bundan sonrası zor