Londra’da Hayward Gallery’de "Paul Klee" resim sergisini gezerken yandaki salondan yükselen Tarkan’ın sesi ile irkildim... Tarkan’ın "muck muckölu şarkısı yeri göğü inletiyordu.
Hayward Gallery National Theatre ile Festival Hall arasında nehir kenarında kocaman bir müze binası. Devamlı koleksiyonu yanında kısa süreli sergilere ev sahipliği yapıyor.
Paul Klee’nin resimlerinin sergilendiği katın bir üst katında, Tarkan’ın sesinin geldiği katta ise bir "video - fotoğraf" gösterisi varmış.
Günümüzde Batı ülkelerinin müzelerinde şimdilerde sık sık "modern yaklaşım ile farklı gösteriler" yer alıyor. Çok rastlanan gösteriler ise video gösterileri. Bunlar da sanattan sayılıyor.
Hayward Gallery’de şu günlerde yer alan "video - fotoğraf" gösterisinin konusu "Kadife Devrimi’nden sonra ortaya çıkan fuhuş" (Prostitution after The Velvet Revolution). Serginin adı "Warte Mal!" (Hey, Wait!) "Hey, bekle!"
Çekoslovakya’da 1989 yılında komünizmin çöküşü "Kadife Devrimi" (Valvet Revolution) olarak adlandırılıyor. Komünizmin çöküşünden sonra yeni ekonomik ve sosyal yapıya uyumda zorlanan çok sayıda Çek, Bulgar, Rus ve Romen kadını para kazanmak arayışında fuhşa yönelmiş.
Almanya’nın Dresden şehri ile Çek Cumhuriyeti’nin Prag şehrini bağlayan yolun, iki ülke arasındaki sınırın Çek tarafında kalan bölümündeki küçük "Dubi" kasabası, şimdilerde fuhşun merkezi haline gelmiş. Eskiden bir tatil kasabası olan banyo ve içme suları ile ün yapan Dubi’de hemen bütün binalar şimdilerde bar, kulüp ve otele dönüşmüş. Günün yirmi dört saatinde yol boyu dizilen genç kızlar müşteri bekliyor. Çek, Bulgar, Rus ve Romen kızların tek bildiği Almanca cümle "Warte Mal!". Gelen geçen vasıtalara "Hey, bekle!" diyerek bağırarak müşteri avlamaya çalışıyorlar.
Ann Sofi Sidèn isminde 1962 doğumlu İsveçli bir genç kız 1999 yılında Dubi şehrinde uzun süre kalarak, video kaydı yapmış. Fotoğraf çekmiş. Dokümanter hazırlamış.
Hayward Gallery’nin bir katında, değişik salonlarda aynı anda Sidèn’in farklı söyleşilerinin video kayıtları yayımlanıyor. Duvarlarda çektiği fotoğraflar sergileniyor.
İşte o video kayıtlarından biri de, "seks işçileri"nin, dinlenme saatlerinde kendi aralarında nasıl eğlendiklerini gösteriyor. "Farklı uluslardan seks işçileri pikaba Tarkan’ın ‘muck muck’lu şarkısını koyuyor. Eller havada, kendilerine göre göbek atıyor."
Sidèn, Dubi şehrinin eski sakinleriyle, seks ticaretini yönlendirenlerle, seks işçilerinin kendileri ile, patronları ile söyleşiler yapıyor. İlginç bir bilgi, patronlar arasında Türklerin yer alması ve Türk patronların giderek Dubi piyasasını kontrol etmeye başlaması.
Bu dokümanter gösteride, seks sahneleri, kadın erkek ilişkileri hiçbir şekilde yer almıyor. Dokümanter, esas itibariyle Dubi’de para kazanmaya çalışan sayılarının 6 - 7 bin olduğu tahmin edilen genç seks işçisi kızların hayatı... Buraya gelmelerinin nedeni, kazançları, kayıpları, bekleyişleri...
İnsanı sarsan bir dokümanter gösteri. Bu gösteri daha önce Viyana’da ve Paris’te de sergilenmiş. Konu ile ilgilenenler internetten (www.hayward.org.uk/siden) sitesine girebilir.
An - Sofi Siden’in Dubi’deki söyleşilerinin tam metni kitap haline getirilmiş. Çok sayıda resim de içeren kitap Hayward Gallery yayını olarak satılıyor.